"Şimdi beni fazla yormayın ve şu fotoğraf çekimlerini bitirelim."
Eun Ae sırf müzik dersinden yüksek notla geçebilmek için bu iki salağın yarışma posterlerinin fotoğraf çekimine boyun eğmişti. Uzun zamandır fotoğrafçılık kulübünde olduğu için öğretmen onu seçmiş fakat başta sevinse de çekeceği kişilerin bu iki salak olduğunu öğrenene kadardı.
"Ne yapmamız gerek?"
Taehyung homurdanarak sordu. Seokjin bu aralar çok farklı davranıyordu ve rahatsız değildi ama rahatsızdı da.
"Poz verin işte. İlk şu takımları giyin. Ben seçtim konsepti."
Eua Ae kamerasını ayarlayıp kulübün anlaşmalı olduğu fotoğrafçılık stüdyosunda ki son ayarlamaları yapıyordu. Flaşını stüdyodakileri ayarladığında devam etti.
"Kebapsınız ha. Bize bu kadar para verilmedi ekipman için. Okul gelecek görmüş ikinizde."
Telefonunda mesajlaşan Seokjin'e ufak ufak göz atan Taehyung, Seokjin sabahtan beri elinden telefonu düşürmediği için yüksek sesli konuşarak onun dikkatini kendisinde topladı.
"E, hadi ver de giyinelim!"
Çenesiyle koltuğun üzerine bırakılmış kiralanmış takımları gösterdi hala fotoğraf makinesini kurcalayan kız. Taehyung ikisini kucağını alıp hala telefonuyla oyalanan Seokjin'i dürttü.
"Sen giyin ben de ardından giyinirim."
Eun Ae az biraz durumu anlamasıyla acelelerin olduğunu ve bir saate çekimi bitirmesi gerektiklerini bu yüzden birlikte giyinip gelmelerini söyledi. Yalan sayılmazdı. Aceleleri vardı.
Seokjin son kez telefonunda bir şeyler yapıp ayağa kalktığında ayaklarını vura vura ilerledi Taehyung. Dar fakat tuvaletten kesinlikle büyük loş odaya girdiler. Taehyung direkt üstünde ki okul gömleğini çıkardığında Seokjin'in onu izlediğini bir süre fark edemedi. Hala takımının içindeki gömleği çıkarmaya çabalıyordu. Ensesinde hissettiği sıcak nefesle aniden döndü. Yoğun kahveler üzerinde hoyratça gezinirken ellerinle istemeden üst bedenini kapadı.
"Amacın ne yine?"
Seokjin tam dibindeyken okul gömleğinden yavaşça kurtulup kenera attı. Taehyung hala elleriyle üst bedenini kapamaya çalışırken geri geri doğru gidiyordu. Fakat iki adım sonrasında bacakları diğer bir koltuğa değmiş ve durmak zorunda kalmıştı.
"Bak vurduğun yerlere..."
Dediğiyle gözlerini Jin'in karnında gezdirdi. Hafifçe morarmıştı. Üzülmüş fakat oralı olmamaya çalışmıştı.
"Ee... Ne olmuş yani?"
Üst bedenini tutan elinden tuttu Seokjin. Uzun parmakları kendi bedenine değdirdiğinde ürperdi. Sonra hafif kaslı karnına kadar ilerletti Taehyung'un titremeye başlayan ellerini.
"İyileştir beni..."
Taehyung boğuklaşan nefesini loş ışıklarının altında yuttu. Ona hesap sormak istedi. Telefonuyla neden bu kadar ilgilendiğini merak ediyor, içi içini yiyordu resmen. Onlar en yakın arkadaştı ona göre. Gizlileri saklıları olmamalıydı.
"N-nasıl iyileştireceğim ki?"
Seokjin aldığı cevapla memnunca dudağını yukarı doğru kıvırdı.
"Öpsen geçerdi belki."
Taehyung sinirle onu ittiğinde gömleğini aynı hışımla giydi. Sonra aynı sinirle onu izleyen gözlere inat pantolunu geçirdi kalçalarından yukarıya. Ceketini de eline aldığında hala onu izleyen çocuğu hızlıca siyah duvara itti. İnce duvarlardan tok ses çıktığında yutkundu ve dudaklarını yaladı. Sinirle dudaklarını Seokjin'in karnına değdirdi. Birkaç yerine usluca ıslak öpücüklerini kondurdu. Hızlanan kalbine inat en son birkaç saniye bekledi. En sonunda giderken kendi kendine söylendi.
"Başkalarıyla mesajlaşmasından nefret ediyorum."
geç olmasın güç olmasın buyruuann
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
eun ae'nin çektiği fotoğraflar böyle bir şey olsa gerek
