31. Bölüm

3.6K 192 44
                                    



01.01.2020
Yılın ilk gününde yeni bir bölüm yayınlamak istedim. Aslın da pek burdan duyuru yapmaya alışkın değilim yine de, Başlamadan önce ben de burdan küçük bir yeni yıl mesajı vermek istedim.

İyi niyetli bütün insanların, iyi niyetli bütün dilekleri gerçekleşir umarım.
Mutluluk hak edilen bir şeyse eğer, hak ettiğimiz kadar mutlu oluruz inşallah.....

Başlayalım....
Keyifli okumalar.

Aslı'dan
☘️☘️☘️☘️☘️

İçinde bulunduğumuz hayatın kaosu insanı o kadar çok yoruyor ki, şu kapılardan birileri çıka gelsin bizi sarıp sarmalasın, önümüzde kalkan olsun diye beklemekteyiz ve bizi herkesten her şerden korusun kollasın istiyoruz.

Bu beklenti hissi ölene kadar içimizdeki sevme sevilme ihtiyacını tam olarak doyuramadığımızdandır belkide.
Temelde hepimizin ihtiyacı bu değil miydi?

Asıl olay istemek değildi, sevgi için gereken fedakarlığı yapabilmekti, elini taşın altına koyabiliyor musun? kendinden vazgeçebiliyor musun? Onun için yapman gereken her şeyi yapabiliyor musun? Bunları yapatığın halde hala sevginle sınanıyorsan, kaderin senin için başka planları vardır demek ki..

Aslı'nın o sabah Hakan'la yaptığı son konuşmanın üzerinden üç gün geçmişti. Ne yapacağına bir türlü karar veremiyordu. Her şeyin içi sanki boşalmış gibiydi.

Çocuklarıyla ilgileniyor, iş yerine geliyor çalışıyor, yatıyor kalkıyordu, ama tam olarak ne yaptığının bilincinde değildi. Hakan üç gündür ortada yoktu, ne eve geliyordu ne de telefonlarına bir cevap veriyordu. Sadece bir msjla haber verip işlerinin olduğunu söylemişti.

Kenan'la konuşması gerekiyordu. Ama içindeki boşluk hissi bir şey yapması için enerji bırakmamıştı. Savrulup duran yere düşen yapraklar gibiydi. Bir yerlerde takılı kalıp kurumayı bekliyordu. Olanları sadece iş yerindeki can dostu Zeyneb'e anlatabilmişti.
Ona göre bu yaşananların hepsi traji komikti, ve her şeyin artık ortaya çıkması gerekiyordu.
Aslı zaten bunu biliyordu, sırlar omuzlarından artık insin istiyordu.

Ayakta cansız mankenin üzerindeki gelinliğin boncuklarını tek tek dikerken, daldığı düşünceler yüzünden çevresinden iyice kopmuştu. Omuzuna konan bir elle sarsıldığında kendine gelebilmişti. Gözü kapalı bile kullanabildiği iğne parmağına batarken, acısını hissetmemişti ama beyazın üzerindeki kırmızı lekeyle kendine gelmişti.

-Aslı iyimisin? Sana sesleniyorum beni duymuyor musun?. Yeter artık dayanamayacam senin bu ölmüş hallerine. Üç gündür ne yerdesin ne gökte. Lütfen kendine gel artık. Yapman gerekeni sen yapmazsan ben yapacam haberin olsun.

Zeynep'i karşısında gören Aslı, duyduklarıyla dizlerindeki son güç tükenmiş gibi yere çöktü, gözlerinden akan yaşlar, her şeyi anlatıyordu.
- Dayanamıyorum Zeynep. Benim Kenan'la konuşmam gerek, ama gidemiyorum. Gücüm  yok anlatmaya.

Zeynep'in ona sarılması sığındığı son liman gibiydi,  göz yaşlarını ve güçsüzlüğünü saklama ihtiyacı duymadı. Zeynep nasıl olsa konuşmadan da her şeyi anlardı.

- İstersen ben anlatayım herşeyi. Ama bilmelisin ki bu konuşmayı senin yapman en doğrusu. Önce kendini toplamalısın, bu halinle kimseye bir faydan dokunmaz.

Zor çıkan sesiyle en büyük korkusunu dile getirdi Aslı.
- Ya ona birşey olursa, Artık öğrendiler, belkide peşine çoktan düşmüşlerdir.

YIKIM  ( TAMAMLANDI )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin