one day⁵⁸

1.6K 171 138
                                    

"Bugün demek kimse yok evde? Partilensin!!"

Taehyung Seokjin'in evinde kalmaya karar vermişti. Aşırı geç olmuştu ve karnı çok acıkmıştı. Kısacası et yemek istiyordu. Annesinden izin aldığında direkt ona izin vermiş hatta Seokjin'i telefona isteyip 'oğluşum'lu bir sürü iltifat etmişti. En sonunda evlerine geldiklerinde Seokjin'in ağabeyinin arkadaşlarıyla yurtdışında geziyor olduğunu ve anne babasınında dedesini ziyarete gittiğini öğrendi. Kesinlikle rahat ve mutluydu. Görüp görebileceği en büyük evde sadece kendisi ve hizmetçiler vardı. Ah bir de Seokjin tabii.

"Karı kız mı atsak eve ya? Yok mu tanıdığın birileri?"

Derince ofladı Seokjin. Sıkılmıştı bu durumdan. Daha ne kadar açık olabilirdi bilmiyordu.

"Beynini sikinden başının üstüne yerine taşı. Ders çalışalım. Hazır ortam da müsait."

Taehyung oturduğu koltuktan arkaya doğru Seokjine doğru kafasını kaldırıp yavaşça el haraketi çekmişti.

"Bugün zengin evindeyiz oğlum. Ye, iç, sıç, sik döngüsünü yapacağım."

Seokjin, esmer olanın hala havada olan orta parmağını tutup çevirdi. "Benim evim lan burası. Kerhane mi? Defol evine."

Omuz silkti Taehyung. Yarım ağız gülümsediğinde "Annemi ararım bak." demişti Seokjin'in annesini kastederek. Seokjin ise sinirle bırakmıştı çocuğun parmağını.

"Ulan bu sakat belinle sikmekten bahsediyorsun. Ben yukarı çıkıyorum. Yatacağım."

Taehyung direkt ayağa kalkarak Jin'in peşinden koşmuştu. "Ya ders çalışalım diyordun ne diye gidiyorsun şimdi?"

Gözlerini devirdi Jin. Silkelenip kurtulmaya çalışırken "Yapıştın yine kedi gibi. Sevince kaçıyorsun ama. Nankör." dedi. Taehyung bununla birkaç gün öncesini anımsayınca utanacak gibi olmuş ama pes etmemişti.

"Hadi bir şeyler yapalım."

Başını 'ne' dercesine salladı Seokjin.

"İlk karnımı doyur. Nerde sizin yemek hazırlayan elemanlar."

Seokjin gerçekten sınanıyordu yoksa hunun bir açıklaması olamazdı.

"Ulan 24 saat senin için mi bekleyecekler? Evlerine gitti insanlar."

Homurdanarak tekrak büyük televizyonun karşısında ki koltuğa yerleşti Taehyung. "Bir şeyler hazırla o zaman. Çok açım."

Seokjin ayaklarını süreyerek yukarı çıkarken cevapladı onu. "Az ye de uşak tut amına koyayım. Yatıyorum. Yemediğin tavukları mikrodalga da ısıt. İçecek vardır dolapta onlardan birini iç."

Taehyung dizlerinin üstüne yığılıp merdivene sürünmeye başlamıştı. Yerde sanki Seokjin'den canını kurtarmasını istiyormuş gibi sıfır oyunculuğuyla yalvarmaya başlamıştı.

"Ama ben yapamam ki... Noluur yardım et bana..."

Seokjin hızlıca yatağına gitmek istediği için daha fazla bu oyunculuğu izlemeyerek Taehyung'un üstüne basıp mutfağa ilerledi.

"Kola mı istersin yoksa meyve suyu falan?"

İçerden seslenen Seokjin'le biraz eğlenmek istedi Taehyung. Kanalı değiştirirken o da mutfağa doğru bağırdı.

"Seni istiyorum!"

Seokjin duyduğunu anlamdıramadı ilk fakat sonra ısıttığı tavuğun konuşmuş olma ihtimalini düşündü. Pekala biraz sonra o sesin Taehyung'tan geldiğini anlamıştı fakat silah zoruyla tehdit edildiğini düşündü. Tavuğu direkt tezgaha bırakıp içeri koştu.

"Taehyung iyi misin?"

Taehyung gömüldüğü koltuktan başını kaldırıp gülümseyerek başını salladı.

"İçki mi içtin ne oldu?"

Omuz silkip cevapladı ayakta elleri havada çocuğu. "Yo..."

Başını usulca salladı Seokjin. Herhalde, dedi kendine. Herhalde televizyona falan söyledi.

Geri mutfağa geçtiğinde sıcak tavukları tabağa yerleştirmeye başladı genç oğlan. Fakat paytak adımalarla Taehyung gelip arkasından sarılmıştı. Bir tavuk yeri boylamıştı.

"Ne yapıyorsun Taehyung?!"

Yanağını geniş omuza yasladı esmer çocuk. Aklında sadece dalga geçmek için yaptığı bu şeylerin onu nasıl bu kadar heyecanlandırdığı vardı.

"Hiç. Devam etsene."

Seokjin az biraz duraklayıp sonra dediğini yaptı çocuğun. Doğrusu ne yapacağını bilememişti o yüzden direkt emre uydu. Tavukları tabağa koyup ısıttığı kabı lavoboya koyduğunda yağlı parmaklarını yıkamak için musluğa uzanmıştı ki Taehyung bunu fark edip çocuğun bileğinden tuttu. Şekilsiz parmakları dudak hizasına getirdiğinde şaşkın çocuğun gözlerinin içine bakarak temizledi onları.

Seokjin hiçbir kimsenin onu bu denli etkileyemediğini tekrar anladı.

"Ne yapıyorsun Taehyung! Tehdit altında mısın?"

Başını salladı Taehyung. Onunla oynuyordu. Onunla oynamayı sevmişti. "Hayır. İçimden geliyor."

Seokjin anlamıştı. Onu omuzlarından tutup pahalı mermere yasladı.

"Her ne yapıyorsan yapma Taehyung. Üzülüyorum."

Gözleri dolmuştu çocuğun, Taehyung da bunu apaçık görmüştü. Son kez yutkunarak baktı Seokjin karşısında ki çocuğa.

"İyi geceler."


gerizakalo

body and soul ㅃTAEJİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin