Happy Marriage | Jenlisa

[22]

Moralim diplerde olunca buraya gelip yazıyorum

Bu ikisi evlenene kadar ayıplı şeyler yok

Lisa

Jennie ile kahvaltı yaptıktan sonra sahilde yürümeye gitmiştik. Aklıma gelen şeyle ona döndüm ve onun da bana bakmasını sağladım. Ellerimizi ayırmamaya dikkat etmiştim.

- Jennie, okulun ne olacak? Bugün okulun yok mu senin?

- Ben de onun hakkında bir şey diyecektim. Var ama gitmek istemiyorum, 2 haftadır zorla gidiyordum zaten. Günümüzü mahvetmesini istemiyorum ve karşılaşmak istemediğim biri var.

- Mia'yı sorun etme, benim yanımdayken sana bir şey diyemez.

- Kendimi düşünmüyorum Lisa.

Gözlerini kaçırdığında tepkimden çekindiğini ve ne yapacağını bilmediğini anladım. Okuluna gitmeliydi, benim yüzümden emekleriyle girdiği üniversiteden mahrum kalamazdı. Boştaki elimle çenesini tuttum ve kafasını bana çevirdim.

- Okuluna gideceksin Jennie, itiraz istemiyorum ve ne dersen de dinlemeyeceğim. Daha sonra dolaşırız.

- Olmaz.

- Çocuklaşma ve sözümü dinle.

- Bana ne, ben seninle dolaşmak istiyorum. Kimse bize mani olamaz ve ayıramaz.

- Abartma Jennie, alt tarafı derse gireceksin ve 2 saat sonra yanıma geleceksin. Ben seni beklerim.

- Bana ne dedim Lisa, sen de beni dinle biraz.

Oflayarak dudaklarımı büzdüm ve ona sarıldım. Çocuk gibiydi, sarıldığımızda bile gülüyor ve mutlu oluyordu. Ama bu okula gitmesine engel olmayacaktı. Onunla tartışmamı derse girdikten sonra yapabilirdim, benim gibi açıktan okumasını tercih ederdim aslında. Elinden tutarak arabaya sürükledim ve arabaya bindirdiğimde yüzünü asarak bana baktı. Onu okula götürdüğümü iyi biliyordu. Yüzümdeki gülümseme ile sürücü koltuğuna geçtim ve Jennie'ye baktım. Bunun acısını benden çıkaracaktı.

Okula geldiğimizde ve Jennie derse girdiğinde canım sıkılmaya başlamıştı. Trip attığı için gitmeden önce onu öpmeme izin vermemişti, üstüne de dil çıkarmıştı ve kapıyı çarparak inmişti. Buraya gelirken yalvaran kız şu anda bana trip atıyordu. Telefonuma yeni indirdiğim oyun ile dalıp gitmiştim. Öğrencilerin çıktığını görünce telefonu bıraktım ve Jennie'yi beklemeye başladım. Hızlıca arabanın yanına gelip binince ona bir bakış attım. Etrafına bakındıktan sonra kemerini taktı ve bana dönerek gülümsedi. Şu anda neler olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu.

- Neler oluyor?

- Hiçbir şey, sürsene artık eve.

- Garipsin, giderken bana trip atıyordun ve şimdi bana gülüyorsun. Ayrıca ne bu telaş?

- Sorgulama ve sür işte.

Önüme döndüm ve arabayı çalıştırdım. Kemerimi takmadığımı görmemişti bile, telaşlı halini Mia'ya yordum ve sürmeye başladım. Eve geldiğimizde hızla arabadan indi ve eve girdi. Gözlerimi kısarak eve baktım, Jennie gerçekten normal değildi ve bir şey olduğuna emindim. Arabayı durdurup indikten sonra, arabayı kilitledim ve Jennie'nin arkasından eve girdim. Gergin bir şekilde yatak odasındaki koltukta oturuyordu ve bacağını sallıyordu. Önünde diz çökerek ellerini tuttum ve gözlerine baktım.

- Jennie, ne olduğunu anlatacak mısın artık?

- Hiçbir şey olmadı dedim ya.