27. Bölüm

50 10 1
                                    

Canı acıyan bir insana neden diye sorulmaz . Tıpkı kanatları olan kuşa neden uçuyorsun denemeyeceği gibi .
Bu Dünya da acı çekmek kolay iş önemli olan acını paylaşacak dostlar bulmakta . Ben bulmuştum . İki güzel dost onlarla gülüp onlarla ağlıyordum . Ve şimdi onların da bana ihtiyacı vardı ve ben ne olursa olsun hep yanlarında olacaktım .

Sibel ' in acısı yüzden okuna biliyordu . Gözleri dolum aşamasını geçip boşalma aşamasına başlamıştı bile. Derin bir nefes aldı , önce Başak ' a sonra da bana bakıp cesaret topladı  . Her anlattığında boğazına düğümlenen o kelimeleri , kalbinde sancı yapan o cümleleri tekrardan anlatmaya başladı  .

" Ben .. ben küçükken de yaramaz bir kız çocuğuymuşum evimiz o zamanlar İzmir de deniz kenarındaydı ve bende her gün denize gitmek isterdim . "

Devam edemeyecek kadar çok ağlamaya başlayınca bende kendimi tutamayıp ağıyordum artık . Ne diyeceğini bilemeden sadece o ağlıyor diye , onun acısı dinmezdi belki ama yanında olduğumu bilmesini istiyordum . Bende ailemi kaybedince böyle ağlıyordum ve şu anda fark ettim dışarıdan korkutucu görünüyor muşum . Sanki biraz daha ağlayınca nefesin kesilip ölecek gibi ama tek fark kimse ölmüyordu . Başak bu hikâyeyi daha önce dinlediği için bizim kadar ağlamıyordu ama kendini sıktığı her hâlinden belliydi .
Sibel komidinin üstündeki sürahiden bir bardak su alıp içtikten sonra konuşmaya devam etti . Bir eli benimkini diğeri ise Başak ' ın kini tutuyordu .

" Ben daha beş yaşındaydım , ablam ise yedi . O yıl birinci sınıfa başlayacaktı biliyor musun Asel ? Bana her gün okulda neler yapacağını anlatırdı . Hayali hep doktor olmaktı , ama ... ama olamadı benim benim yüzümden Allah kahretsin benim yüzümden . "

" Şştt tamam kendine gel senin hiç bir suçun yok Sibel  yıllardır kendini suçladığın yetmedi mi ? "

Başak haklıydı beş yaşındaki bir çocuk ne yapmış olabilirdi ki . Sibel ' in sakinlemsini beklerken bir anda kapı çaldı .

" Annem gelmiş olmalı kızlar . Başak sen kapıyı açar mısın beni böyle görmesini istemiyorum . "

" Tabiki canımın içi sen banyoya git o iş bende . "

Başak kapıyı açmak için aşşağı inerken Sibel ' de banyoya girmişti . Sibel göz yaşını tişörtüne de sildiği için biraz rimel olmuştu . Ona yeni bir  tişört almak için giysi dolabına bakıyordum . Tabiki buda benimkinin üç katı falandı . İlk bulduğumu alıp ona verdim o sırada Başak da odaya gelmişti .

" Annesi değil miymiş gelen ? "

" Annesi annesi de biraz kafası güzel galiba anlarsın ya . Doğruca odasına çıkardım . Şimdi Sibel ' le patlar falan bide kız onla uğraşmasın . "

Anladım dercesine başımı salladım . Ben annesinin işi olduğunu zannederken alkolü bir şekilde eve dönmesine biraz şaşırmıştım . Ama üstüne düşmedim tabiki .  Sibel banyodan çıktığında daha iyiydi öncesine nazaran .

" Annemdi dimi gelen Başak ? "

"  Aynen kanka  başı çok ağrıyormuş uyumaya ihtiyacı olduğunu söyledi . "

Sibel gözlerini devirerek
" Sen şuna içmiş  desene ya "

İkimizden de bir ses çıkmayınca olayı anlamıştı Sibel zaten . Daha sonra üçümüz de Sibel ' in yatağına oturup battaniyeyi dizlerimize kadar çektik . Hikaye nin sonunu o kadar merak ediyordum ki bu merakımın yüzüme vurduğuna emindim .
Sibel hafif tebessüm ederek

" Saklamana gerek yok Asel merak  ettiğini hepimiz biliyoruz . "

Başak da onunla birlikte gülünce daha fazla saklamanın gereksiz olacağını düşündüm .

İNTİKAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin