14.Bölüm • Yüzleşme

1.6K 98 12
                                    

Arabanın ön kısmının kapısını açıp hemen yanına oturdum. "Bir yere gitmiyorsun. Tülin beni sildiyse bende onu siliyorum. Benim için böyle bir şey yapmana gerek yok." dedim. Uzun uzun bana baktı. "Bunları bile bile seni arkadaşından ayıramam." diyerek arabayı karakola doğru sürdü.
.
.
.
Sorgu odasının önündeki koltukta oturmuş, Alihan'ın itiraf ettikten sonra tutuklanmasını bekliyordum. Bir yandan ise onu durduramadığım için kendime kızıyordum. Eğer biraz daha ısrar etseydim belki şu an burada olmayabilirdik.

Dakikalardır beklemekten çok sıkılmıştım. Etrafımdan polis memurları geçerken onları izliyordum dakikalardır. Ayağı kalkıp koridorda yürümeye başlayacakken sorgu odasının kapısı açıldı. Alihan tek başına çıktı. Beni görünce olduğu yerde durdu ve ifadesiz bir şekilde yüzüme baktı. Dibine kadar gittim. "Neden polisler sana bir şey yapmıyor ?" diyince gülümsedi. "Niye bir şey yapmalarını mı isterdin ?" Şaşırmıştım, çok rahat davranıyordu.

"Ne demek şimdi bu ? Kendin itiraf ettin her şeyi."

"Asıl suçlu ben değilmişim."

"Ne demek sen değilsin ? Sen öldürtmedin mi ?"

"Her şeyi anlatacağım, otur şöyle." diyerek yanımdaki koltuğu işaret etti.

"Evet, dinliyorum seni."

"Kaan'ın ölüm sebebi zehirlenmeymiş. Ben ona zarar vermeseydim bile Kaan her türlü o gece ölecekmiş. Çok güçlü bir zehirli madde almış. Polisler bunu Kaan'ın kendi başına yaptığını sanmıyor. Muhtemelen yapan kişi, Kaan'ın içeceğine veya yemeğine koymuş. Başka bir şüpheli var kısacası. Bana sadece para cezası verecekler yaptıklarımdan dolayı."

"Kim yapmış olabilir böyle bir şeyi ? O kadar tehlikeli maddeyi barındırdığına göre çok illegal biri."

Bulunduğumuz karakol Tülin'in de içinde olduğu karakoldu. Ama şu an onun yüzünü görmek istemiyordum. Yine hakaret edebilme ihtimaline karşın onu ziyaret etmeden, Alihan'la birlikte karakoldan çıktık. Karakolun bahçesinde Feray'ı ve yanındaki diğer adamı gördüm. Uzun zamandır pek rastlaşmıyorduk. Alihan'la beni görünce yanımıza yaklaştı.

"Sizde mi buradaydınız, ne tesadüf! Bende avukatımla birlikte bir işimizi halletmeye geldim."

"Bende ev bakacağım kendime birazdan, meşgul etmeyeyim seni, görüşürüz." dedim.

Feray'dan uzaklaşınca, Alihan kolumdan tuttu. "Benim niye haberim yok ev bakacağından."

"Sana söyleyecektim zaten. Feray'ı geçiştirmek için o an dedim."

"Benim evimde kal."

"Saçmalama istersen."

"İki sokak ötede emlakçı var istersen bakalım oraya." dedi ve emlakçıya doğru gittik.
.
.
.
Emlakçıdan içeri girer girmez kiralık evleri sordum. Fiyatlar çok fazla gelmişti. Düzenli bir gelirim olmadığı için ödemem imkansızdı. O sırada Alihan satılık evleri sordu. "Saçmalama, nasıl ödeyeceğim ben o kadar parayı." dedim sessizce. "Merak etme ben ödeyeceğim sen bana sonra verirsin."

Emlakçı sessizce konuştuklarımızı duymuş olacak ki bize seslendi. "Üzgünün efendim, sadece bir tane satılık evimiz vardı o da siz gelmeden önce satıldı.

"Nasıl satıldı ya ? Biz buraya gelirken buradan kimsenin çıktığını görmedik."

"Telefonla bildirdiler. Aslında kulak asmazdım fakat evin fiyatın tam iki katını teklif ettiler. Birazdan geleceklerini söylediler."

Ayağa kalktım. "Kim aldı bunu ?" diye bağırdım. Arkamdan kapı açıldı. Emlakçı eliyle arkamı gösterdi.

Tülin ve Feray yan yana duruyorlardı. Tülin dibime kadar geldi, sinsice gülümseyip kulağıma doğru fısıldadı. "Ben aldım!"

Bölüm Sonu

Korku Okulu 3Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin