⚖Çok kimse öğüt dinler ama yalnız akıllılar bundan faydalanır.
Pubillius Cyrus
⚖⚖⚖⚖⚖⚖⚖⚖⚖⚖⚖⚖⚖⚖⚖⚖
Okul ,okul ,okul...
Arabanın camına dayadığım kafamı yavaşça geri çekip yanımda oturan Kumsal'a baktım. Telefonuyla uğraşıyordu. Arzu ise uyukluyordu. Sabah sabah bizi uykumuzdan etti, şimdi de mışıl mışıl uyuyor hanımefendi.Pazartesi olduğu için herkeste bir telaş, bir yetişme kaygısı vardı. Trafik yoğunluğundan dolayı beş dakikada iki santim ilerliyordu araba. Ve bu benim bunalıma girmeme yetecek bir sebepti.
Evden çıkarken, teyzem bana sarılmıştı. Bunu yorumlamalı mıyım? Bence hayır! Belki de içinden geldiği için sarılmıştı. Teyzem hiç çocuğundan bahsetmemişti. Belki de olmuyordu. Bu yüzden sormaya cesaret edememiştim. Eğer olsaydı şimdiye kadar ondan bahsetmiş olurdu. Evlat hasreti çekiyor olabilirdi. Beni evladı gibi seviyor, kolluyordu sanki. Ya da ben uyduruyorum.
Sonunda araba hiç durmadan hareket ettiğinde trafikten kurtulduğumuz için bayrak sallayacaktım. Arzu mırıldanarak gözlerini ovuşturdu. El sallayarak "Günaydın!" dememek için kendimi zor tuttum.
Bir süre daha gittikten sonra araba durdu. Gelmiş olacağız ki önce şoför indi ve benim kapımı açtı. Kibar şoför.
Sonra arabanın etrafında dönüp Arzu'nun kapısını açtı. Yavaşça arabadan inip ,derin bir iç çektim. Karşıda bir okul vardı. Beş katlıydı. Kocaman pencereleri üniversiteleri andırıyordu. Dış cephesi mavi-gri renklerindeydi. Kocaman bahçesi düzenliydi ve belirli aralıklarla dikilmiş ağaçlar güzel bir ahenk yaratıyordu.
Adımlarımızı okula doğru attık. Bazı öğrenciler tahta banklarda oturmuş sohbet ediyorlardı, bazıları çimlerin üstündeki puflara oturmuştu, bazıları ise sırtlarını ağaçlara dayayıp kitap okuyorlardı.
Maç vardı herhalde. Okulun sağ kısmı tamamen doluydu. Bir tek basketbol potaları gözüküyordu. O kadar öğrenci toplanmışdı ki burdan sahayı görmek imkansızdı. Tabi birde tezahüratlar bahçeyi doldurmuştu. Kulaklarımı kapamamak için ellerimi aşağıda tuttum.
"Maç mı var?" diye sordum gözlerimi kalabalık gruptan ayırmayarak.
"Maç değil tatlım, antrenman. Asıl maç yarın. Merak etme seni de götüreceğiz! Ders yarım saate başlar. Gel sana bir okul turu attırayım. Eminim bayılacaksın. Sonuçta kendi okulun."
Arzu yine uzun konuşmalarından birini yaparak koluma girdi. Okulun bahçesinin girişinde güvenlik kulübesi vardı. Okula girer girmez güvenlik "Kart?" diye sordu. Ne kartı ya hu!
Kumsal ve Arzu çantalarından mavi-siyah kartları çıkarıp güvenliğe uzattılar. Benim yoktu ki?
"Arzu ya ben?" diye fısıldadım.
Arzu bana bakıp gülümsedi ve "Kimliğin yanında mı?" diye sordu. Başımı sallayıp sırt çantamı açtım. İçinden cüzdanımı bulup kimliğimi çıkarttım.
"Al!"
Kimliği Arzu'ya uzattım. Arzu kimliğimi alıp inceledi. Güvenlik de elindekini iki kartı Kumsal'a uzattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAUDADE (Yeni Kitap)
Teen Fiction♣Acı neyle başlar? Hayatınızda acıyı ne zaman tatdınız? Kalbiniz kırıldığında mı? Bebekken ilk kez yürümeye çalışırken yere düştüğüzde mi? Biri sizi yüzüstü bırakıp gittiğinde mi? Bunlar herkesin farklı cevap verebileceği sorular. Ela'nın da farklı...