Korku Okulu 3

11.Bölüm • Sorgu

Faili meçhul bir cinayet...

İki hafta geçmesine rağmen hâlâ katili bulunamamış.

Hiçbir şey olmamış gibi aramızda dolaşan katil!

O cinayet yaşandıktan sonra binanın etrafı polis şeritleriyle kaplandı. Polisler incelemelerini yaptıktan sonra binayı tamamen konaklama ve ziyarete kapattı.

O günden beri partide bulunan herkes sorguya çekiliyordu. Benim sorgu günüm ise bugündü.
.
.
.

"Merhaba. Sizi olay yerinde olan bir tanık olarak buraya çağırmak zorunda kaldık. Bu yapılacak olan sorgu sizi hiç etkilemeyecek ama anlatacaklarınız bizim için çok önemli."

"Ben yeni tanıştığım biriyle konuşuyordum. O anda aşağıdan ses gelince ikimizde odadan çıkıp aşapıya koştuk."

"Olay yerinde yoktunuz yani ?"

"Hayır."

"Peki hiç şüpheli hareketleri olan birini gördünüz mü ? Ya da şüphelendiğiniz biri var mı ?"

"Yok diyebilirim. Sıradan bir partiydi."

"Sizi şaşırtan hiç olay oldu mu ?"

"Partiye geldiğimizde Kaan'ın akrabasının geldiğini gördüm. Yanında da bir kadın vardı."

"Onları sorguya aldık. Behzat ve Feray!"

"Başka bir olay var mı bize yardımı dokunabilecek ?"

"Bir de benim arkadaşım üstünü değiştirmişti ama bunun o olayla alakası yoktur. Sadece o an şaşırmıştım o yüzden diyorum şu an."

"Arkadaşınızın adı nedir ?"

"Tülin. Yalnız alakası yok demiştim. Şüpheli duruma getirmenize gerek yok."

"Bizim işimize karışmasanız iyi edersiniz. Arkadaşınız neden üstünü değiştirmiş olabilir parti içinde ?"

Benim cevabımı beklemeden arkasını dönüp kapıya doğru gitti. Kapıda bekleyen polise bir şeyler söyleyip yanıma geri geldi.

"Bakın bu tür durumlarla çok karşılaşıyoruz. Katil genelde üstüne bulaşan kanı saklamak için elbisesini değiştirir ve kendi üstünden şüpheleri kaldırmaya çalışır. Şimdi ekip arkadaşlarımı Tülin'in evine yönlendirdim. Merak etmeyin en kısa sürede çözeceğiz."

Daha sözüne karşılık veremeden beni odadan çıkardı. Tülin'i suçlu duruma düşürmüştüm.

Kapıda beni bekleyen Alihan'ın yanına gidip sorgumda ne olup bittiğini anlattım.

Benim tarafımda olmak yerine tarafsız cevaplar veriyordu. O bile Tülin'e karşı iyimser değildi.

"Selin, belki de Tülin olabilir. Bana onun üstünü değiştirdiğini, biz odaya girmeden önce gördüğünü söylemiştin. Hem biz odaya girdikten sonra cinayet gerçekleşti. Bu iki olay arasında çok kısa bir süre var. Sence de mümkün olamaz mı ?"

Anlattıklarından sonra ben bile şüphelenmeye başlamıştım. Haklıydı, iki olay arasında çok az süre farkı vardı.

Biz karakol bahçesinden çıkarken polis araçları karakola doğru büyük bir hızla geliyordu. Araçlar yanımızdan geçerken içinde Tülin'in olduğunu gördüm.

Onu öyle görünce hemen araçların arkasından koştum. Araçlar karakolun tam önünde durdular ve içinden çıkan polis memurları, Tülin'in kelepçelenmiş ellerinden sürükleyerek karakolun içine doğru götürüyorlardı.

"Tülin, Tülin!" diye bağırıyordum arkasından.

Bana baktı.

"Sen mi ihbar ettin ? Sen mi söyledin benim katil olduğumu ?"

"Ben böyle olsun istememiştim. Ben o anlamda demedim."

"Allah senin belanı versin! Defol buradan, defol!"

Bölüm Sonu