Sınıfın kapısından girip bağırmaya başladı Taehyung. Yarım dönemdir alışamamıştı Seokjin de buna. Ya da çok alışmıştı. Karar veremedi.
"Ebeveynlerimden yılbaşı için izin aldım!"
Seokjin bayık bayık bakarak önündeki kitapla birlikte sıranın diğer tarafına kaydı. Cep telefonuna gelen mesajla dikkatini ona verdi.
"Heey! Sıçaçağım olmayan sikine! Baksana oğlum bana!"
Burnundan derin bir nefes verip kaşlarını çatarak kaldırdı başını Jin. Taehyung gülümsediğinde sordu o da.
"Ne olmuş izin aldıysan? Banane."
Taehyung yüzünü bürüdüğü çirkin haliyle Seokjin'in kolunu dürterek devam etti.
"Ya ilk defa ailemsiz geçireceğim yılbaşını. Bir şeyler yapalım işte birlikte! Çocukları da çağırırız! Nolur. Nolur. Nooolur..."
Sonunda dudağını aşağı büktüğünde Seokjin anımsadığı şeyle kendine geldi. Hala elinde tuttuğu telefonu kenara bırakıp çocuğun zaten yakın olan yüzüne tırmandı.
"Kendinkiyle karıştırıyorsun herhalde, hm?"
Taehyung bükülen dudağını düzeltip Jin'in ne dediğini düşünmeye başlamıştı. Öyle ki sordu. Jin ise boğuklaştırdığı sesiyle az daha yaklaştı.
Taehyung hala anlamaya çalışıyor kaşları havada 'ne diyorsun amk?' bakışını beyaz tene sunuyordu. Seokjin onun salak olduğunu bildiği için fazla çabalamadı. Direkt cevapladı sessiz sorusunu.
Elini şaşkın çocuğun kumaş pantolonun önünde ki küçük şişkinliğe getirip kısaca orayı sıktı.
"Buradan bahsediyorum Taehyung Kim."
Taehyung beyaz tenli adamın fazla ıslak dudaklarından gözlerini çekip anlam içeren gözlere çıkardığında miyavlarcasına inlemişti.
Seokjin şaşırmış, Taehyung daha çok şaşırmıştı. Onu itip koşarak tuvalete giderken sınıfta gözünü gezdirdi. Çoğu kişi gelse bile sınıfta değildiler. Buna memnundu. Fakat sonra Seokjin'in sesini tekrar işitmişti.
"Gel kaçma benim utangaç kedim."
kısa oldu ama oldu bence ehuehehe jin'in utangaç kedisiyle veda ediyorum. sizi seviyorum💜
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
