Güney Kore'nin Yıldızları...[TAMAMLANDI√]

BTS - SUGA - HAYAL ET

Herzaman olduğu gibi yine erkenden uyanmıştın. Okulun için hazırlandın ve hemen yan odanda mışıl mışıl uyuyan sevdiğin ama hyungun olan sugayı uyandırmak için odandan çıktın. Odasının önüne gelip kapıyı tıklatın. Ses gelmeyince kapıyı yavaşça açarak içeri girdin. Tahmin ettiğin gibi uyuyordu. Yanına gidip birkaç dakika yüzünü inceledin. O senin üvey abindi. Fakat sen ona aşıktın. Ona aşık olduğunu belli etmemek için elinden geleni yapıyordun. Şimdide olduğu gibi.

"Hyung hadi kalk artık sabah oldu.!"

İterek sugayı yataktan aşağıya attın. Her sabah sugayı böyle uyandırıyordun. Yoksa kesinlikle uyanmıyordu.

"(Adın) seni birgün kesin geberteceğim. Haberin olsun. Ah!! Başım."

Sen suganın her sabahki tehtidlerine alıştığından sadece gülüp geçtin.

"He hyung he! Kesin öldürürsün. Hadi okula geç kalıyoruz."

Odadan çıktın ve mutfağa gidip ikinize kahvaltı hazırladın sugada gelince kahvaltınızı yapıp evden çıktınız.

Okula vardığınızda suga her zaman yaptığı gibi seni sınıfa bıraktı. Sen sınıfa girdiğinde sıranda oturan jungkooku görmen ile moralin yerle bir oldu.

"Ahh! (Adın) sonunda geldin biran seni göremeyeceğim sandım."

Jungkookun konuşmasıyla sınıftan kaçmaya çalıştığın anda junkook koşup saçından tuttu ve seni tam kapının önünden sırana kadar sürükledi. Seni sırana resmen atarcasına bırakıp kapıya gitti ve kapıyı büyük bir gürültüyle kapattı.

"Sana benden kaçamazsın demiştim.!"

Suga'nın ağzından...

(Adın)ı sınıfına bıraktıktan sonra yavaş adımlarla kendi sınıfıma gitmeye başladım. (Adın) benim üvey kardeşimdi. Fakat ona karşı asla abisiymişim gibi bir duygu hissetmiyordum. Ona zarar gelse delirecekmiş gibi oluyordum. Beni o güzel uykumdan uyandırma şekline bile kızamıyordum. Başka birisi beni öyle kaldırsa çoktan gebertmiştim. Fakat (adın) benim herşeyimdi. Onu seviyorumdum.

Bir anda adım sesleri duymamla arkamı döndüm ve etrafıma bakındım. Ses (adın)ın sınıfından gelmişti. Adımlarımı tekrar sınıfa çevirdim. Gitmeye devam ederken bir çığılık duymamla adımlarımı hızlandırdım. Tam kapıya vardığımda kapı büyük bir gürültü ile kapandı. Olduğum yerde donup kalırken sınıftan bir ses yükseldi.

"Sana benden kaçamazsın demiştim.!"

Bu ses jeon jungkookun sesiydi. (Adın)a platonik bir aşıktı. Onu çok kez dövmeme rağmen hala (adın)in peşinde dolanıyordu. Sinirle yumruklarımı sıktım. Derin bir nefes alıp sınıfın kapısını açtım. (Adın)in halini gördüğümde beynime kan sıçradı. Resmen gözüm döndü. Hızla koşup jungkooku (adın)in üzerinden aldığım gibi yumruğu yüzüne geçirdim.

"Sana (adın)dan uzak duracaksın demedimmi!? Hala akıllanmadınmı jeon jungkook!?"

Jungkook bön bön bana bakarken ben (adın)a döndüm. Saçı başı dağılmıştı. Gözleri zaten ağlamaktan kızarmıştı. Yanağıda.

"(Adın) iyimisin?"

Cevabı alamadan gelen yumruk ile kendimi yerde buldum. Sinirim tavan yaparken hızla yerden kalıp jungkooka ardı ardına yumruk atıp onu duvara ittim. Acıyla inlerken bende yanına gidip saçından tutup yüzüme bakmasını sağladım.

"Sana en son uyardığımda 'benim olana ellersen seni gebertirim' demiştim diye hatırlıyorum. Ama sen bunu unutmuşsun galiba. Öyle mi!?"

Jungkook bana bakarken sessiz kalmıştı. Onun öyle bana bakması beni daha çok sinirlendiriyordu.

"ÖYLE Mİ DEDİM!?"

jungkook başını salladığında derin bir nefes aldım. Jungkookun başını duvara vurduğumda jungkook acıyla inledi.

"Öyleyse bu aptal beynin anlamamış galiba. Sen anlamasını sağlarmısın yoksa ben yardımcı olayımmı?"

"Tamam suga. Bir daha (adın)a bulaşmayacağım. Bırak beni."

"Suga.!"

(Adın)'ın bana seslenmesi ile başımı ona çevirdim. Gözleri dolu dolu bana bakıyordu.

"Bırak onu lütfen."

(Adın) hıçkırarak ağlamaya başladığında jungkookun kafasını duvara vurdurarak bıraktım. Hızlı adımlarla (adın)in yanına gittim ve ona sıkıca sarıldım.

"Seni seviyorum (adın)"

(Adın) bana şaşkın şaşkın bakarken ben içsavaş yaşıyordum. O bana hyung diyordu. Bana karşı sevgisi y-

"Bende seni seviyorum suga."

Tanrım sana şükürler olsun. (Adın)da beni seviyor. Başına bir öpücük bıraktım ve (adın)ı bıraktım. Jungkooka dönüp yanına gittim.

"Duydun demi jeon jungkook!? Birdaha olmasın!"

Jungkookun yanından (adın)in yanına geri döndüm ve onu sınıftan çıkartıp eve götürdüm. Bu halde asla ders dinlemesine izin vermezdim. (Adın)i yatağına yatırıp başına bir öpücük bıraktım.

"İyiki varsın (adın). Seni seviyorum."

"Sende iyiki varsın. Bende seni seviyorum hyung-im!."

...umarım beğenirsiniz...

Azelya09_  istek için teşekkürler

...6 nisan 2020...