Güney Kore'nin Yıldızları...[TAMAMLANDI√]

GOT7 - JİNYOUNG - HAYAL ET ( 2 )

"(Adın) biliyorum daha yeni çıkmaya başladık. Ama benim iş için paris'e gitmem lazım. Demem o ki birlikte gidelim mi?"

Sen şaşkınlıkla gözlerini büyütüp telefonun diğer ucundaki jinyoung'a ne cevap vereceğini düşünüyordun.

"Ne kadar süre?"

"1 hafta kadar. Belki daha kısa süre."

"Peki yolculuk ne zaman?"

"Eğer kabul edersen yarın."

"Peki tamam."

"Yes be! Seni seviyorum bebeğim."

Verecek bir cevap bulamayıp tebessüm etmekle yetinmiştin.

"Yarın görüşürüz o zaman."

"Görüşürüz."

Telefonunu kapatıp koltuğun üzerine resmen fırlattın. Jinyoung'u yarın ilk defa kanlı canlı karşında görecektin. Hemen odana çıkıp yüzüne birkaç bakım yaptıktan sonra masken ile birlikte yatağına girip gözlerini kapattın.

"Herşey çok güzel olacak."

...

"Herşey çok güzel olacak."

Jinyoung valizlerini araca koyup güneş gözlüğünüde taktıktan sonra araca bindi ve hızla sürmeye başladı.

Yolda gelirken arabaya bağlı olan telefon ile seni aradı ve geldiğini haber vererek telefonu kapattı. 'İş bahane sevgilimle tatil yapmak şahane olacak' diye geçirerek tebessüm etti.

Sende jinyoung'un aradığında dün gece yatarken yaptığın maskeyi çıkartıyordun. Sonrasında hızlı bir duş alıp hemen üzerini giyinip hızlı bir şekilde valizini hazırladın.

Yarım saat kadar sonra telefonun çalmasıyla kapının önüne çıktın. Arabadan inip sana doğru gelen jinyoung'u görmen ile bayılmamak için kendini zor tuttun. O kadar yakışıklıydı ki.

"Günaydın. Sevgilim."

Yanağına ufak bir öpücük kondurup hemen geri çekildi. Birkaç saniye senden cevap bekledi fakat sen gözünü bile kırpmadan jinyoung'a bakıyordun.

Jinyoung hafif bir tebessüm ederek elinden valizini alıp arabaya doğru ilerlemeye başladı.

"Boyuna posuna kurban be! Allahım çok yakışıklı."

İki yanağına birer tokat atıp başını sağa sola salladıktan sonra birazda olsa kendine gelmiştin. Jinyoung valizi bagaja yerleştirdikten sonra yanına tekrar gelip sana arabaya kadar eşlik etti. Sen yerine geçtikten sonrada kendi yerine geçip arabayı sürmeye başladı.

"Bu arada. Sanada günaydın. Sevgilim."

Sen utançla başını eğereken jinyoung yarım bir gülüş sunmuştu. Jinyoung sağ elini uzatıp senin sol elini tuttu. Başını kaldırıp ona baktığında o da sana bakıp göz kırptıktan sonra tekrar yola döndü. Sende tebessüm edip önüne döndün.

Akşam saat 8 Paris:

Uçaktan indiğinizde hava kararmıştı. Jinyoung uçaktan indiğiniz andan beri elini bırakmayarak birlikte otele geldiniz. Oda kartlarınıda aldıktan sonra odanıza çıkıp üzerinizi değiştirip yemek için tekrar buluşmuştunuz.

"Evet. Ne yemek istersin?"

"Hiç farketmez. Önüme ne gelirse o."

"O zaman izninle ben seçiyorum?"

Sen başını olumlu anlamda salladığında jinyoung siparişlerinizi vermek için bir görevliyi çağırmış ve siparişi vermişti. Yemekleriniz geldiğinde muhabbet ederek yemeklerinizi yemeye başladınız.

Yemek faslı bittikten sonra birlikte odalarınızı bulunduğu kata çıktınız. Odalarınız karşılıklıydı zaten.

"O zaman iyi geceler. Bitanem."

Tebessüm ederek cevap verdin.

"İyi geceler. Aşkım."

Kapını açıp içeri gireceğin sırada jinyoung sana tekrar seslenmişti.

"Eğer korkarsan felan. Hiç çekinmeden ara olur mu?"

Başını olumlu anlamda salladığında el sallayarak kapıyı kapattın. Kalbin küt küt atıyordu. Heyecandan yerinde duramıyordun o derece.

Üzerini değiştirip yatağa girdiğinde çakan şimşek ile korkudan kalakalmıştın. Şimşekten çok korkardın.

Sen telefonunu ararken kapının çalmasıyla ayağa kalkıp kapıyı açtın ve hızla gelen jinyounga sarıldın.

"Jinyoung iyi ki geldin. Çok korkuyorum."

"Tamam aşkım geçti. Hadi geçelim içeri."

İçeriye girdiğinizde jinyoung seni yatağına yatırarak yanına oturdu.

"İlk buluşmamız akılda kalıcı birşey oldu sanki."

Jinyoung'un söylediği şeye güldüğünde başını olumlu anlamda salladın.

"Biraz öyle oldu."

"Seni seviyorum (adın)."

Bakışlarını jinyoung'un gözlerine çevirip baktın.

"Bende seni seviyorum jinyoung. İyiki varsın."

...umarım beğenirsiniz...

seldef06 istek için teşekkür ederim.

...29 Ağustos 2020...