THE BOYZ - KEVİN - JACOB - HAYAL ET

406 22 4
                                    

Sabah erkenden uyandın. Bugün okulundaki ilk günündü. Şehire yeni taşınmıştınız. Aslen özbek vatandaşıydın. Çekik gözlerin, pofuduk yanakların vardı.

Banyodaki işlerini bitirip hızla evden çıktın. Okula hızlı varmak adına bir taksiye bindin. Birkaç dakika içinde okulun önündeydin. Hızlı adımlarla müdürün odasına gittin. Müdür ile konuşup senin asıl ihtiyacın olan İngilizce ve Rusça için özel öğretmenler istediğini belirtmiştin.

"en yakın zamanda temin edeceğim."

"teşekkürler."

odadan çıktığında kapıda bekleyen birini gördün. seninle yaşıt gibiydi ve çok yakışıklıydı.

"merhaba müdür bey odasında mı?"

"e.evet."

"teşekkürler."

genç adam müdürün odasına girince sende sınıfına gittin. ilk ders sınıftakilere alışmaya çalıştın ama senin alışmana gerek yoktu. çünkü sadece dil eğitimi görecektin.

ders esnasında kapı çaldı ve içeriye bir öğrenci girdi.

" hocam (adın/soyadın)'I müdür bey çağırıyor."

"tamam. (adın) gidebilirsin."

sınıftan çıkıp hızla müdür beyin odasına gittin. kapıyı çalıp içeri girdiğinde müdür beyin yalnız olmadığını gördüğün. bugün odadan çıktığında karşılaştığın genç adamda oradaydı.

"(adın) tanıştırayım. bu Rusça öğretmenin kevin."

kevin ayağa kalkıp elini sana uzattı. sende elini uzatıp tuttun ve tokalaştınız. 

"davayte khorosho ladit."

sen kevine bön bön bakarken kevin tebessüm etti.

"iyi anlaşalım."

"ha..şey evet."

kevin senin bu haline gülmeye devam ederken tanışma faslına devam ettiniz. tahmin ettiğin gibi seninle yaşıttı. sen kevin ile tanışmaya devam ederken müdürün odasının kapısı çalındı ve içeri bir genç adam girdi.

"geç kaldığım için üzgünüm."

"gel jacob önemli değil (adın) burada zaten."

jacab içeri girdiğinde sana hayran hayran bakmaya başladı. çekik gözlerin ve pofuduk yanakların onu çok etkilemişti.

"(adın) İngilizce öğretmenin jacob."

elini jacoba uzattın. jacobta hızla elini tutunca toklaştınız.

"memnun oldum."

"bende."

gün boyuna jacob ve kevin ile tanıştın. jacob ise senden bir yaş büyüktü ve onunlada gayet iyi anlaşmıştın.

...........

ertesi gün ilk dersin İngilizceydi. hemen okula gelip senin için ayrılan sınıfa geçtin. birkaç dakika sonra jacob geldi ve  derse başladınız.

birkaç saatin ardından mola verdiniz. sen kantine inip birşeyler alırken seni birisi izliyormuşçasına bir hisse kapıldın. arkanı döndüğünde jacobu sana bakarken gördün. tebessüm edip hızla önüne döndün. alacaklarını alıp hızla sınıfa geri döndün. aldıklarını yerken sınıfa kevin geldi.

"merhaba (adın) ders nasıl gidiyor?"  

"şimdilik gayet güzel. teşekkürler sorduğun için."

Güney Kore'nin Yıldızları...[TAMAMLANDI√]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin