9. Bölüm

133 17 5
                                    

Hayatta mutluluk için şans yada tesadüf diye bir şey yoktur. Eğer mutluysanız  bir neden aramayın  , etrafınızda bir çok sebep var zaten , bunun için  birine ihtiyacınız da yok , ama üzgünseniz  işte o zaman sebep arayın , çünkü gözyaşı sebebi olmadan akmaz ...

Bu sabahın da diğerlerinden pek bir farkı yoktu . Yine halamın seslenişi ile uyanmış , dolabımla olan yarım saatlik bakışmayı tamamlayıp lacivert kot pantolonumu üstüne de siyah tişört ve gri kapşonlu hırkamı  giymiştim.  Daha sonra  da  kahvaltımı yapıp Evden çıkmıştım. Okula geldiğimde Başak ve Sibel 'in bahçede olmadıklarını farkettim , oysa ki hergün bekliyorlardı. İçimden bugün geç kaldılar diye geçirirken telefonuma gelen mesajla nedenini anlamıştım. Sibel 'den di yukarıda beni bekledikleri ve acilen yanlarına gelmem gerektiği yazıyordu. Bende koşar adımlarla merdivenlerden çıkmaya başladım. Çıkarken de bir şey fark ettim. Koridor duvarlarına asılan posterler , aslında durup incelemek isterdim ama Sibel  acil olduğu söylemişti bu yüzden dikkat etmeden doğru sınıfa girdim . Sınıfta ise herkes birbirine bir şeyler anlatmaya çalışıyordu. Sanırım gerçekten bir şey olmuştu. Sibel 'in beni görmesi ile yanıma gelip

" Ayy olanları duydun mu Asel ? Çok güzel olacak sen ne dersin ? Bak biz ayarladık her şeyi ayy cidden çok eğleneceğiz "

o an gerçekten sınıftan kaçmak istedim ne oldu , güzel olan  ne hiçbir fikrim yoktu .

" Sibel hiçbir şey anlamıyorum önce bir çantamı bırakayım ondan sonra anlat olur mu ?"

  dedikten sonra sıraya çantamı  bıraktım. Gözlerim bir yandan da Başak 'ı arıyor du derken bulmam pek de zor olmadı . Eray ve Meriç 'in yanındaydı heyecanlı heyecanlı bir şeyler anlatıyordu. Neyse canım banane kim kime ne anlatıyorsa diyip Sibel 'in anlattıklarını dinlemeye başladım.

" Asel yarın okulda büyük bir gezi olacakmış, sanırım kamp gibi bir şey isteyen herkes gidebiliyormuş ama kesin bir ücret vardır onu bilmiyorum. Tüm sınıfda şu anda bunu konuşuyor. Sen geliyor musun diye sormuyorum bile , eee ne düşünüyorsun? "

Gerçekten güzeldi, yani kamp arkadaşlar falan eğlenceli olurdu. Halamlar da  izin verirdi zaten konuşmalara  bakılırsa okulun çoğu gidiyor du. Sibel 'e dönüp

" Geliyorum tabiki bensiz mi eyleneceksiniz. Peki kaç gün sürecekmiş bu gezi? "

Sibel de çok sevinmişti  bu gezi işine , bıraksak halay çekecek durumdaydı o derece yani

" astıkları posterde gidiş tarihi yarın geri dönüş tarihide cuma yazıyor ama saatleri yoktu  tam belli değil sanırım ." 

Herşey güzeldi ama neden bu kadar geç haber verdiklerini merak etmiştim.

"Eee bari oldu olacak otobüs kalkmadan bir saat önce haber  verselerdi. Neden bu kadar geç duyuru yapıyorlar ?"

Sibel 'de dediklerimi haklı bulmuş olmalı ki

" Vala bende bilmiyorum zaten hocalar dersin başında tekrardan hatırlatma yapar o zaman öğreniriz "

gözlerim istemeden de olsa Eray 'ların olduğu masaya çarpıyordu. Başak hâlâ oradaydı , kafasında ne düşünüyor bilmiyorum ama canımı sıkmaya başladığını söyleye bilirim . Çünkü şu sıralar Sibel 'i de çok yalnız bırakıyordu. Kesin kampta da aynısını yapacaktı. Sibel 'de fark etmiş olacak ki durmadan gelip gelmediğimi soruyor emin olmak istiyordu . En sonunda zilin çalması ile Sibel kendi sırasına gitmiş Başak hanım ise unuttuğu sırasına geri dönmüştü.  Benim geldiğimi yeni görmüş olmalı ki

"Asel sen hangi ara geldin ? Gerçekten görmedim bende diyorum Sibel neden yanıma gelmedi. Geliyorsun dimi geziye? "

ben sadece  sesiz kaldım , sorduğu hiçbir soruya cevap vermedim. Üzülmüştü sanırım ne kadar onu üzmek istemesemde arkadaşlığımız için bu gerekliydi.

"Asel bak gerçekten ben üzgünüm sen şimdi onlardan birinden hoşlandığımı falan düşüneceksin ama gerçekten öyle bir şey yok. Ben sadece sabah onlarla oturuyorduk Meriç 'de anlamadığını falan söyledi oda yeni gelmiş bu okula , bende geziyi anlatıyordum. Sonra laf lafı açtı zaman nasıl geçti bilmiyorum. Gerçekten sizi görsem gelmez miydim yanınıza , kırdıysam seni yada Sibel 'i çok üzgünüm istemeden oldu. " 

Başak
biraz daha böyle konuşursa yelkenleri suya indirecektim nihayet   sınıfa  giren hoca ile oda susmak zorunda kaldı . Bir hocanın sınıfa gireceğine bu kadar sevineceğimi hayal etmemiştim. Derse giren fizikçi ile tüm sınıf susup hocayı dinlemeye başladılar. Tabiki dersi değil gezi hakkında konuşacaklarını.

  "Çocuklar  zaten duymuştur geneliniz okulumuzda bir gezi planladı müdür bey. Doğa gezisi yada kamp hangisi derseniz artık. Yarın akşam yola çıkılacak saat  23.00 da ve Cuma günü gece 01.00 gibi de geri dönüş yapılacak .  Yanınızda iki tane rehber öğretmen de gelecek . Aynı zamanda sandığınız gibi tüm okul değil sadece 11. sınıflar, anlaşıldı dimi ? Şimdi geziye gelemeyecek yarın veya diğer günler acil bir işi olan var mı ?"

Sınıftan ses çıkmayınca ipek hoca devam etti

" Peki o zaman ama tekrardan söyleyeyim ailesi izin vermeyen olursa lütfen bizi arayıp söylesin çünkü sayı ona göre alınacak .  Bu arada bir de çok sevineceğiniz bir haberim daha var gezi yarın olduğu için bugün hazırlamanız için müsade veriliyor . Kısacası bugün sizlere okul tatil . Sorusu olan ?"

Sınıfta bir mutluluk gösterisi olurken ön sıralardan bir öğrenci sanırım bu isminin Arda olduğunu öğrendiğim çocuktu

" Hocam peki biz bir ücret ödeyecek miyiz ?"

Tüm sınıf bu soruyu bekliyor gibi bir anda susmuştu

" Hayır çocuklar okulumuz kendi düzenlediği için ücret falan vermeyeceksiniz. Sadece giyeceğiniz kıyafetleri lazım olacağını düşündüğünüz eşyaları  alın yeter. Şimdi bir sorusu olan yoksa bu ders bekleyin ikinci ders herkes evlere dağılabilir . Şimdiden iyi eğlenceler diliyorum hepinize. "

Gerçekten çok güzel olacakmış gibi bir his vardı içimde. Bu sırada Sibel 'de yanımıza gelmişti ama bu sefer benden tarafa oturmuş ve benimle konuşuyordu. Başak da dayanamayıp

" Sibel gerçekten üzgünüm daha ne demem gerekiyor. Böyle küs mü kalacağız? O zaman ben geziye falan gelmiyorum. Gidip ne yapacağım orda tek başıma, en iyisi  İpek hocaya söyleyeyim"

dedi ve sıradan kalktı gerçekten gidiyordu daha fazla dayanamayıp kolundan tutum

"Ne yapıyorsun Başak ne demek gelmiyorum tamam geç şuraya da konuşalım. "

üçümüzde sırada öyle birbirimize bakıyorduk. İlk söze başlayan ise Sibel oldu
"Başak gerçekten bugün kalbimi çok kırdın. Tamam anlıyorum iyi çocuklar çok da iyi arkadaş olurlar ama onlarla arkadaş olmak için bizim arkadaşlığımızı tehlikeye atıyorsun farkında mısın ? Bugün neredeyse görmedin beni Asel 'i yine aynı , lütfen eski  Başak olur musun? Yoksa gidip dalıcam şu ikisine "

Sibel 'in son dediği ile gülmeye başlamıştık. Daha sonra Başak

" gerçekten niye böyle yaptım bilmiyorum söz bir daha olmaz , barıştık mı kendimi aptal gibi hissediyorum en yakın arkadaşlarımı nasıl unutum inan bende bilmiyorum ."

  Tamam  canım uzatmanın manası yoktu dimi önce ben daha sonrada Sibel Başak 'a sarılmıştık. Biz ayrıldıktan sonra da yanımıza Eray ve Meriç gelmişti .

Meriç " kızlar geziye geliyorsunuz dimi ?" 

Cevap olarak Sibel " evet geliyoruz peki siz? " diye sordu .

Bu sefer Eray

"Evet geliyoruz . Gezide iyi eğlenceler o zaman yarın görüşürüz " dedi
ve zilin çalması ile Meriç 'le beraber sınıftan çıktı. Sesinin tonu o kadar farklıydı ki tek kelimesi bile etkisi altına alacak türden. Tabiki ben etkilenmedim yani neden etkileniyim sesi zaten çok kötü demiş miydim ayy ne diyorum ben kendi iç çatışmamı yaşıyorum resmen  , Sibel 'in

"Asel sıranı çok sevdin galiba kalkmaya niyetin yok gibi "

demesi ile kendime gelmiştim . Çantama kitaplarımı koyup kızlara da veda ettikten sonra eve doğru yürümeye başladım. Umarım gezide bir sorun çıkmazdı ...

İNTİKAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin