20.Bölüm • Final

2K 110 94
                                    

Tülin şokun etkisinden çıkamayıp aşağıda duran Alihan'ın cesedine bakmaya devam ediyordu. Kolundan ittirerek benimle gelmesi için işaret yaptım.

Birlikte merdivenleri hızlıca inip zemin kata vardık. Otelin çıkışında güvenlik duruyordu. "Otelden çıkış yasaklandı! Bir suçlu varsa şu an içeride olabilir. Intihar olup olmadığı belli değil." diye bağırdı.

Tülin'le birbirimize baktık. Plazanın içinde kalmıştık. Gözüm üstümüzdeki güvenlik kameralarına çevrildi. Tülin'e doğru döndüm. "Bu kameralar bizi yukarı giderken çekmiştir. Hatta üst kattaki kameralarda Alihan'ın odasına girdiğimiz bile gözüküyordur. Ne yapacağız ?"

Tülin çaresiz bir şekilde bana bakıyordu. "Bilmiyorum, burada kaldık."

Plazanın dışında ve içinde panik havası hakimdi. Kaçmak için en iyi fırsat şu andı. Polis sirenlerini duymaya başlamıştım. "Tülin, burada çıkış için başka bir kapı yok mu?"

"Bu benim nasıl aklıma gelmedi. Tabii var. Arkadaki yangın merdivenlerinden çıkabiliriz."

"Hadi götür bizi oraya."

Güvenliğin arkasına döndüğü anı bekleyip plazada bulunan diğer kişilerin dikkatini çekmeden arkaya doğru yürüdük. Yangın merdiveninin olduğu yere geldiğimizde önden Tülin çıktı. Zemin katta olduğumuz için merdiveni kullanmamıza gerek kalmadı, direkt kapısından çıktık. Hızlıca oradan uzaklaştık.

10 Saat Sonra

Gece plazadan kaçar kaçmaz, Tülin'in arabasıyla Bursa'ya kaçtık. Daha sonra polisin bizim yaptığımızı tespit ettiğini ön görüp arabayı Bursa'da ıssız bir yerde bıraktık. Polis bizi aramaya koyulduğunda, onları çok alakasız bir yere yönlendirmiş olacağız. Çünkü arabayı bıraktıktan sonra otostopla İzmir'e geçtik.

Şimdiki hedefimiz ise deniz yoluyla Yunanistan'a kaçmaktı.

Sahile geldiğimizde üstünde Yunanistan ve Türkiye bayrağı olan bir tekne gördüm. Tülin'e tekneyi işaret ettim. Kimseye gözükmeden teknenin içine girdik. Teknenin içine girdiğimizde ağzımız açık kalmıştı. İçerisi silah doluydu. Tülin'le şaşkın şaşkın birbirimize bakarken arkadan biri seslendi. "Siz kimsiniz ?" Elini beline atmış, belinde asılı olan tabancayı gösteriyordu. "Tekrar soruyorum siz kimsiniz ?" diye bağırdı.

O an önümdeki silahlardan birini alıp mermileri adamın üstüne boşaltmaya başladım. Yere yığılan adamın ardından sesi duyan birkaç adam daha tekneye doğru koşup ateş etmeye başladı.

"Tülin eğil!" diye bağırdım. Camlar saniye içinde paramparça olmuştu. Bir sürü mermi sıkıyorlardı. Tekneye yaklaşmamaları için bende karşılık veriyordum. O sırada Tülin bana yardım etmek için silah almaya çalıştı. Omu korumak için daha sık ateş etmeye başladım.

"Hadi Tülin, acele et!"

"Sandığımdan daha ağır bu silahlar. Tamam aldım." derken göğsüne bir mermi yedi.

"Tülin!"

Hafifçe yere eğilmeye başladı. Adamlar tekneye daha da yaklaşmıştı. Onları engelleyemiyordum. Silah seslerinin ardından çığlık sesi duymaya başladım. Tülin'den gelmiyordu. Nereden geldiğini bulmaya çalışırken yerin titrediğini fark ettim. Yerden sürekli bir baskı hissediyordum. Dışarıdaki adamlara birkaç mermi daha sıkıp silahı Tülin'e verdim.

"Yapabilecek misin?"

Kanlar içindeki elleri ile "Son anlarım olduğunu hissediyorum. Ölümüne yapacağım!" dedi.

Tülin adamlara ateş edip oyalarken bende yerdeki ses gelen kapağı kaldırıyordum.

Kapağı açtığımda gözlerime inanamadım. İçinden bizim yaşlarımızda bir kadın çıktı. Elinden tutup onu yukarıya çektim. "Çok teşekkür ederim. Beni kaçıracaklardı."

Korku Okulu 3Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin