one day⁴²

2K 194 145
                                    

"Maç is over beyler! Taehyung hadi, şimdi üstündüklerini çıkar ve sahada on tur koş bakalım."

Taehyung kafasını salladı usulca. Bir daha kız tavlayamıyacaktı net. Rezillikti her şey. Fakat o an sadece Jin'in bu halde görmesini istemedi onu. Bunu açıklayamamıştı kendisine ama en sonunda Jin'le olan arasında ki savaşı da kaybetmiş gibi hissedeceği için bunu istememiş olduğuna kanaat getirdi.

Üstündeki formadan usulca kurtuldu Taehyung. Şortuna sıra geldiğinde görüş alanına düzensiz parmaklar girdi. Yüzünü kaldırdığında tanıdık yüzle karşılaştı. Terli yüzüne rağmen iyi görünüyordu. Dudakları sıcak bedeninden dolayı kurusada şu an gayet nemli gözüküyordu.

"Bunu yapmak zorunda değilsin."

Jin titreyen sesini o an fark edemedi. Taehyung onu ellerinden kurtularak mırıldandı.

"Anlaşma anlaşmadır."

Her iki okulun öğrencileri tribünlerdeydi. Ellerinde kameralar ne olacağını bekliyorlardı.

Soğuk rüzgar Taehyung'un terli bedenine vurduğunda Jin başını salladı.

"Anlaşma anlaşmadır!" diye bağırdığında o da üstündeki formayı çıkarmıştı. Ve şortu, çorabı ve ayakkabısı takip etmişti. Sadece iç çamaşırıyla ve beyaz falat terli teniyle heykeli anımsatıyordu. Tüm kızlar bağırmaya başladığında karşı takım ise ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Taehyung ise ne yaptığını söylemiş fakat delicesine bedenini süzmekten kendisini alıkoyamamıştı. Bu çocuk cidden...

"Anlaşma anlaşmadır!" diye bağırdı Yoongi de Jin'i taklit ederek ve o da üstündekileri çıkarmıştı. Sırayla hepsi bunu yapmıştı. Sıra Soo Ah'a geldiğinde güldü ve yere oturdu.

"Üzgünüm çocuklar."

Ardından Taehyung ve Soo Ah hariç herkes sadece iç çamaşırıyla koşmaya başladığında Taehyung'u uyandıran yine Soo Ah olmuştu.

"Ajhussi bile yarı çıplak şu an. Bence onlara eşlik etmelisin Taehyung."

Hızlıca o da onları taklit etti. Ve onların yanına koştu. Evet Ajhussi üstündekileri çıkardığında herkes yapmaması gerektiğini bağırsa da şu an yarı çıplak on adam herkesin kadrajındaydı. Bu okulda çok konuşulacaktı elbette ama iddiayı kaybetmeleri değildi. Şu an mükemmel vücutlarıyla koşan adamlar o gün orada olmayan öğrencilerin müthiş pişmanlığı olacaktı.

Bunu Taehyung tek yapsaydı tam bir rezillik olurdu evet ama hepsinin birden bunu yapması...

"Ajhussi her şey tamam fakat beden Spiderman baskılı bir boxer tercih ettin ki?"

Hoseok gülerek sorduğunda Taehyung en sondan hızlanarak en öne Jin'in yanına gelmişti. Beyaz bedeninde gözlerini gezdirdiğinde zaten eksik nefesi ona yetmemeye başlamıştı.

"Teşekkür ederim."

Hızlı koşan Jin'e yetişemeye çalışan Taehyung tekrar yaklaştığında yine konuştu.

"Aynı performansı neden maçta sergilemedin piç!"

Jin aniden durunca ona çarpan Taehyung terli alnını onun teninde hissetti. Jin birden arkasını dönünce yüzyüze nefes nefese birbirlerine bakıyorlardı.

"Sen hep reddetsende en iyi arkadaşım sensin."

Jin kaşlarını kaldırıp indirdiğinde derin nefes verdi.

"Evet, arkadaşın. Arkadaşım. Fakat Taehyung ben neden diğerlerinden farklı hissediyorum senin yanında?"

Taehyung kaşlarını çatıp dudağını ısırmadan önce sordu.

"O ne demek lan?"

Jin omuz silkti. Biraz düşünürken etrafı inceledi. O an aslında hiç düşünemdiğini fark etti. Kelimeler ağzının içinde hazırdı. Sadece biraz susmaya ihtiyacı vardı.

Rüzgar tekrar estiğinde titredi ikiside. Taehyung'un cevap bekleyen suratını daha fazla bekletemedi.

"Bilmem ki. Anlamıyorum ben de. Sana küfrederken bile heyecanlanıyorum ben. Kısacası seninle tekrar öpüşmek istiyorum."

Taehyung duyduklarına anlam getirmeye çalıştı. Bu bir itiraf mıydı? Konuşacakken Jin devam edince sustu.

"Esmer tenin beni sana çok çekiyor Taehyung-ah. Kalın sesin tiz sesimle çok zıt ama çok uyumlu. Sanki hep içimde bir yerdesin."

Taehyung kahkaha attı. Hatta o kadar çok güldü ki tüm herkesin dikkatini çekti bu. Yoongi asıl cezalının koşmamasını görünce homurdandı. Hoseok ona doğru bakarken genişçe gülümsedi tekrar.

"İbne olduğunu biliyordum amına koyayım. Bir de beni yiyecek. Amacın ne? Beni daha çok rezil etmek mi?"

Jin afallamıştı. Ne biçim beyni vardı bu çocuğun? Daha fazla üstelemeyecekti. Yanılmıştı. Kaç zamandır düşündüğü, aklında kurduğu mahkeme de kaybeden belliydi.

"Senin için bu yaptıklarımdan sonra nasıl bunları söylersin? Taehyung tam bir aptalsın. Hah ve haklıydın evet, ibneyim ben."

Hızlıca çıkardığı formaları aldı sahanın ortasından ve soyunma odasına gitti. Karşı takım çoktan dağılmıştı ama tribün hala yerli yerindeydi. Sonunda diğer çocuklar da formalarını alıp giderken Soo Ah Taehyung'a yaklaşıp konuştu.

"Yarrağı yedin Taehyung."

Bir şey diyeyim mi bence müthiş bir ceza. Amk beynim. Beynim ve libidosu yüzünden hepinizden özür diliyorum :'(

 Beynim ve libidosu yüzünden hepinizden özür diliyorum :'(

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

BBu çok güzel değil mi?

-
Nolurrr bana geri dönüş yapın. Diyin ki lan hikaye bok yoluna gidiyor ya da tam tersi bilmiyorum. Sadece düşüncelerinizi söyleyin ben nasıl hiç bilmiyorum çünkü.
Sizi çooook seviyorum. Teşekkür ederim. 💜

body and soul ㅃTAEJİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin