THE BOYZ - HYUNJAE - HAYAL ET ( 2 )

443 29 10
                                    

Hyunjae ile sevgilin olalı 1 hafta olmuştu ve siz bugün buluşma kararı almıştınız. Sen biricik abicin jinyoung'a haber vermiştin oda çok istekli olmasada izin verdi. Sende hemen üzerini değiştirip yola koyuldun.

Yolda giderken telefonun çalması ile telefonu eline aldın. Arayan jinyoung'un arkadaşı jackson idi.

Alo!

Efendim jackson hyung.

Nasılsın (adın)?

İyiyim hyung sağol sen nasılsın?

Bende iyiyim. O zaman şimdi nerdeysen yanıma geliyorsun. İtiraz kabul etmiyorum.

Ama hyung ben hyunjae ile buluşacaktım.

Ha öyle mi? Şu seni çıkma teklifi eder etmez öpen çocuk demi o?

Evet hyung o

Tamam o zaman konum at bende geleceğim.

Ama hyu-

(Adın) eğer konumu yollamazsan jinyoungu arar hyunjae ile öpüşürken sizi bas-

Tamam! hyung tamam.

Oldu o zaman bekliyorum.

Telefonu kapatıp hemen konumu yolladın. Jackson bu dediğini yapardı.

Birkaç dakika sonra buluşmak için ayarladığınız yere geldiğinde derin bir nefes aldın.

İçeri girmek için adım attığında arkandan adının seslenmesi ile durdun.

"(Adın)!"

Arkanı döndüğünde sana seslenenin jackson olduğunu gördün. Jackson hızla gelip sana sarıldı sende karşılık verdin.

Jackson ile birlikte içeriden sizi pür dikkat izleyen hyunjae'nin yanına gittiniz. Hyunjae sana 'ne oluyor (adın)'bakışı atıyordu ama sen sadece tebessüm ederek ona bakıyordun.

"Merhaba hyunjae tanıştırıyım bu jackson hyung abimin arkadaşı."

Hyunjae sert bakışlarını yumuşatıp jacksona döndü. Hızla elini uzattı.

"Aa öylemi? Çok memnun oldum."

Jackson sert bakışlar altında elini sıktı.

"Ben çok memnun olmasamda. Memnun oldum."

Hep birlikte masaya oturdunuz. Birkaç birşey sipariş ettikten sonra jackson hyunjae'yi soru yağmuruna tuttu.

"Kaç yaşındasın?"

"Boyun kaç?"

"Nerelisin?"

"(Adını) ne kadar seviyorsun?"

Sen bu sorudan sonra bir yudum su içmiştin. Jackson'un sorduğu soru ile o su boğazına kaçtı.

"Donun ne renk?"

Bakışlarını hızla jacksona çevirip sert bakışlar atmaya başladın.

"Hyung! Tanrı aşkına ne diyorsun?"

"(Adın) bunlar mühim bilgiler sen karışma."

"Don renginin neyi mühim soru hyung!"

"Sus sen!"

Kollarını göğsünde birleştirip arkana yaslandın. Bakışlarını hyunjae'ye çevirdiğinde oda sana çevirdi. 'Kurtar beni (adin)!' Bakışları atıyordu ama jacksonun eline bir kere düşen bir daha kurtulamazdı.

~~~~~~~~~~~

Akşamı kafede karşıladığınızda jackson soru sormayı bırakmıştı.

"Puff! Çok sıkıcısınız. Ben gidiyorum (adın). Eve çabuk gelme benden izinlisin."

Sana göz kırpıp vedalaştıktan sonra kafeden çıktı.

Hyunjae derin bir nefes alıp rahat pozisyona geçti.

"Hyunjae gerçekten özür dilerim. Bu kadar saçmala-"

"(Adın) önemli değil ben çok eğlendim. Çok sevdim jackson hyungu."

"Peki öyleyse. Çıkalımmı? burdan bastı bana burası"

Hyunjae gülüp seni onayladı. Birlikte kafeden çıkıp sahile doğru el ele yürüdünüz. Sahile vardığınızda ayakkabılarınızı çıkartıp suyun içine girip yürümeye başladınız.

"(Adın)"

"Efendim"

"Seni çok seviyorum."

"Bende seni seviyorum hyunjae"

Umarım beğenirsiniz...

present_hyunjae istek için teşekkürler...

...25 ocak 2020...

Güney Kore'nin Yıldızları...[TAMAMLANDI√]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin