Güney Kore'nin Yıldızları...[TAMAMLANDI√]

SEVENTEEN - MİNGHAO - HAYAL ET

"Baba! Anne! Hadi kalkın. Günaydı."

Yatağınızda zıplayarak sizi uyandırmaya çalışan oğlunuza gülerek baktın. Senin uyandığını gören oğlun hemen yanına eğilip yanağına bir öpücük bıraktı.

"Günaydın annecim."

"Günaydın oğluşum."

Sende oğlunu öptükten sonra oğlun gidip babasının yüzüne öpücükler kondurdu.

"Baba hadi kalk ya. Kim inanırki seventeen üyesi the8'in öğlene kadar uyuduğuna."

Minghao tek gözünü açıp oğlunuza baktı.

"Ne dedin bakayım sen?"

"Hiç birşey babacım. Günaydın dedim."

Sen oğlunun dönüşüne gülünce minghao gözlerini tamamen açıp ilk sana baktı, ardından oğlunuza.

"Demek öyle. Gel bakayım sen."

Oğlunuzu gıdıklamaya başladığında sen gülerek onları izliyordun. İçinden Allah'a dua ediyordun bu tablonun bozulmaması adına.

"Yah! Anne (güler) yardım (güler) et!"

Sen oğlunun yardım çığlıklarına gülünce minghao büyülenmişce sana bakarak yanağına bir öpücük kondurdu.

O öpücük ile sende minghao'nun yanağına bir öpücük bıraktın.

"Hey! Siz yine kayboldunuz. Buradayım ben."

Sen gülerek oğlunuza bakarken minghao hala sana bakıyordu.

"Oğlum sen yüzünü yıkadın mı bakayım?"

Oğlunuz başını iki yana salladığında onu yattığı yerden kaldırdın.

"O zaman marş marş banyoya."

Oğlunuz odadan çıktığında sende minghao'ya baktın.

"Günaydın hayatım. Resmen beni deldin gözlerinle."

"Günaydın bitanem. Güzelliğin her zaman olduğu gibi yine beni büyüledi."

Sen minghao'nun sözlerine gülerken minghao seni yatağa yatırıp dudaklarına uzandı.

"Çok güzelsin (adın)."

Dudaklarınızı tekrar birleştirdiğinizde yanınıza gelen oğlunuzu fark etmediniz

"YIKADIM!"

ikinizde korkarak geri çekildiğinizde şaşkınlıkla oğlunuza baka kaldınız.

"Aklımızı mı almaya çalışıyorsun oğlum sen!!"

"Baba suç benim değil suç sizin. Benim geleceğimi elbet biliyordunuz."

Sen şok içinde oğluna bakarken minghao ona doğru yaklaştı.

"Benim büyümüşte küçülmüş oğlum. Hadi sen bi 5 dakika odana git ben hemen geleceğim tamam mı?"

"Ama baba."

Minghao oğlunuza öyle bir bakış attı ki oğlunuz koşarak odadan çıktı. Minghao tekrar sana dönüp gülümsedi.

"Nerede kalmıştık?"

Minghao seni öpmek için yaklaştığında sen onu durdurdun.

"Sen onu odasına gitti sanıyorsun ama yanılıyorsun. O şuan kapının orada ve bizi dinliyor. DEĞİL Mİ ANNECİM."

"EVET ANNE."

Minghao olanlar karşısında donup kalırken sen ona bir öpücük bahşedip onu üzerinden attın. Kulağına yaklaşıp sessizce fısıldadın.

"Gece kaldığımız yerden devam ederiz belki."

Minghao sinsi bir gülüşle yanağını öpüp hızla odadan çıkmadan önce bağırdı.

"Hazırlandın mı babacım?"

Odadan çıktığında sen minghao'nun hallerine gülmeden edemedin.

"Şapşik ya."

Onların hallerine gülüp yeni gününüze hazırlandın.

...umarım beğenirsiniz...

Gztkbuse_123 istek için teşekkürler. Geç geldiği için özür dilerim. Umarım beğenirsin.

...12 mayıs 2020...