14.bölüm

159 52 147
                                    

Hayat,bisiklete binmek gibidir...
Pedalı çevirdiğiniz sürece düşmezsiniz...

Claude Peppeer

*💢💢*💢💢*💢💢*💢💢*
Multimedya: yan yan bakan ELA😂❤

Emre tekrardan konuşmaya başladı.

"Özür diledim ya! Sen de beni affettin. Neden şimdi beni öldürmeye geldin ki?"dedi.

Bir ara gerçekten ciddi olduğunu düşündüm.

Ama evet ciddiydi ,hem de çok ciddi.

Arzu sohbete dahil olarak "İlahi Emre! Biz de bir şey oldu sandık" dedi.

Emre kızgınlıkla "Burada benim hayatım söz konusu, sen de bir şey oldu sandık diyorsun, daha ne olabilir ki!!?" dedi. Arzu da Emre'ye 'abartma' bakışları atarak önüne döndü.

İlk defa konuşacağım için boğazımı temizledim ve konuşmaya başladım "Bak Emre, ben seni öldürmeye falan gelmedim. Tamamen tesadüf! Hem biz barışmıştık ya"dedim Emre'nin dilini kullanarak.

"Beni öldürmeye gelmedin mi?" diye sordu.

Gerçekten bu çocuk ya kafayı yemişti ya da acayip şekilde korkutulmuştu. (En düşük ihtimal, sıcak çikolata onda kafa yapmıştı...)

Kumsal sözü alıp "Hayır tabii ki" dedi ve gülmeye başladı.

Arzu yanaklarımı tekrardan sıkarak "Şunun şirinliğine baksana Emre!! Bundan sana ne zarar gelebilir ki?"dedi.

Emre gözlerini kısıp beni süzdükten sonra "Ne varsa bu şirinler de var" dedi somurtarak.

Hakikaten ben Emre'ye öyle çoook korkacağı bir şey yapmamıştım ki? Hem yanında Mert de vardı.... Mert....

"Emre sen benden neden bu kadar çok korktun?" dedim aklıma gelen ilk soruyla.

Emre yüzüme bakmadan, "Uçak inmeden seni indiririm dedin, hem de paraşütsüz!!" dedi.

Evet bunu söylemiş olabilirdim, ama gerçek olmasının imkanı yoktu.

Damla içeriye girip kimseyle konuşmadan sandalyesine oturdu. Arzu sırf Damla'yı gıcık etmek için bilmiş bir tavırla "Hadi sıcak çikolatalarımızı soğutmayalım" dedi.

Hepimiz sıcak çikolatalarımızı elimize alırken Zeliha çoktan ortalığı toplamıştı bile .

Emre'nin bardağının benim yüzümden düşürdüğünü hatırlayıp, bardağı Emre'nin önüne ittim.

"Al hadi seninki benim yüzümden heba oldu!" dedim yüzümdeki tebessümle bardağı kastederek.

Emre bana bir de bardağa baktı." Emin misin?'' diye sordu şüpheyle.

"Tabii . Paylaşmak güzeldir" diye yanıtladım.Emre bir anda, pamuk şeker alınmış çocuklar gibi kocaman gülümsedi.

"Sen birtanesin ya!"dedi.

"Al bir arkadaş daha. Şanslısın Ela bir günde dört arkadaş edindin" dedi Arda sırıtarak.

Damla yine gıcık bir sesle "Hani benim çikolatammm!?''dedi.

Şeytan diyordu kafasından aşağıya bütün sıcak çikolatayı dök de o sarı saçları, kahverengi olsun! Doğal renk değişimi işte fena mı?

Emre'nin sesi ile şeytani planlarımdan sıyrıldım.

"Al Damla sen iç! Hiç dokunulmamış." dedi sırıtarak.

Damla bardağı aldıktan sonra teşekkür etme nezaketini bile göstermedi.

SAUDADE (Yeni Kitap)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin