İNTİKAM

31 . BÖLÜM

Nefesini boynumda hissetmiştim.
Çok yakındı .
Fazla yakın...

Yemeklerimizi pek konuşmadan sadece arada  Ege ve Meriç ' in yemekleri övmesi kızların da teşekkürlerini duymuştum . Belki çok şey konuşulmuştu ama ben duymamıştım yada duymak istememiştim .  Aklım hâlâ dışarıda olan olaydaydı . Onu anlayamıyordum , çözülmesi zor bir bulmaca gibiydi işin garip yanı ise bulamacıyı çözmem için ne bir ip ucu ne de bir soru vardı . Sorusu bile olmayan bir bulmacayı çözmek gibi saçma , bir o kadar da imkansızdı ...

Yemeklerimiz bittikten sonra erkekler film seçerken bizde mutfakta atıştırmalıkları hazırlıyorduk . Başak omzuma dokunup " İyi misin Asel sofrada da sesizdin ? "

Şu anda anlatamazdım olanları o yüzden  "iyiyim " diyip geçiştirdim .

Filme karar vermişlerdi  biz  içeri geçtiğimizde . Kızlar Meriç ' in benden hoşlandığını söyledikten sonra onla arama birazda olsa mesafe koymaya karar vermiştim . O yüzden Meriç ve Ege'nin yanına değil tekli koltuğa oturmuştum . Bu sefer de sıkıntı Eray ' ın tam karşısına denk gelmiş olmamdı . Aynen kanka kesin denk gelmiştirsin hepimiz canı gönülden inandık sana şu anda  Pakize yine gıcıklığını konuştururken kızlarda atıştırmalıkları sehbalara koymuş, Başak Meriç'in yanına Sibel de Ege'nin  yanına oturmuştu . Tabiki Başak ve fadakarlıkları yine iş başında .

Film başladığında ışığı kapatmış televizyonun loş ışığı kalmıştı sadece . Hatırlatın bir daha film izleyecekken
Eray Doğan'nın karşısına oturmayalım .  On dakikadır izliyorum ne anladın diye sorarsanız hiçbir şey.  Bakmak istemiyordum ama istemsizce gözüm Eray ' a takılıyordu . Koltuğu hafif yana kaydırmıştı daha rahat izleyebilmek için . Kemikli uzun parmaklarıyla cips yerken bir insan nasıl bu kadar etkileyici durabilirdi ?  Üzerine tam oturan gri tişörtü ve koyu mavi kot ceketi bu işi biraz daha abartıyordu . Anlına gelen saçları kaşlarını hafif örtüyordu ama kirpiklerini asla . Sanki onları hiçbir şey kapatamazdı , üst üste defalarca rimel sürmüş ama hiçbiri birbirine yapışmamış gibiydi .
Siyah gözleri takım elbiseyi tamamlayan papyon edasında , kırmızı dudakları pastanın çileği zarifliğindeydi ...

Telefonuma gelen bildirimle kendime gelince ani bir panikle elim ayağıma dolanmıştı . Şifreyi girip mesaja tıkladığımda mesajın Sibel' den olduğunu görmem ile kafamı ona çevirdim tepki vermeyince mesajı okumaya başladım .

" Bu kadar belli etme Leyla olduğunu kanka . Bırak Eray ' ı izlemeyi cidden film de güzel ."

Mahçup bir yüz edasıyla Sibel ' le dönmüştüm . Minik bir öpücük gönderdiğinde   bende  nihayet filme odaklanmıştım .  Telefonumun üst kısmında şarjın azaldığını gösteren kırmızı ışık yanıp sönmeye başladığında .  " Şarja takıp geliyorum hemen " diyip yanlarından kalktım .
Bildiğim tek şarj yeri Sibel ' in odasındaydı bu yüzden üst kata çıkıp telefonu prize taktım . Aşşağı inerken lavaboya gitmeyi de ihmal etmemiştim . Yanaklarım hafif kızarmıştı onlara biraz soğuk su değdirip öyle geçmiştim salona .

Film bittiğinde Başak kalkıp ışığı yakmıştı . Ani gelen ışık ve neredeyse iki saattir oturmanın etkisiyle esnemeye başladım . Benden hemen sonrada Eray esnemişti . Bir yerde okumuştum birinin bizi izleyip izlemediğini merak ediyorsak esnemeli ve bizden sonra kim esnerse   bizi izleyen kişiyi bulmuş oluyorduk  . Nedensizce bu beni mutlu etmişti belki de doğrudur, belki...

Kapının üst üste zilinin çalınmasıyla kızlarla göz göze gelmiştik .

" Birini mi bekliyordunuz kızlar ?"

Ege ' ye hayır diyip Sibel kapıyı açmaya giderken Ege önüne geçip

"Dur sen ben bakarım . "