eğer taehyung ve jin tarihi bir zamanda yaşasaydılar?
*
*
*
"Prensim dediğiniz gibi her şey halloldu." Taehyung SeokJin'in karşısında saygıyla eğilip huzurundan çekilmeyi planlarken gür bir sesle durdumuştu onu prens.
"Taehyung!" Vali duyduğu sesle irkilip bakışlarını prense kaldırdı. Devam etmesini beklediğinin habercisi bakışlarını genç prenste gezdirdiğinde prens devam etti.
"Diyorum ki bugün eğlensek mi? Dediğiniz gibi birkaç güzel hanımefendiyle." Seokjin bıyık altı sırıtışıyla davetkar bakışlarını valiye gönderdiğinde vali memnuniyetle kabul etmişti. Uzun zamandır prensin kafasını dağıtabilmesi için böyle muzip teklifler sunuyordu. Sonunda kabul ettiğine sevinmişti elbette. "Yüce prens nasıl uygun gördüyse!" Tekrar geri geri çıkarken tekrar konuştu. "Lütfen en güzel elbisenizle gelin. Güzel gece olacak."
ÖHÖM
SeokJin kırmızı ve siyahın baskın olduğu hanbok'unu giymiş ve tepede toplanmış saçına yerleştiridği şapkasıyla tamamen hazırdı. Kapıdan çıkıp hızlı adımlarını valinin odasında bitirmiş ve usulünce kapıyı çalmıştı. Validen ses gelmeyince bir şey olmuş olma endişesiyle kapıyı aniden açmıştı. Fakat o sırada gördüğü, küçük odasından çıkan yarı çıplak vali, onu karşılamıştı. Ondan biraz daha küçük olan valinin çocuk bakışları, prenste gezindiğinde onun prens olduğunu anlaması biraz uzun sürmüştü. Çünkü üst bedeni tamamen açıktı ve saçları beline kadar dökülüyordu. Bu durumda birine yakalanmak ona bariz şok etkisi yaratmıştı.
"Prensim!" diyerek eğildiğinde SeokJin hala valiyi inceliyordu. Erken geldiğinin kendisi de farkındaydı ama onu böyle bu halde bulacağını aklından geçirmemişti. Kızaran omuzlarından aşağı dökülen uzun parlak saçlarının hoyratca parmaklarından geçirme dürtüsünü zor da olsa bastırmaya çalışmıştı.
"Önemli değil Vali. Devam edin." Onu izlemek istiyordu. Bencildi. Utanan adamı düşünmüyordu. Bunun yasak olduğunu fark edemiyordu da. Sadece onu izlemek istiyordu.
Vali kısaca eğilip hanbok'unu hızlıca bedeninden geçirmeye başlamıştı. Normalde böyle bir durumda yardımcı çağırırdı fakat prens burdayken bu mümkün olmazdı. Kat kat hanbok'u teker teker biraz yavaş biraz hızlı, itinayla giyiyordu. Bu sırada prens asla gözlerini genç adamdan ayırmıyor. Her ayrıntısını hafızasına kazımaktan başka bir şey istemiyordu. Kıyafetlerini giyerken öylesine topladığı saçlarından düşen tek bir tutamın onun bile ulaşamadığı dudaklara tutunması haksızlık geldi ona. Ne zaman yaslandığı bilmediği şömine duvarından diklendi hemen. Yavaş adımlarla ona doğru geldiğinde bağlayamadığı kemeri onun beline sarılarak yavaşça bağlamıştı. Yakın nefesleri ve sıcak tenleri onları birbirine daha çok iterken sonunda bağladığı kemerden dudağına çıkardı parmaklarını prens. Oraya tutunmuş saçı parmağına dolarak oradan ayırdığında valinin aklında sadece bu yüzün onca hanımefendiden nasıl bu kadar güzel olduğu vardı. O prensti. Olmazdı. Fakat o an bunu düşünemiyordu. Prens valiyi omuzlarından tutup altın çin işlemeli duvara dayadı. Saçları geniş tokaya dayanamadan omuzlarına döküldüğünde Taehyung, prensin şapkasını mükemmel bir naziklikle çıkarmıştı. Kalbi ağzında atan prensin, valinin dökülen saçların çerçevelediği yüzün bildiği tüm dinleri unutturmuştu ona. Sanki tanrı karşısındaydı. Çok güzeldi.
"Bir kız olsaydınız, bir kız olsaydınız sizinle muhakkak evlenirdim Valim."
Dolgun dudakları ona nazaran ince dudakların üstüne vardığında bir süre orada gezindiler. Ne büyülü bir an diye düşünüyordu Jin. Bir çift dudağın arasından en güzel şifa iksirlerini içiyordu sanki. Öptükçe can buluyordu, canına can katıyordu.
Nefesleri yetmez gibi olduğunda ayrıldı prens ondan ister istemez. Ciğerlerine ilişemeyen hava boğazına iliklenmiş orayı yakıyordu şimdi. Son kelimeleri de iyice korlamıştı onu, bedenini.
"Sanırım bir kız olmanıza gerek yok Kim Taehyung."
atsana tekme sıkıyorsa taehyung uçsun kellen snjsndjdndnd
oy ve yorumlarınız için çoook teşekküy edeyimmm
iyi geceler. sizi seviyorum💜
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
