Olayları önceden bilmek çok zevkli
Başka bölüm yok yarına kadar
Jennie
Şu anda kampüsteki oturma alanına gitmiş ve çimenlere uzanmıştık. Geldiğine inanamıyordum, yanımda olması rüyalardan bile güzeldi. Ona sarılmayı, kokusunu içime çekmeyi, onu öpmeyi ve göğüsünde yatmayı 2 yıldır sadece rüyalarımda görüyordum. Şimdiyse hepsini yapabiliyordum, kokusu cennetten vazgeçmeme bile neden olabilecek kadar güzeldi. Her ne kadar beni yaksa bile ona dokunmayı seviyordum. Konuşmasını saatlerce dinleyebilir, onu saatlerce izleyebilirdim ve hayatımın geri kalanında hep yanımda olmasını istiyordum. Onu gördüğümde tüm sinirim uçmuş gitmişti. Yapmak istediğim her şeyi unutmuş, sadece ona sarılmak istemiştim ki o benden önce davranmıştı. İç çektiğinde kafamı kaldırıp ona baktım, her bir detayını saatlerce incelemek istiyordum.
- Seni çok özlemişim. Bir daha gitme ve beni yalnız bırakma. Senden nefret bile edemiyorum, sana olan aşkım tüm duygulardan daha baskın. Ne ara bu kadar sana kapıldığımı da bilmiyorum. Sadece sevgini hissetmeye ve seni sevmeme izin vermene ihtiyacım var.
- Merak etme sevgilim, artık yanındayım ve hiçbir yere gitmiyorum. Senin olduğun her yer benim için evden farksız. Kalp atışların tüm melodilerden daha güzel, bana aşkını anlatıyorlar. Bana güven veren tek şey sıcaklığın, gülümsemen ise kalbimdeki her karanlık odayı aydınlatıyor. Ben seninle yaşıyorum.
Yine yapmıştı, kalbimin delice atmasına ve alev almama neden oluyordu. Onu daha ne kadar sevebilirim bilmiyordum. Yanağına bir öpücük bıraktım ve ayağa kalktım. Ellerinden tutup onu da kaldırdıktan sonra, üniversitenin dışına doğru sürüklemeye başladım. Ne yaptığımı sorgulamıyordu bile. Park alanına geldiğimizde arabama bindim ve Lisa'nın da yanıma binmesini bekledim. Ona evimizi göstermek istiyordum, 2 yıl boyunca onu beklediğim ve adını sayıkladığım evde olmasını istiyordum. Çünkü ona deliler gibi aşık olduğumu orada anlamıştım.
Eve girdiğimizde elini tuttum ve evi gezdirmeye başladım. Her odaya elinden geldiğince güzel yorumlar yapıyor, etkilenmiş gibi gözüküyordu. En son odama geldiğimizde duraksadı ve bana baktı. Odadaki enerjiyi hissetmiş olmalıydı. Diğer elini de tuttum ve gözlerinin içine baktım.
- Bu odada çok ağladım, çok kâbus gördüm, çok acı çektim. Yanımda olman için kaç gece dua ettiğimi bilmiyorum, şimdiyse dualarım kabul olmuş gibi görünüyor.
- Jennie...
- Canım çok yandı, sensiz yaşayamadığımı anladım ve aptalca bir işe kalkıştım. Hayatımdan vazgeçmeyi canıma kıymak olduğunu zannediyordum. Beni kurtardıklarında ve hastanede gözünü açtığımda, hayatımdan vazgeçmenin senden vazgeçmek olduğunu anladım. Beni affeder misin?
- Jennie sen ne yaptın? Canına kıyarsan beni de öldürürsün, benim yaşama sebebim sensin. Sakın bir daha böyle bir şeyi deneme. Ben gitsem bile benden vazgeçme, sana her zaman geri döneceğimi bil.
Beni kendine çekti ve dudaklarını benimkilerle buluşturmadan önce fısıldadı.
- Seni tahmin ettiğinden bile daha çok seviyorum.
Öptüğünde alev almıştım, sanki tüm yaralarım yanarak kayboluyordu. Beni ilk öptüğündeki gibi farklı hissediyordum. Ensesinden tutarak kendime bastırdım ve nefessiz kalana kadar çekilmedim. Geri çekildikten sonra dudaklarıma iki öpücük daha bıraktı ve gülümsedi.
- Her detayını özlemişim, bir tanrıça ile evleneceğime inanamıyorum.
- Senden farksızım şu anda. Sadece uykulu olmam farklı sanırım.
![](https://img.wattpad.com/cover/212374610-288-k862836.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Happy Marriage | Jenlisa
Fiksi PenggemarKitaplarımı çok sorgulamayın kapağı bile rastgele seçen bir insanım ben hiçbir şeye dikkat etmiyorum Jennie ve Lisa'nın ultra mutlu bir evlilikleri olacağına inanarak okuyun o zaman daha çok sövüyorsunuz