Kafanı yattığın yastıktan kaldırdın. Sesin kaynağı tabi ki de ev arkadaşın chanwoo'ydu. Yattığın yerden kalkıp balkona çıktın. Bugün hava çok güzeldi. Temiz havayı içine çektin ve merdivenlerden inip mutfağa girdin.
"aaa (adın) hiç uyanmasaydın daha erken ya."
chanwoo'ya gözlerini devirip masaya oturdun. Kahvaltıyı hazırlamak konusunda onun eline kimse su dökemezdi.
Tabaktan bir dilim salatalık almak için elini uzattığında chanwoo eline vurdu.
"olmaz hanımefendi. Yataktan kalktığın gibi geldiğin belli. Git elini yüzü yıkayıp gel."
oflaya puflaya oturduğun yerden kalkıp odana gittin. Elini yüzünü yıkadıktan sonra üzerini değiştirerek aşağıya koşarak indin.
mutfağa girdiğinde şok oldun. Çünkü chanwoo masayı toparlamıştı ve masada bir tane sandviç vardı.
"chanwoo! bu ne?"
chanwoo gülmemek için kendini zor tutarken sana cevap vermeyi unutmadı.
"hadi (adın). hemen ye de çıkalım biran önce."
sen asık suratla sandviç'i alarak yemeye başladın. sandviç birkaç dakika içinde bittikten sonra birlikte evden çıktınız. nereye gittiğinizi bilmiyordun. dün gece yatmadan önce "yarın birlikte dışarı çıkacağız." diyerek seni bilgilendirmişti.
Dışarıda yürümeye başladığınızda çıtınız çıkmıyordu. İki yabancı gibiydiniz son günlerde. chanwoo her zamanki davranışlarını sergilemiyordu. Bir haller vardı ve sen bugün bunu çözecektin.
"chanwoo!"
"(adın)!"
İkinizde birbirinize bakarak bir süre gülüştünüz. chanwoo'nun klasik tepkisiydi bu.
"bir yere oturalım mı? seninle konuşmam gerek."
chanwoo seni başıyla onayladıktan sonra sahile gidip kumlara oturdunuz. bir süre denizi izledikten sonra konuşmanın vakti gelmişti.
"chanwoo. son zamanlarda seni kıracak, üzecek veya alınacağın bir şey mi yaptım? Son zamanlarda bana karşı tavrın çok değişti. Aniden çıkışıyorsun, sonra gelip özür diliyorsun. Ne oldu sana chanwoo?"
chanwoo derin derin baktığı denizden bakışlarını senin gözlerine çevirdi. derin bir nefes alarak tekrar önüne döndü.
"Sen değil (adın). Ben yapmamam gereken bir şey yaptım."
Sen merakla devamını beklerken chanwoo oturduğu yerden kalkıp senden uzaklaşmaya başladı.
"chanwoo!"
chanwoo arkasını dönerek kollarını sana doğru açtı.
"ben sana aşık oldum (adın)! Yapmamam, olmamam gerekiyordu ama kalbime söz geçiremedim (adın). Seni sevmekten vazgeçmedi, geçmiyor."
sen chanwoo'nun dedikleri ile donup kalırken chanwoo ellerini yüzüne gerip yere çöktü. Sen hemen koşarak onun yanına vardın. hıçkırarak ağladığını duydun. hızla kollarını ona dolayıp sıkıca sarıldın.
"chanwoo. Yalvarırım ağlama. hıçkırık seslerin canımı acıtıyor yapma bunu bize."
chanwoo birkaç dakika sonra kendine gelip başını kaldırdığı gibi seninle burun buruna geldi.
"özür dilerim (adın). Böyle olsun istemezdim. Hadi eve gidelim de eşyalarımı toplayalım."
Sen hem üzüntüyle hemde şaşkınlıkla chanwoo'ya bakarken chanwoo ayaklanmıştı.
"na.nasıl yani."
ayağa kalkıp karşısına geçtin.
"beni bırakıp gidecek misin?"
"başka ne yapayım (adın)? senden uzak durmam lazım. Seni unutmam-"
chanwoo'nun sözleri senin öpücüğün ile yarım kalmıştı. chanwoo şaşkınlıkla sana bakarken sen yavaşça geri çekilip yüzüne baktın.
"Asla gidemezsin. Hele ki şu saatten sonra."
sen gülümsediğinde chanwoo da sana karşılık gülümseyerek sana sıkıca sarıldı.
"seni seviyorum (adın). hemde çook"
ve o günden sonra herşey daha güzelleşir ve daha mutlu şekilde yaşarsınız...
...umarım beğenirsiniz...
jiwonpetit istek için teşekkür ederim. Geç geldiği için üzgünüm.
...17 Ağustos 2020...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güney Kore'nin Yıldızları...[TAMAMLANDI√]
Fanfiction[İstekler İkinci Kitaba...]Got7 - Bts - Exo - Astro - Monsta X - Ateez - Stray Kids ve daha fazla grup ile nasıl tür isterseniz sizin zevkinize göre dizayn edilecek olan bu kitabı umarım beğenirsiniz. 23 TEMMUZ 2019 } BAŞLANGIÇ