Ayıp olmasın diye yazayım dedim
Kitabı ciddi anlamda unutmuşum baştan okumam lazım galiba
Jisoo
Çalan telefon ile sinirli bir şekilde yataktan doğruldum ve arayanı görünce bir küfür savurdum. Yanımda nefes nefese kalmış olan Rose, bana garip bir şey yapmışım gibi bakıyordu. Her ne kadar kardeşime sövmek istemesem bile Rose ile olan işimi bölmüş, üstüne de telefonu açtığımda bağırarak konuşmaya başlamıştı. Bu kızı cidden anlayamıyordum.
- Dediklerini anlamıyorum Lisa, biraz ses tonunu kontrol etmeyi denemelisin.
- Komiksin ve sinirlisin. Ne oldu?
- Rose ile oyun oynuyorduk.
- Ve ben de bunu böldüm, değil mi? Buna inanmamı bekleme ve üstüne bir şeyler giydikten sonra boş bir yere geç. Konuştuklarımız gizli kalmak zorunda.
- Ona güvenmiyor olamazsın.
- Elbette güveniyorum, sadece bazı endişelerim var ve sadece seninle konuşmak istiyorum.
- Pekâlâ, bana sadece bir dakika ver.
Rose'ye özür diler gibi baktıktan sonra, üstüme geçirdiğim bir sabahlık ile terasa yöneldim. Eğer beni gereksiz bir şey için aramışsa elimden çekeceği vardı. Şu anda onunla konuşmak yerine Rose ile "oyunumuza" devam ediyor olabilirdik. Bu gerçek ile yüzümü buruşturdum ve duvara yaslanarak konuşmayı sürdürdüm.
- Ne oldu?
- Şey, ilişkiler hakkında bir şey soracaktım.
Bir kahkaha patlattığımda yüz ifadesini tahmin edebiliyordum. Lisa'nın bu tarz bir şeyi sorma ihtimali, bir meteorun kafanıza düştüğünde sizi öldürmeme ihtimalinden bile düşüktü. Ağlamaklı sesler çıkardığında boğazımı temizledim ve ciddi ses tonumu korumaya çalıştım.
- Ne tavsiyesi?
- Sanırım Jennie'yi mutlu edemiyorum, geçen gece yüzüme bile bakmadı. Ne yapmam gerektiği konusunda bir fikrim yok.
- Sakin ol Lisa, Jennie senin yanındayken her zaman mutlu oluyor. Bunu çok iyi biliyorum.
- Bana pek öyle gelmedi. Ona zarar veriyormuşum ve mutsuz ediyormuşum gibi hissediyorum.
- Jennie sen yokken ne kadar ağladı, uykusuz kaldı ve adını sayıkladı bilmiyorsun. Sen Dara ve Yiren ile kalırken, o burada delirme noktasındaydı. Ayrıca Dara ile bu konuyu konuştum ve duyduklarım gerçekten beni memnun etti. Jennie'nin seni çok sevdiğinden şüphen olmasın.
- Ama bu şüphe beni öldürüyor ve endişelendiriyor. Ya beni bırakırsa?
- Saçmalama ve biraz cesaretli ol. Hâlâ daha sevmekten ve sevilmekten korkuyorsun, bu şekilde ilişkiyi yürütemezsin. Belki de Jennie'yi üzen şey bu gerçektir.
- Ne demek istiyorsun? Ne yapmalıyım ve ne düşünmeliyim bilmiyorum bile.
- Ona sevgini ve ilgini göster, Jennie zaten senin en ufak detayınla mutlu olan biri. Bana güven ve dediklerimi uygula. Ayrıca seni bu düşünceye iten ne?
- Orası bana kalsın. Tavsiyelerin için teşekkürler ve Rose'den benim adıma özür dile. İşinize kaldığınız yerden devam edebilirsiniz.
Telefonu kapatmadan önce birkaç küfür savurdum ve telefonu sertçe masaya bıraktım. Bu çocuk cidden insanda baş ağrısına neden oluyordu, fazla çocuksu ve saftı. Jennie gerçekten büyük bir sabır gösteriyor olmalıydı. Sadece Lisa'yı bırakmamasını umarak Rose'nin, yani hayatımın aşkının, yanına büyük bir zevkle geri döndüm.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Happy Marriage | Jenlisa
FanfictionKitaplarımı çok sorgulamayın kapağı bile rastgele seçen bir insanım ben hiçbir şeye dikkat etmiyorum Jennie ve Lisa'nın ultra mutlu bir evlilikleri olacağına inanarak okuyun o zaman daha çok sövüyorsunuz