eğer taehyung ve jin bir dramanın içinde olsaydılar?
*
*
*
"Jin acıyor lan vuruldum sanırım." dedi Taehyung kurumuş havanın kuruttuğu boğazından çıkardığı sesiyle.
"Nasıl yani? Bu kalbine çok yakın Taehyung?" dedi Seokjin telaşla. Sol tarafından akan kanlarını durdurmak için kendi gömleğini çıkarıp oraya baskı yapmaya başladı Jin, tutamadığı yaşlarıyla.
"İlik gibisin Seok. Şu tene bak süt gibi. Sikim havada öleceğim senin yüzünden." dedi Taehyung artan öksürüklerinin arasından. Seokjin'in ise gözyaşları gülümseyen dudaklarının arasına girmişti.
"Ne olursa olsun seni seviyorum ama. Geç fark etmiş olsam da önemli değil. Bu yüreğim başından beri seni taşıyormuş Jin." Taehyung da aynı zamanlı Jin'le birlikte yaşlarını dökmeye başlamıştı. Her ölüm erkendi. Özellikle sevginin ne demek olduğunu yeni yeni anlayan Taehyung için.
"Geri zekalı. Ben de seni seviyorum. Sakın öleyim deme. Çükünü mezarının başına heykel yaptırırım. Herkes dalga geçer üç santim çükü varmış bunun, diye."
Taehyung'un öksürüklerinin arasından en çok kahkahası duyuldu. Hem ağlıyor, hem gülüyordu. Bu adamla hep bunu yaşamıştı. Bu adamla hep bunu yaşamışlardı.
"Böyle bir şeyi yaparsan bir daha dünyaya geldiğimizde senin canına okurum."
Seokjin "Sanki bu hayatta canıma okumuyorsun da..." diye homurdandığında Taehyung son kalan gücüyle çocuğun omzuna hafif bir yumruk geçirmişti.
"Sanırım gidiyorum." dedi esmer olan burnunu çekerek. "Aaa... Azrail mi bu?" devam ettiğinde Jin ister istemez korkmaya başlamıştı. "Yok senmişsin." Çocuk güldüğünde bu sefer ağlayarak sinirlendi Jin. Karşısındaki dökülen gözyaşlarını kanlı eliyle sildi Taehyung. Beyaz teninin kırmızıya bulandığını gören Taehyung bu sefer daha derin öksürerek konuştu.
"Kırmızı da sana çok yakışıyormuş. Vampir olsan afet olurmuşsun ha. Emsene beni." dedi davetkar çıkarmaya çalışan sesini.
"Seni seviyorum deli oğlan." dedi Jin artık görüş alanı bulanıklaştığı için onu göremeyeceğim korkusuyla daha çok akıttığı yaşlarla.
"Seni çok seviyorum Jin. Görüşürüz sevgilim." Taehyung son nefesini verirken duyulmayacak kadar kısık çıkmıştı sesi. Anlamıştı Jin. Yarım kalmıştı çünkü. Hatta hiç kalmamıştı. Çocuğun bedenini koca bedeniyle kapamıştı şimdi. Kolları onu her iki yanından da sararken sessizce ağladı.
Ufak bir tebessümle.
bakınız sap olunca ve istediğiniz için yazılan bölüm
yarın atacaktım dayanamadım dedim ilk ikisini salayım ikincisi ben bıcı bıcı yaptıktan sonra gelir yani yatın uyuyun😻
sizi seviyorum💜
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
