Bölüme başladığınız tarihi buraya bırakabilirsiniz!
Bir süre boyunca Akın'la bulunduğumuz yerde bekledik ve her nereden inmeyi başardılarsa, bize seslenen üç genç yanımıza gelene kadar da konuşmadık. Gelenlerden birisi kız, diğer ikisi oğlandı. Kız beni gördüğü anda kollarını boynuma dolayıp, "Mira, bıraktığın o not da neydi öyle? Kafayı yiyordum!" diye bağırdı kulağımın dibinde.
"O kadar korktum ki!" diyerek beni sarsmaya başladığında, ayak bileğime anlık bir şekilde yüklenmek zorunda kaldım ve bu da beni sesli bir inlemeyle taçlandırdı. Akın, kızı hafifçe itekleyip beni kendine çektiğinde ağırlığımı sağlam ayağıma verirken, omzuna yaslandım.
"Bileğimi burktum sanırım," dedim yanlış anlaşılmamak için. Kız bize hafifçe gülümseyerek baktı ve "Sizi yaşarken çok iyi bir çift olarak görüyorum, o yüzden sakın ölmeye kalkmayın!" dedi. Ellerini kaldırıp, ikimizin de yanağını hafifçe okşadı. Samimi olduğunu hissedebiliyordum.
Akın'la tekrar göz göze geldiğimizde, konuşmadan anlaşabilmemiz beni şaşırttı. Gözleri hafifçe kısılırken, başını belli bile olmayacak şekilde eğişinde, "Rolümüz bu," diyordu. Dudaklarını kıpırdatmasına gerek yoktu, onu anlıyordum. Muhtemelen o da benim gözlerimi yavaşça kapatıp açmamdan, "Tamam," dediğimi anlayabildi çünkü hemen sonrasında, bize bakan kişilere dönerek, "Sizi endişelendirmek istemedik," dedi. Artık biz olduk.
"Tabii," dedi tam karşımdaki kumral oğlan, "İntihar notu bırakıp buraya gelmeniz bizi hiç endişelendirmedi ya! Evinize gittiğimizde kapı duvardı resmen, Serra'yı sakinleştirmek için Erhan'la neler yaptık haberiniz var mı sizin?" diyerek terslercesine konuştuğunda kendime engel olamayarak, "Buradaydık, haberimiz yoktu," dedim.
Mantıksız bir cevaptı ama söylediklerim kumral olanın şok içinde bana dönmesine sebep oldu. Sırıtmamak için kendimi tutarken, kaşlarımı kaldırdım ve diğer esmer olan oğlana baktım. O Erhan ise, bana sarılan kız da Serra olmalıydı. Kumral olanın adını nasıl öğrenebilirdik acaba?
Derin bir nefes alarak, "Eve nasıl gidebiliriz?" diye sordum.
Erhan olduğunu düşündüğüm esmer, "Evinizin yolunu mu unuttunuz?" diye sordu. İkidir ortada 'eviniz' kelimesi dolanıyordu ve sanırım eve dönüş yolunu bulana kadar Akın'la birlikte yaşamamız gerekecekti...
Kırdığım pot yüzünden istemsizce dudaklarımı kemirmeye başladığımda, Akın konuşmaya dâhil oldu. "Unutmadık, sadece o... Düştükten sonra biraz sarsıldı birçok şeyi hatırlamıyor," dediğinde bana baktı ve hafifçe gülümseyip, "İlk hatırlamadığı kişi bendim, nasıl canım yandı tahmin bile edemezsiniz..." dedi.
İstemsizce kaşlarımı çattığımda, diğerlerine baktı ve "Arabayla geldiğinizi umuyorum," dedi. Riskli bir yorum daha, belki de evimiz buraya yakındı. Hoş, yakın olsa böyle telaşlı gelmiş olmazlardı. Uzak olmalıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MOIRA | Yıldızlarda Saklı Mucize
Teen FictionKendi dünyamızda birbirimizi tanımıyorduk bile, fakat bu dünyada gözlerimizi açtığımızda... Parmaklarımız birbirine kenetlenmiş bir şekilde el ele uyandık. ~*~ Dünyaya oldukça yakından geçen Moira kuyruklu yıldızı, kalbine kazınmış kaderi gerçekleşt...