4. Bölüm

219 25 4
                                    

Zaman , mekan , olaylar hepsi bir tür kabus gibi geliyordu artık . Bir boşluğa doğru sürükleniyordum ve buna engel olamıyordum.  Canım daha ne kadar acıyabilir? Diye sorduğumda hayat acıtmak için illa bir sebep buluyor ve benden bir parçamı daha alıyordu ...

Halamın dedikleri beynimde yankı yapıyordu . Ölen sadece benim ailem değilse başka kişilerde o arabada hayatını kaybetmiş di . Kim bilir şimdi ben burada tek acısı olan kişiyi  kendim sanırken , onların aileleri ne haldeydi . Tüm bunları düşünürken artık dayanamadım , başım  dönmeye başladığında ise koltuğun kenarına oturabilmiştim. Halam
"iyi misin Asel? gerçekten üzgünüm . Sen dur ben sana su getiriyim "

dediğinde  artık kendimi tutamadım

"Hayır istemiyorum hiçbir şey  senden de senin vereceğin suyu da içmek istemiyorum !!! "

Şaşırmış  gibi  bana bakıyordu. Sanırım benden bu kelimeleri beklemiyordu ama yapacak bir şey de yoktu . Şu an dediklerim için sonrasında pişman olabilirdim ama daha ne kadar her şeyi içimde tutmaya çalışacaktım ki  . 

"Asel lütfen sakin ol ve beni dinle yalvarırım. "

  Biliyorum aslında şu an üzülmesi gerken son kişi bile değilken ben  en çok  onu üzüyordum.   Allahım ben ne kadar berbat bir insandım hiçbir suçu olmayan şu güzel insanları bile ağlatabiliyordum.  Kendimi sakinleştirmek zorundaydım

"Tamam  , tamam sakinim anlat dinliyorum . O arabada başka kim vardı?"

Oda benim yanıma oturmuş göz yaşlarını siliyordu.  Offf Asel offf  ben neyse de bu insanlar ağlamamalıydı . Konuşmak için biraz öksürdükten  sonra,
"Asel canım kızım bende senin bir annen sayılırım seni önceden ne kadar çok seviyorsam şimdide öyle çok seviyorum. Hiçbir zaman teyze Anne yarısıdır lafına inanmamıştım zaten çünkü yengem bana hem abla hem arkadaş gibiydi "

Anne diyince içim bir garip olmuştu ama şimdi sırası değildi. Devam et dercesine başımı salladım. 

" Siz o gün  yani hep beraber pikniğe gittiğiniz gün ,yanınızda komşunuz ve onun oğlu vardı . Onlarla sadece komşu demek garip olurdu çünkü her şeyi beraber yapardık  . Genelde pikniklere  eniştenin işi geç saatlere kadar devam ettiği için biz gelemezdik.   Zaten dedigim gibi onları hepimiz çok severdik.  Ha onlar ha biz hiç farketmezdi ,kazada sizleyken gerçekleşti  sen hariç diğer herkes hayatını kaybetti halacım.  Ben sana daha önce söyleyemediğim için çok üzgünüm ne olur beni affet ."

Bu kadarı benim için bile fazlaydı çok fazla ...

Artık ne yapacağımı ,ne söyleyeceğimi bilmiyordum .

"Hala o insanların isimleri neydi?
Belki çok az bir ihtimal hatırlayabilirim. "

Dokunsan ağlayacak haldeyim. Zordu tüm bu olanlar , bir tık ötesini kaldırabilirmiydim bilmiyorum. 

"Kadının ismi Meryem di , seni o kadar çok seviyordu ki sende onu tabi , oğlununki de Uras dı , sen onunla çocukluktan beri arkadaştın  her yere beraber gider ,  gezer  beraber eğlenirdiniz . Asel ağlama halacım biliyorum çok zor ama bak sen ağladıkça onlarında canı acıyacak üzülecekler. Nedersin yarın eniştene  söyleyelim beraber mezarlığa gidelim mi? , tabi sen dayanabilirsen. "

Offf Allahım bu ne kadar zor bir acı , her nefes alışımda daha kötü canım acıyordu. Her uykuya daldığımda hep aynı kelimeler yankılanıyor beynimde (onlar öldü , artık yoklar) ve ben artık gözlerimi kapatmak istemiyordum . Her gece ağlayarak uyumak istemiyordum , istemiyordum ... Halam her ne kadar bana ağlama desede böyle zamanlarda hep ya mutfağa yada banyoya gider sessizce ağlardı. Şimdi olduğu gibi, su almak  için gittiğini söylemişti ama inanmamıştım o sadece bahaneydi . Acaba dayanabilirmiydim , ilk defa gidecektim ve nasıl bir tepki vereceğimi bilmiyordum . Ama elinde sonunda bir gün o mezarlığa girmek zorundaydım ha bugün ha yarın aynı acı , aynı sonuç ,ertelemek hiçbir şey  değiştirmeyecek di . Halam elinde bir bardak su ve ağrı kesici olduğunu düşünündüğüm ilaç ile geri geldi .

"Asel al kızım şimdilik bu ilacı iç eğer başının dönmesi geçmesse söyle hastaneye gidelim olur mu?"

Niye beni düşünüyorsun  be hala boşver zaten ölmüşüm görmüyor musun ? Her nefes alan ,her yemek yiyen , her konuşan yaşamıyormuş hala ben anladım siz de anlayın. Diyemedim tabiki , zaten bu aralar ciğerlerim patlayana kadar bağırmak istediğim ne varsa hepsini içime atıyordum ya ,hayırlısı ...

"Çok teşekkürler halacım gerçekten özür dilerim ben ... ben sana öyle bağırmak istememiştim. Asıl sen beni afedebilecek misin ? "

Tek diyebileceğim bunlardı daha fazlası gelmiyordu elimden .

"O nasıl söz halacım , tabiki affederim ama emin ol affedilecek bir şey yok . Senin yerinde kim olsa aynı tepkiyi hatta daha fazlasını verirdi, yaşadıkların, yaşadıklarımız hiçde normal şeyler değil. Sen kendini daha fazla üzme bu bana yeter , tamam mı ?" 

Tamam diyemedim sustum. Halam da bunu farketmiş olacak ki "Eee yarın için ne düşünüyorsunuz? " Mezarlıktan bahsediyordu , acı çekeceksem de ağlayacaksam da hemen olmasını istiyordum.

"Tamam hala gidelim . Ne kadar erken o kadar iyi ve sanırım bana da iyi gelebilir onları görmek. Öyle değil mi ?  "

Aslında ikimizde bu sorunun cevabını bilmiyorduk.   Daha sonra kapı çalmaya başladı ,sanırım gelen eniştem di. Eniştem elleri dolu bir şekilde salona girdiğinde , elindekileri alıp mutfağa götürmek istemiştim ama tabiki vermedi hâlâ
canımın acıyacağını düşünüyor olmalıydılar. Sonra hep beraber yemeklerimizi yemeye başladık  Yemeklerimiz bitmek üzereydi ki halam enişteme mezarlık mevzusunu sordu. Eniştem de istediğimiz zaman götürebileceğini söyledi , ama ilk başta halama emin misin der gibi bakıyordu. Galiba o da dayanamayacağımı düşünüyordu .Bu sefer halamın tüm itirazlarına rağmen masayı toplarken ona bende yardım etmiştim. En azından benim için  bunca şey yapan insanlara bu kadarını yapmalıyım. Eniştem ve halam beraber televizyon izlemeyi önermişlerdi ama bugün olanlardan sonra  hiç halim yoktu bende erkenden uyacağımı söyleyip odama gitmiştim. (Ne kadar benim odam sayılır bilmiyorum ama)  Saat  21.45 ti ve ben bir saattir uyumaya çalışıyordum. Ama yok olmuyor , yarın nasıl olacak yada o mezarların başına geldiğimde nasıl davranacağım bilmiyorum . İçimde tutarsam benim canım yanacak . Acılarımı dışarı vursam halam üzülecek , zaten ben varım diye doğru düzgün Doğukan ile de ilgilenemiyordu.
Tam bir ikilem arsında kaldım . Zaten bundan sonraki hayatım nasıl olacak yada neler olacak bunları bilmemek beni daha çok endişelendiriyor du.
Sabah olduğunda bu sefer halamın seslenişi ile değil kendi kendime uyanmıştım. Duvardaki saate baktığımda 06.25 di . Halam henüz uyanmamıştır diye kalkmadım , yatakta biraz daha oyalandıktan sonra saatin neredeyse 07.00 olduğunu farkettim . Önce banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım daha sonra mutfağa inip kahvaltıyı hazırlamaya başladım.  Acelem yoktu yavaş yavaş yiyecekleri masaya getirirken çayın kaynama sesini duydum . Neredeyse her şey hazırdı , ben tam halamı uyandırayım derken , merdivenlerden aşağı inen halamı farkettim . Sanırım masayı görmemişti , tamamen mutfağın kapısına geldiğinde ise küçük çaplı bir şaşkınlık yaşadı diye bilirim . Önce masaya daha sonra bana baktı ve "Asel tüm bunları sen mi yaptın? Ne gerek vardı kızım boş yere kendini yordun yine " dedi .  Bunları sevimli bir kızgınlıkla söylemişti "Ne yorulması halacım , zaten erken kalktım. Canım sıkılınca kahvaltıyı hazırladım. " Dedim oda daha fazla üstelemeden "peki bakalım sen öyle diyorsan , öyle olsun " dedi .  "Hala bugün gidiyoruz dimi?"
"Hı hı gidiyoruz . Alper ile Doğukan uyansın kahvaltımızı yaptıktan sonra çıkarız. " Halam bunları söylerken eniştem kucağında Doğukan ile aşağı iniyordu bile. Kahvaltıdan sonra odama gidip giysilerimi giymeye başlamıştım. Sanırım bunları önceki evimizden getirmişlerdi , bir gün halama beni orayada götürmesini isteyeceğim belki böylece hafızam daha çabuk yerine gelirdi kim bilir . Üstüme siyah  bir badi , siyah pantolon ve sadece kollarında beyazları olan bir hırka giydim . Nedensizce bu renk bana daha çok yakışıyor gibiydi , siyah ...
Şimdi ise yolda mezarlığa doğru gidiyorduk . Doğukan 'ı babanesine bırakmıştık, öylesi daha iyiydi. Yavaş yavaş arabanın tekerleği döndükçe, yoldaki o beyaz çizgiler tek tek azaldıkça içimdeki sıkıntı daha da büyüyordu ve bir ses hayatımın bundan sonrası için de pek iyi şeyler söylemiyordu ...

Sizce nasıl gidiyor? 💛
Siz Asel in yerinde olsaydınız ne yapardınız? Hikayenin bundan sonrası için ne düşünüyorsunuz?
Yorumlara yazmayı unutmayın❤❤

İNTİKAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin