Güney Kore'nin Yıldızları...[TAMAMLANDI√]

ATEEZ - WOOYOUNG - HAYAL ET

"(Adın) yeni gelen müşteriye bakar mısın?"

Başını sallayıp yeni gelen müşteriye gitmek için eline bir menü aldın. Bir kafede çalısıyordun. Part time, okulundan sonraydı. Gelen müşteri ise okulun popüler çocuğu wooyoung'du.

Wooyoung'a doğru yürümeye başladın. Wooyoung kafasını kaldırdığında seninle göz göze geldi. Seni önlük ile görünce çok şaşırdı.

Yanına vardığında menüyü uzattın.

"Hoşgeldiniz."

Wooyoung gülerek menüyü aldı. Sen o gülüşü ile kendinden geçmiştin. Ondan hoşlanıyordun ama okulda ondan hoşlandığını söylen bir kızı nasıl rezil ettiğini çok iyi hatırlıyordun. Bu yüzden cesaret edemiyordun.

Wooyoung menü göz atarken sana seslendi.

"(Adın) burada mı çalışıyorsun?"

"Ha..a.şey evet. Kimseye söylemezsen sevinirim wooyoung."

Wooyoung menüden başını kaldırıp alaycı gözlerle sana baktı.

"Neden böyle birşey yapayım ki?"

Sen şaşkınlıkla Wooyoung'a bakarken o sana menüyü uzattı.

"Bana bir chescake."

Menüyü elinden alıp göz devirerek masadan uzaklaştın. Wooyoung ise bu hareketine gülmüştü. Mutfağa gidip sinirle soludun.

"Gıcık herifin teki işte.!"

.............

1 AY SONRA...

O günden sonra okulda hiçbir dedikodu çıkmamıştı. Sen bu olaya şaşırsanda daha çok şaşırdığın bir olay oluyordu. Wooyoung hergün o kafeye geliyordu. Özelliklede siparişleri senden istiyordu. Seni kendine özel garson edinmişti.

............

Ertesi gün okula gittiğinde kendini direkt sınıfına atıp sıranda uyudun. Tabi sen uyurken sınıfına gelip seni birkaç dakika izleyen wooyoung'dan habersizdin. Seni kafede ilk gördüğü günden beri seni takip ediyordu. Ogün seni gördüğünden beridir senden başka gözü kimseyi görmüyordu. Sadece seninle uğraşmak için sürekli o kafeye gidiyordu. Tabi bunlardan senin haberin yoktu.

Wooyoung saçlarını okşayıp kulağına birkaç birşey fısıldadı.

"Seni bu zamana kadar neden görememişim acaba melek yüzülüm."

Başına bir öpücük bıraktı ve hızla sınıftan çıktı. Sende birkaç dakika sonra uyandın ve gün başladı.

Öğlen arası

Öğle arası kantine gittiğinde yemeğini alıp bir yer bulup oturdun. Çaprazında 3 masa ileride wooyoung ve arkadaşları oturuyordu. O tarafa baktığında wooyoung ile göz göze geldiğinde hemen başını yemeğine çevirdin.

Birkaç dakika sonra birisi ortaya çıkarak bütün dikkati üzerine çekti.

"Hey millet! Bana bi bakın. Size şimdi yüzyılın en büyük dedikodusunu vereceğim. Sevgili (adın)ı nasıl tanıyorsunuz?"

Çocuğun sorusuyla derin bir yutkunma yaşadın. Bakışlarını Wooyoung'a  çevirdiğinde çatık kaşlarla bir sana bir ortadaki çocuğa bakıyordu. Çocuğun sorusuna etraftan;

"Zengin birisi.."

"Zeki..."

"Baba parası yiyen..."

"Şanslı..."

"İyi kalpli..."

Ve benzeri şeyler söylediklerini duydun.

"Cık! Hepimiz yanlış tanımışız (adın)ı. DEĞİL Mİ (ADIN)!. Neyse sakin olun söylüyorum. (Adın) zengin felan değil! Sadece öyleymiş gibi rol yapıyor..."

"KES SESİNİ!!"

Wooyoung ayağa kalkıp bağırınca dolu gözlerinle ona baktın. Çok sinirli görünüyordu.

"Aah! Evet wooyoung bunu sen söylemek istermisin? Sanada söylemiştim nasılsa!?"

"SANA KES SESİNİ DEDİM.!! SİZDE İŞİNİZE BAKIN!"

Kantindekiler yemeklerine döndüklerinde sen gözünden bir damla yaşın akmasına engel olamadın.

"Neden ama? (Adın)ın kafede çalıştığını bilmek herkesin hakkı."

Herkes bir anda 'ne!?' 'nasıl ya!' 'Ne demek bu!?' Gibi nidalar atmaya başladıklarında gözyaşların hıçkırıklarla geldi ve ayağa kalkıp koşarak kantinden çıktın. Wooyoung senin o halini görünce bunu söyleyen çocuğa gidip yumruk attı. Çocuk acıyla yere düşünce herkes bir anda çığlık atmaya başladılar.

"SÖYLEDİNDE NE OLDU ŞEREFSİZ!? EĞER (ADIN)I BAŞKA BİRİNİZ DAHA ÜZERSENİZ BENDE SİZİ ÜZERİM.!! ANLADINIZ MI BENİ!!?"

Herkes evet diyince wooyoung koşarak kantinden çıkıp yanına gelmek için bahçeye yöneldiğinde kantinin kapısının önünde gürültüleri duyarak gelen seni gördü. Gözyaşların akmaya devam ederken donmuş bir şekilde ona bakıyordun.

"Neden yaptın bunu wooyoung?"

Wooyoung yüzünü avuçlayıp baş parmaklarıyla göz yaşlarını sildi. Alnına bir öpücük bıraktı ve yüzünü serbest bıraktı.

"Senin üzülmemeni, her daim o tatlı gülüşünü görebilmek için. Seni korumak için. Seni daha çok sevebilmek için. Senden hoşlandığım için."

Cevabı karşısında donup kaldığın için hiçbir tepki veremedin. Wooyoung'da senden bir cevap almadan gitti.

O günden sonra sen çalışmaya devam ettin. Wooyoung'da hergün senin çalışmanı gülerek izlemek için kafeye gelmeye devam etti. Tâki sana çıkma teklifi edip seni işten attırana kadar...

...Umarım beğenirsiniz...

present_hyunjae istek için teşekkürler.

...13 nisan 2020...