Güney Kore'nin Yıldızları...[TAMAMLANDI√]

SEVENTEEN - TEPKİ

biasmızla kavga ederiz ve korktuğumuz için geriye doğru gidersek tepkileri

turkanilhan0066 istek için teşekkürler...

MİNGYU:
Konunuz her zamanki gibi kıskançlıktı. Üzerine doğru gelirken sinsi bakışlar atar. Sırtınız duvara değip durduğunda sana iyice yaklaşır.
"(adın) ben sadece seni seviyorum. Başka kızlarla işim yok!"

JEONGHAN:
Konunuz her zamanki gibi geç kalma mevzusuydu. Sen geri geri gitmeye başlayınca senin korktuğunu anlar ve koşup sana sarılır.
"özür dilerim. Seni korkutmak istememiştim."

HOSHİ:
Konunuz bugünkü buluşmaya gitmemendi. kendi savunma cümleni söyledikten sonra sinirlenip üzerine yürümeye başladı.
"seni tam 5 saat bekledim(adın)! tam 5 saat!"

WONWOO:
Kavganızın konusunu siz bile anlamamıştınız. Sen wonwoo'nun bağırması ile geri geri giderken o birden gülmeye başladı.
"Woah! sesimin bu kadar güçlü olduğunu düşünmemiştim."
Bu cümle ile birlikte sende gülmeye başladın tabi.

COUPS:
Coups ile birlik dışarıya çıkacaktınız. Coups giydiğin hiçbir kıyafeti beğenmedi.
"Gidelim işte bakmazlar bana korkma."
Bu cümlenden sonra coups 'öylemi?' bakışı atarak üzerine gelmeye başladı. Sırtın duvara değince durdun. Coups'da kulağına yaklaştı.
"Hele bi baksınlar. Onların gözlerini elektrik direği ile oyarım."
Sen gülme krizine girmeden kendini alamadın.

VERNON:
Vernon işten gelmişti. Sende kapıyı açtın. Vernonun yüzünden okunan yorgunluk ile geri geri gitmeye başladın.
"Vernon! İyimisin?"
"(Adın)! Dikkat et!"
Demiş olsa bile çok geç olmuştu. Çoktan yere oturmuştun. Vernonda sana gülerek yerden kaldırdı.
"Neden geri geri yürüyorsun ki?"

JOSHUA:
Konunuz ilgisizlikti. Joshua senin daha çok ilgisiz olduğunu söylediğinde kavgaya başlamıştınız. Kavgaya devam ederken joshua üzerine gelmeye başlayınca
"Gelme!. Git!. Gelme dedim!"
Diye geri gitmeye başladın. Sırtın duvara değince durdun joshua da durup
"Hangimizin daha ilgili olduğunun ne önemi var ki?"
Dedi. Sende saçma kavganıza gülüp joshua ya sarıldın.

JUNHUİ:
"( adın ) beni korumaktan vazgeç!"
Sen junhui'nin suçunu üstlenmiştin. Junhui de sana sinirlenip üzerine gelirken sen geri geri gittin. O ise konuşmaya devam etti.
" sana zarar gelmesinden korkuyorum. Anlamıyormusun?"

SEUNGKWAN:
"Beni arkadaşlarımın yanında nasıl küçük düşürdün hala aklım almıyor!?"
Sinirli görünüyordu ve üzerine yürümeye başladı. Birkaç adım sonra çatık kaşlarını düzeltip gülmeye başladı.
"( adın ) banada öğretirmisin?" sen ise bön bön baka kaldın.

MİNGHAO:
Televizyondan film izliyordunuz. Minghao size yanaşıp yanağınıza öpücük kondurdu.
"seni seviyorum (adın)"
Hızla ayağa kalktın.
"sana inanmıyorum."
Oda hızla ayağa kalktı. Sana 'yok canım' dermiş gibi baka baka üzerine gelmeye başladı.
"hadi canım bende sana sevdiğimi nasıl anlatsam diye düşünüyordum."
"Tamam tamam seviyorsun inandım. Gelme üstüme!"
Sırtın duvara değince gülerek sana bakar.
"Bir öpücük almadan bırakmam."

WOOZİ:
Dışardan gelmiştin. Sessizce eve girip kapıyı kapattın. Etraf karanlıktı. Bir anda geri çekilip duvara yaslatılman bir oldu. Tam çığlık atacakken dudaklarına bir el kapandı.
"Benim korkma. Seninle görüşeceğiz. Kavgadan sonra benim gitmem gerekti senin değil!"

DK:
Yaptığın bir harekete sinirlenir. Aynı hareketi yapmak için üzerine gelir.
"Hiç kaçma ( adın )...buraya gel!" Sen kaçınca oda seni kovaladı.

DİNO:
Ettiğiniz kavgada sana çok sinirlendiğinden geri geri kaçtığını farketmez bile...

Biraz saçmalamış olabilirim :)

Umarım beğenirsiniz...

...19 ocak 2020...