"Luke." dirseğimle onu dürttüğümde bana döndü.
"Efendim?" sıkıntılı bir şekilde yerimde kıpırdanıp iyice ona yaklaştım. "Şimdi söyleyeceğim şeyler aramızda kalmalı."
Ciddi bir ifadeye büründü. "Seni dinliyorum başkan." dediği ile gülmeden edemedim. "Şey düşündüm ya."
Luke devam etmemi istediğini belirtir bir şekilde kafa salladı. "Gwen sence de Calum ile aramızı açmıyor mu?"
Dediğime cevap gelmeyince saçma olduğunu düşünüp yüzümü buruşturdum. Belki de tek böyle düşünen bendim. Ama ben ağlama yastığımı geri istiyordum ve o sürtük yüzünden benim maymunum yanıma gelmiyordu.
"Okulda evet Calum yanımıza çok gelmiyor ama-"
"Dün Civil War izlediğimi ve yanıma gelmesini istediğimi söylediğimde Gwen ile buluşacağını söyledi."
Mavi gözleri yuvalarından çıkacak kadar büyüdü. "İşlerin bu kadar ciddi olduğunu bilmiyordum."
Kafamı aşağı yukarı salladım ve ağlamaklı bir ses tonu kullandım. "O kadar ciddi Lukie."
"O kadar ciddi olan ne?"
Luke gelen ses ile dolabının kapağını kapattığında karşımıza Calum çıktı. Ben konuştuklarımızın çoğunu duymadığını ümit ederek suratsız bir şekilde ona bakarken o ise gülümsüyordu. Bana bir şey demeyip Luke ile konuşmaya başladığında sessizce yürümeye başladım fakat kolumu tutan elin Calum'a ait olduğunu biliyordum.
"Böyle yapman beni üzüyor."
Vücudumu ona döndürüp anlamıyormuşcasına baktım. "Beni de bir çok şey üzüyor ama üstesinden geliyorum. Sen de deneyebilirsin."
"Gerçekten böyle mi yapacaksın?" koyu kahverengi gözlerini iyice kıstı ve bu benim biraz korkmama sebep oldu. Çünkü ciddi bir kavga geliyormuş gibiydi.
"Nasıl?"
"Hani aramıza kimse girmeyecekti buna izin falan yoktu?"
Umursamaz gibi davrandım cünkü Calum kendini haklı çıkarıyordu.
"Çocukken verilmiş bir söz işte ki aramıza birini sokan sensin Calum."
Sinirlendiğini derin nefes alışından anlamıştım. "Sen ne istiyorsun? Seninle arkadaşım diye aseksüel olmamı falan mı?"
Yani kalbim kırılmıştı ama bir yandan da haklıydı. Tabii ki sevgilisi olacaktı. Ona da vakit ayırması gerekliydi ama Gwen için yapması sinirimi bozan kısımdı. O kız hiçbir şeyi haketmiyordu ve bu biraz Calum'ı ondan kıskanmama ve bu yüzden de çocukca davranmama sebep oluyordu kabul ediyordum. Ben bıkkınlıkla iç çekerken Gwen kahverengi saçlarını arkaya atarak Calum'ın yanına gelmişti bile.
"Bir sorun mu var?"
Tüm sorun sensin.
Bir süre dik dik ikisine baktığım da Calum, Gwen'in koluna girip -sürükledi- Luke'ta bana üzülmüş bakışlarla bakarak yanıma geldi ve kolunu omzuma atıp kendine çekti. "Bu günlük benim omzumda ağlayabilirsin."
"O sikik için ağlamam."
Burnumu sıktı. "Gözlerin öyle demiyor Zuzu." gülüp beline sıkıca sarıldım.
DIE POTATO DIE
Ashton:
Abur cubur zulası yapıp sabahlasak mı?Kelsey:
Evet!Ashton:
Kelsey varsa Mike'da var güzel

ŞİMDİ OKUDUĞUN
point break 》c.h
FanfictionElini kalbimin üzerine koydu. "İşte benim kırılma noktam tam olarak burası Azula."