Herkes Jin'in evinin önüne gelmiş ve iki saatlik yolculuk için geniş arabaya eşyalarını yerleşmişti.
"Ehliyeti bile var amına koyayım." Taehyung Jin için imrenerek söylediği şeye kulak asmayan Jungkook direkt söze girdi.
"Biz Namjoonlarla gidelim." Yanındaki üç kızın onayını aldığında da Namjoon'un aile arabasına bindiler. Jimin de Namjonlarla gideceğini söyleyip oradan ayrıldı.
Yoongi ile Hoseok geleceğim diyip gelmemişti. Taehyung uzun mesajlar ve birkaç (otuz iki) cevapsız aramadan sonra ikna etmişti ikiliyi. Yoongi ve Hoseok birbirinden asla haz etmiyorlardı bu yüzden aynı ortamda bulunmak onları geriyordu. Fakat Taehyung müthiş bir planla ikisine de birinin gelmeyeceğini söylemişti. Şimdi ise ikisi de burada ve onu kesen bakışlar atıyordu.
"Ben Jin ile gideceğim" dedi Hoseok kısaca.
"Ben de Namjoon." Yoongi direkt cevapladı.
"Saçmalama. Namjoon'un arabasında bagajda gitmeyi mi düşünüyorsun?"
Taehyung konuştuğunda Yoongi'nin bakışı lafı ağzından kesmişti. Jin konuya müdahale etti.
"Ae Cha ön koltukta, Yoongi Hoseok'un kucağında, Taehyung ortada, Eun Ae de Soo Ah'ın kucağında otursun. Zaten 1.5-2 saatlik yol. Mola da veririz."
Eun Ae homurdanırken Soo Ah direkt kabul etti. Fakat Yoongi'nin itirazı büyüktü.
"Ben bunun kucağına falan oturmam. Taehyung otursun."
Seokjin kesin dille reddederken Taehyung'un aklında başka bir şey vardı.
"Olmaz. Taehyung sizden bağımsız ortada oturacak."
Hoseok'la Yoongi tartışmaya girerken, Eun Ae de Soo Ah için problem yararıp yaratmayacağını onunla konuşuyordu. Taehyung sinirlenerek bağırdığında herkes sustu.
"Ön koltukta neden ben oturmuyorum? Senin yanında bu çıngıraklı mı oturacak?"
Botlarını birbirine sürtüp Ae Cha'ya kısa bir bakış atarak Jin'e baktı. Jin sorarak bakarken cevapladı.
"Yani bu şey uyur. Ben uyumamam seni de uyanık tutarım."
Jin geniş arabasına yaslanıp kollarını göğsünde birleştirdi. "İki saat sürecek Taehyung. Uyuyacağımı sanmıyorum."
Başını hızla sallayıp reddecekken Jin yine sözü aldı.
"Herkes dediğimi yapıyor çünkü araba benim. Hadi Namjoon arıyor."
Sahiden de herkes yerlerine geçmişti.Ama Taehyung hala arabanın dışındaydı. Seokjin Namjoon'la kısaca konuşup arabanın yanına geldiğinde Taehyung ayağıyla ritim tutarak onu bekliyordu. Hızlıca kolundan tutup arabanın arkasına sürükledi ondan daha iri olan çocuğu.
"Ya diyorum ki uyanık tutacağım seni. Ben oturacağım yanına. Kızı saçından tutup indirmemi mi istiyorsun?"
Seokjin derince nefes verip burun kökünü ovdu. "Çocukluk yapmayı kes Taehyung. Uğraştırma beni daha fazla."
Taehyung son kozunu oynayacaktı. Arabanın önüne adımlayacak çocuğun kolundan tutup onu durdurdu. Yalvarır bakışlarla bakmaya başladığında "Lütfen ama..." dedi.
Seokjin kolundan tutan çocuğu sertçe bagaja yasladı. "Hmm... Acaba beni nasıl uyanık tutmayı düşünüyorsun pisicik?" dedi dudağını kısaca yalayarak.
Fakat Taehyung asla sesini çıkaramadı. Dona kalan bedeni ve dolgun dudaklarda kilitlenen bakışlarıyla adeta oraya mühürlenmişti. Seokjin yumruk veya tekme beklerken çocuğun bu hali ona keyif vermişti ister istemez. Gülerek arabanın sürücü koltuğuna ilerlerken bağırdı.
"Gidiyoruz!"
gidilsin bakalım
sizi seviyorum💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
body and soul ㅃTAEJİN
Short StoryKızlara düşkünlüğüyle bilinen Taehyung okulun yeni çocuğuyla pek masum olmayan anılar biriktirmeye başlar. "Çok ateşlisin bebek." ¹²³⁴⁵⁶⁷⁸⁹⁰