~ 2. Bölüm : Karşılaşma ~

708 48 38
                                    

Gözlerimi odamda açmıştım. Dünkü olaydan sonra o adam beni buraya getirmiş olmalıydı. Ayağa kalktım ve etrafta birisi var mı diye kontrol ettim. Umduğum gibi kimse ortalıkta yoktu. Kıyafetlerim hala üzerimdeydi. Aklıma hemen flash geldi. İç çamaşırımın özel bir yerine saklamıştım onu. Kontrol ettiğimde orada değildi. Sinirden hareket edemedim. O flash babam için hayati önem taşıyordu. Kendimi koltuğa attım. Ellerimi saçlarımın arasına geçirdim.

-"Bravo beceriksiz bravo! , bu adam senden tek bir şey istedi ya tek bir şey onu nasıl yapamazsın?" Kendimce söylenirken saçlarımı çekmeye başladım. O an aklıma geldi.

-"APTAAAL!" diye bağırdım kendime. Aptaldım ben. Orada o flashı almak isteyen tek kişi karşımdaki adam değildi. Beni kurtardığını zannettiğim paltolu adamdı. Hemen ayağa kalktım ve üstüme silahımı alıp evden çıktım.

Arabaya binmeden önce arkama son bir kez baktım. O adam bana hayat verdi bense ona hiçbir şey. O bana baba oldu ben ona onun bana yardımcı olduğu kadar yardımcı olamadım. Gözyaşlarım akmaması için gözümü kırpıştırdım ve arabaya bindim. Emniyet kemerini takıyordum ki uzakta bir araç vardı. Camları siyah filmli olduğu için içerideki kişi veya kişiler gözükmüyordu. Arabayı çalıştırmamla kısa bir süre sonra o çalıştırdı. Yola çıktığımda uzağımda kalmaya çalışıyordu. Bir ara bu mesafeyi azaltmak için yavaşladım aynı şekilde o da yavaşladı. Demek benimle oyun oynuyorsun ha. Kimsin bakalım öğrenelim. Hızı arttırdım. Babamın yanına gitmeden önce başka bir yere gitmem gerekiyormuş aslında.

Evim şehirin dışına yakın olduğu için buralar sessiz sakin oluyordu. Arabayı bildiğim bir ormana sürdüm. Hızımı arttırdıkça o da arttırdı. Artık daha yakınıma gelmeye çalışıyordu.

Ormana girdiğimde direksiyonu sert bir şekilde çevirerek drift attım ve onun da girmesini bekledim. Zaten ben döndükten sonra o da girmişti. Belimden silahımı çıkartıp arabadan indim. Arabanın siyah filminden hiçbir şey görülmüyordu.

-"Kimsin sen in aşağıya!?" Diye bağırdım. 1 dakikalık bir sessizlikten sonra kapı açıldı. Gözlerim gördüğüyle şok oldu. Siyah saçlı , mavi gözlü , beyaz tenli , kemikli bir surata sahip , hafif kıvırcık saçlı ve UZUN PALTOLU! bir adam indi arabadan. Elini sanki teslim olmuş gibi havaya kaldırdı ve gülümsedi.

-"Beni vurmayacaksın herhalde" dedi. Ukalaya bak tabii ki de vurucam aptal.

-"Kimsin sen!?" Dedim. Ellerini indirdi ve karşıma geçti.

-"Seni koruyan birisi" dedi ve elini paltosunun cebine soktu.

-"Seni babam mı tuttu?" Dedim. Silah hala ona çeviriliydi. Peki neydi bu rahatlığı?

-"Hayır o adamla işim olmaz" dedi.

-"Kimin köpeğisin o zaman?" Dedim. Bunu dememle gülmeye başladı.

-"Gülme!" Öksürüp gülmesini kesti.

-"Flash sende pislik herif çabuk ver onu bana" deyip elimi uzattım.

-"Artık bende değil küçük hanım" dedi. Ya ne diyor bu adam.

-"Sana 3 saniye veriyorum ya o flashı bana verirsin ya da seni şurada öldürürüm!" Dedim ve silahın korumasını açtım. Tekrar güldü ve konuşmaya başladı.

-"Beni öldüremezsiniz küçük hanım" dedi.

-"Nedenmiş o ?" Dedim.

-"Doğrusu şu ana kadar birisini öldürmemiş bir insanın birisini öldürmesi özellikle canlılar dünyasında en duygusal özelliklere sahip kişiyse çok zordur" dedi. Nerden geliyor bu çok bilmişlik. Hem nereden biliyor daha önceden kimseyi öldürmediğimi.

-"Aferin çok bilmiş. Bak şunu bilemedin yalnız ilkim sen olabilirsin hatta olacaksın!" Dedim ve silahı hafifçe salladım.

-"Beni öldüremeyeceksin çünkü sana hayatını anlatıcağım" daha ben bir şey demeden anlatmaya başladı.

-"4 yaşında annesi ve babası öldürülmüş bir kızı yine annesini ve babasını öldürten adam evlatlık ediniyor. Yıllar bu genç kızı intikamla büyütüyor ve ailesinin katilini öldürmek için yıllarca onları arıyor , babası ona son bir görev veriyor bu görevden sonra ailesinin katilini bulacağını söylüyor oysaki kız o kadar masum ki karşısındaki adam ailesine çektiği gibi günün birinde kendisine de tetiği çekecek ve masum kızımız bunun farkında değil" dedi. Sözleri beni güldürdü ve bu sefer ben kahkaha attım.

-"Sen gerçekten ilkim olmak istiyorsun" dedim ve havaya bir el ateş ettim.

-"Seni son kez uyarıyorum ya benim olan şeyi bana geri vereceksin ya da buradan sağ çıkamayacaksın!" Dedim. Ellerini cebinden çıkarttı ve bir kağıdı açtı.

-"Yıl 2004 Temmuz'un 12'si ve sizin evinizdeki çalışanın bir yazısı zaten kadın da sonradan öldürülmüş" okumaya başladı.

-"Cem Bey ve Selda Hanım'ı öldürdüler bunu Cem Bey'in arkadaşı Haluk Uyg- ve mektup burada biter. Kadın saklandığı dolabın bir köşesine bunu sıkıştırır. Zamanında bulunamaz bu mektup ama sonradan açılan bir davada bulunur yine de kanıtlanamadığı için kabul görülmez." Diyip kağıdı bana uzattı.

-"O flashta da bu davanın ayrıntıları vardı Haluk Uygun dava boyunca herkesi satın almıştı her şey gizliydi. Tek bir sorun vardı. Bilgisayar kayıtları neredeydi? Flashı çaldığın o adam babana şantaj yapıyordu burada da seni kullandı ve sen başarsan da başaramasan da seni öldürecekti." Dedi ve sustu.

Söyledikleri şeylere inanmamı beklemiyordu değil mi? Ben tabii ki de bu saçmalığa inanmayacaktım Haluk Uygun'un senelerdir düşmanı var ve bu adam da onlardan birisi. Hem o bana babalık yaptı yoksa neden böyle bir şey yapsın?

Son açılan davayı hatırlıyorum da Haluk Uygun bana hiç mektuptan bahsetmemişti. Çoğu mahkemeye katılmıştım ama bazılarına özellikle onun zoruyla katılmamıştım. Yoksa bu adam doğru mu söylüyor. Geçmişi hatırla geçmişi hatırla...

Silahı yavaşça yere indirdim.

-"Sana neden güveneyim?" dedim, sesim boğuk çıkmıştı.

-"Çünkü Aylin Haluk Uygun yaşamayı hak etmiyor" dedi ve ekledi

-"Seninle bir anlaşma yapalım" dedi

-"Ne anlaşması?" dedim, eliyle arabasını işaret etti.

-"Seni karakola götüreyim ve orada sana ayrıntıları göstereyim eğer yine inanmazsan ilkin olmaya hazırım" dedi ve gülümsedi. Nesi vardı bu adamın niye sürekli gülüyordu. Arkamı döndüm ve elimi suratıma götürdüm. Çığlık atmamak için kendimi zor tutuyordum. Bir süre öylece bekledim sonra önüme döndüm.

-"Ayağına dikkat et!" dedim ve lastiğe bir el ateş ettim. Şaşkınlıkla bana bakarken ona imalı bir gülüş attım.

-"AA sanırım tekerleğin patlamış" diyip arabaya yöneldim ve gelmesi için işaret ettim. Ben arabaya bindikten sonra o da arabasını kapatıp arabaya bindi.

-"Zekice" dedi, çarpık bir gülüş attım.

-"Adresi söyle"

Herkese merhaba arkadaşlar umarım bölümü beğenmişsinizdir. Farklı bir şeyler yapmaya çalışıyorum. Benim içime çok sindi umarım bu şekilde sizi de eğlendirebiliyorumdur. Desteklerinizi eksik etmeyin lütfen. Yıldızı parlatmayı ve yorum yapmayı unutmayın bunlar benim için çok önemli yorumlarınızı bekliyorum. Kendinize çok iyi bakın. 💜

Paltolu AdamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin