~Bölüm şarkısı : Nil İpek - Gömülür~
Edis Saruhan
Haluk Uygun sorguya çekileli 1 hafta oldu hala nezarette. Hakkında açılan birçok dava var fakat ispatlanamadığı için mahkeme erteleniyor.
Çalışma masamda oturmuş bunları düşünüyordum. Abim bu davanın Aylin'i yardımıyla kapanacağını düşünüyor. Aslında haklı da Haluk Uygun'un her şeyini bilecek olan kişi Aylin aynı şekilde bilmeyecek olan kişi de Aylin.
Kafamdaki sorulardan telefonumun sesiyle sıyrıldım. Arayan Zeynep'ti. Zeynep benim nişanlım onu bu polisiye olaylarından uzak tutmaya çalışıyordum. Fazlasıyla nefret edenim olmuştu ve intikam almak için de kullanılacak en büyük zaafımdı Zeynep. Aynı şekilde aksatmıştım da neredeyse 1 aydır yemeğe çıkmıyordu sadece kısa telefon görüşmeleri yapabiliyorduk.
Telefonun daha fazla çalmasına izin vermeyerek telefonu açtım. Saat sabah olmuştu geceden beri çalışıyordum. Yine sabahlamıştım.
-"Günaydın Hayatım" diyerek telefonu açtım. Sabah mahmurluğu olmasından mıdır nedir sesim boğuk çıkmıştı. Zeynep her zamanki tatlı sesiyle yanıtladı.
-"Günaydın birtanem uyumadın mı sen?" dedi, hafif tebessüm ettim ve elimle yüzümü ovuşturdum.
-"Nasıl olduysa sabah etmişim yine" dedim. Güldü.
-"Sen nasılsın Zeynep'im? " diye sordum. Gerçekten onu bu aralar çok aksatmıştım. Neyse ki o beni anlayabilecek durumda. Onu bu nedenle sevdim.
-"Bende geçende evimiz için koltuk takımı baktım sana atacaktım ama önce konuşalım dedim hatta canım..." öksürdü ve devam etti "Beraber baksak ben seni çok özledim" dedi. Bende onu çok özlemiştim.
-"Tamam birtanem olur" dedim. Sevinçten gülmesini hissettim hafif de kıkırdadı.
-"Bugün Palmiye'ye gidelim mi?" dedi, gülümsedim Palmiye bizim en sevdiğimiz restauranttı. Çok güzel anılar biriktirdik orada.
-"Olur" dedim. Çok sevindi yine kıkırdamasını duydum.
-"O zaman sen uyu iyice uykunu al canım" dedi,
-"Tamam birtanem kendine iyi bak" deyip telefonu kapattım.
Aylin Yılmaz
Sevgili günlük
Bu aralar sana yazamıyorum. Doğrusu olayları çözmeye çalışırken kendimi kaybediyorum. Sen aklıma gelecek en son şeydin bu süre içinde. Umarım alınmıyordursun. Çünkü alınman umrumda değil.
Öff napıyordum ben. Aylin sen 20 yaşındasın kendine gel.
Evet sevgili günlük senden ayrı kaldığım sürede çok şey oldu. Yani 1 hafta içinde. Babam dediğim insan aslında ailemin katiliymiş bunu öğrendim. Kendimi o kadar boşlukta hissediyorum ki. Kimsem yok biliyor musun? Hiç kimsem yok.
Gözlerim doldu.
Ama en çok içimi acıtan me biliyor musun sevgili günlük. Ben o adama baba demiştim. O bana baba olmuştu.
Sol gözümden 2 damla art arda aktı
Ve artık kimsem yok. Ne yapacağımı da bilemiyorum. Bu polisiye işler beni yoruyor. Beni kullanıp bir kenara atacaklar. Onlar için ben sadece bir araçım. Keşke ölseydim. Keşke bunları yaşamasaydım. Annemi çok özledim sevgili günlük annemi o kadar çok özledim ki...
Gözlerimden yaşlar daha hızlı akmaya başladı. Artık kalemi de tutamıyordum. Elim titremeye başladı. Hıçkırıklara boğuldum. Bende Anksiyete ve adını hatırlamadığım bir hastalığım vardı. Tedavi olmak için çok kez doktora gitmiş olsam da geçmedi. Doktor küçükken yaşadığım bir olayla alakalı olabileceğini söyledi. Öyleydi de.
Oturduğum sandalyeden indim. Yere uzandım. Fazla ses çıkartmak istemiyordum. Çünkü tanımadığım kişilerin evindeydim. Oysa oysa kendi evimde olsaydım babam gelirdi elimden tutardı. Ne kadar babam olmasa da.
Dizimi karnıma kadar çektim ve kollarımı bacaklarıma sardım. Başka şeyler düşünmeliydim. Her zaman Haluk oluyordu yanımda o geçirmesini biliyordu. Ama o artık yok. Hayır bunları düşünme hayır. Hıçkırıklarımın sesi yükseldi. Artık sesli ağlıyordum. Elimi ağzıma götürdüm. Susmam gerekiyordu. Ve ayrıca günlüğüm açıktı ya bayılırsam ve odaya biri gelip görürse. Hayır onu ortadan kaldırmalıydım. Yavaşça ayağa kalktım. Masaya daynmıştım ki günlük ve masada diğer şeylerle beraber yere düştüm. Eminim bu bayılsam bile gelmeyecek kişileri getirecek sesti. Artık sadece titreyebiliyordum. Ne elimi bir yere atacak gücüm vardı ne kalkıp ortalığı düzeltecek. Sırtımı duvara yasladım. Dizimi karnıma çektim ve kafamı gömdüm.
Kapım çalındı.
-"İyi misin?" dedi kapının ardındaki ses. Kimin olduğunu ayırt edecek halde değildim. Cevap da veremedim. Birkaç kez daha tıklattı. Yine cevap veremedim. Hıçkırıklarım daha da şiddetlendi.
-"Giriyorum" ardından kapı açıldı. Gelen Edis'ti. Beni öyle görünce hemen yanıma çömeldi.
-"Ne oldu iyi misin?" yüzümü avuçlarının arasına aldı. Hıçkırarak kafamı olumsuz anlamda salladım.
-"İlaç mı gerekiyor vereyim hemen" dedi, hayır anlamında başımı salladım. Ellerim titriyordu bunu fark ettiği için ellerimi ellerinin arasına aldı.
-"Sakin ol sakin ol" dedi, sesi çok tedirgindi. Hayır o halde beni gören bir kişi nasıl tedirgin olamazdı ki.
-"Tamam bekle hemen doktoru arayacağım, sakin ol sakin ol..." dedi. Olumsuz anlamda kafamı salladım ve elini elimden çekmesine izin vermedim. Belki normal zamanda çok yanlış anlaşılabilirdi ama şu an buna çok ihtiyacım vardı.
-"Gitme..." dedim sessizce. Şaşkınca bana baktı, sanırım geçen günkü kızdan böyle bir hal hiç beklemiyordu. Elimi bırakmadan yavaşça sağ yanıma oturdu. Sol elini çekip onun kucağına yatmamı sağladı. Titremem geçmişti ve Hıçkırıklarım azalmıştı. Bir şeylerin olduğunun farkındaydı. Şefkat beklediğimi de anlamıştı. Normaldi değil mi? Bu kadar şoku kolay kaldıramazdım. Burnuma hafif bir sigara ve parfüm kokusu geliyordu. Az önceki halimden sadece ağlamaklı suratım kalmıştı. Göz kapaklarım daha fazla açık olmaya dayanamadı ve uykuya bıraktı kendisini.
Edis Saruhan
Yaklaşık 1 saattir dizimde uyuyordu. Ne olduğunu tam anlayamamıştım. Sadece sol elim boştaydı ne telefona bakabiliyorum ne başka bir şeye. Gözlerime yerdeki bir defter takıldı. Çok da uzakta değildi. Elimi uzattım. Biraz hareket etti. Anasını satayım elimi yastık olarak kullanıyordu. Az önce de yastığını düzeltir gibi düzeltti. Neyse ki deftere ulaşabildim. Ortada bir sayfa açıktı. Okumaya başladım. Sevgili Günlük...
Herkese merhaba benim canım güllerim uzun bir aradan sonra yine yepyeni ve mükemmel bir bölümle karşınızdayım. Ben bu bölümü çok beğendim umarım sizde çok beğenirsiniz. Yıldızı parlatmayı (bana destek olmayı) ve yorum atmayı unutmayın. Yorumlarınızın hepsini okuyorum benim için çok değerliler. Sizleri seviyorum. 🌹😊
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Paltolu Adam
RomancePolislikte işi olan Edis Saruhan'ın Haluk Uygun davasıyla ilgilenmesi gerekir. Bu çok gizli ve tehlikeli bir görevdir. Bu gorevde Haluk Uygun'un manevi kızı Aylin Yılmaz'dan yardım alacaktı. Yaşadikları aksiyonlar arasında duygularına hakim olamaya...