Yakında yeni bir şeyler yazmayı düşünüyorum ve hiçbir zaman devam eden ficler varken yazmaktan vazgeçmeyeceğim
Akıllanmıyorum galiba
Lisa
Jennie ile bir yere gitmeye üşendiğimiz için, evdekileri kovduk ve kendimizi bir tatil ile ödüllendirdik. Ayrıca Jennie kendi kıyafetlerini çoktan buraya getirmiş ve yerleşmişti bile. Koltuğa uzanmış bir şekilde televizyon izlerken, Jennie üstüme atlayarak uzandı ve kafasını boynuma gömdü.
- Hadi bir şeyler yapalım.
Kafası boynumda olduğu için sesi boğuk çıkıyordu. Yutkundum ve ne tür bir bahane bulabileceğimi düşündüm. Şu anda hazır değildim, hâlâ daha yaralarım iyileşmemiş gibi hissediyordum ve kendimi kaybetmekten korkuyordum.
- Tamam, benimle televizyon izleyebilirsin.
Kafasını kaldırdı ve bana düşmanca bir bakış attı. Dudaklarını büzdüğünde ona gülümsedim, bana düşmanca bakmaya devam ediyordu. Ellerimi beline koydum ve yanağına bir öpücük bırakıp geri çekildim.
- Bu kadar mı? Şu camdan gözüken ormandaki ağaçları aratmıyorsun, odunsun odun.
- İltifatların için teşekkür ederim.
- Pislik yapma Manoban, ne bu haller?
- Yok bir şey, her zamanki halim işte.
- Ve ben buna inanacağım?
Gözlerini kıstı ve yüzümü incelemeye başladı. Nefesimi tuttuğumu anlamam için aradan birkaç saniye geçmesi gerekiyordu. Ellerini omuzlarıma koyarak doğruldu ve kucağıma oturdu. Ellerini çekmemesi ve kendini bastırması ile vazgeçmeyeceği belliydi. Gözlerime bakmaya devam ediyordu, bu istemsizce ellerimi belinde dolaştırmama sebep olmuştu. Ufak iniltiler çıkarıp kendini daha da bastırınca, inlememek için dişlerimi sıktım ve Jennie'ye gergin bir gülümseme gönderdim.
Taş olsa çatlardı be mübarek nasıl bir tahammül gücü bu
- Rahat durur musun Jennie?
Kafasını olumsuz anlamda salladı ve tamamen çocuk gibi duruyordu. Hafifçe üstüme eğildiğinde ise o çocuk kaybolmuştu, karşımdaki görüntüye karşı koymak çok zordu. Göz temasını kesmeyip dudaklarını yaladı ve sakin bir ses tonu ile konuştu.
- Hadi ama Manoban, senin de istediğini biliyorum. İkimizi de zor durumda bırakma.
Ne kadar ileri gidebileceğimi görmek istiyordum, ama zarar vermekten korkuyordum. Bunu biraz düşündükten sonra karar verme aşamasına geçtim. O sırada Jennie kendini bana sürtmeye ve bastırmaya devam ediyordu. Bunu yaparken omuzlarımı sıktığı için çenem kasılmaktan kırılacak gibiydi. Bir inleme bıraktım ve Jennie'nin beline kollarımı dolayıp onu kaldırdım. Memnun bir gülümseme ile bacaklarını belime doladı ve dudaklarını dudaklarıma sürttü. Odaya gitmeden önce onu masaya yatırdım ve birkaç dakika boyunca dudaklarının tadına bakmayı ihmal etmedim. Dudaklarımızı ayırmadan onu kaldırdım, kollarını da enseme doladı ve alt dudağımı ısırarak inlememe sebep oldu. Odayı bulmak biraz zor olmuştu. Onu yatağa bırakıp üstüne çıktım ve dudaklarımı bu sefer boynuyla birleştirdim. Ayaklarını bacaklarıma sürttüğü için bacaklarının arasına girdim ve işime öyle devam ettim. Hoşnutsuz bir şekilde mırıltılar çıkardı, kendimi ona bastırdığımda ise mırıltılar iniltilere dönmüştü. Bir eliyle ensemden baskı uyguladı ve diğer elini tişörtümün altına soktu. Bu hareketi ile duraksamıştım, hâlâ daha emin değildim. O da bunun farkına varmıştı ve durmuştu. Elleriyle kafamı kaldırdı ve ellerini yanaklarıma koydu, gözlerinde şefkatli bir ifade vardı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Happy Marriage | Jenlisa
FanfictionKitaplarımı çok sorgulamayın kapağı bile rastgele seçen bir insanım ben hiçbir şeye dikkat etmiyorum Jennie ve Lisa'nın ultra mutlu bir evlilikleri olacağına inanarak okuyun o zaman daha çok sövüyorsunuz