Rose ile arka odaya geçmek istiyorum
Lisa
Jisoo'nun ablam olmasına şaşırmıştım, ama şu anda karışık bir durumdaydık ve bu konu üzerinde yoğunlaşacak kadar zamanım yoktu. Yaralandığım için bir süreliğine bir şey yapamayacaktım. Rose'nin dün akşam gelmesi çok iyi olmuştu. Ona güveniyordum ve bana yardım edeceğini biliyordum. Sadece anlamadığım bir şey vardı. O da nasıl Jisoo ile hiçbir şey olmamış gibi sarılmalarıydı. Rose'ye seslendim ve odaya geldiğinde sorguma başladım.
- Sen ve ablam, nasıl bu kadar hızlı barıştınız?
- Lisa, hangi günde olduğumuzu bilmiyorsun galiba.
- Ne?
- Sen Salı günü vuruldun ve ben Çarşamba günü geldim. Şu anda Cuma günündeyiz.
Kaşlarımı çattım ve ona bakmaya devam ettim. Çok fazla güç kaybetmiş olmalıydım. Hâlâ daha halsiz hissediyordum.
- Jennie bana git ve 3 gün boyunca gelme demişti. Bugün karşısına çıkamam, çok güçsüz ve halsiz bir durumdayım. Ayrıca yaramı görür yani.
- 3 gün olayını bilmiyorduk ama ona da bir çözüm bulduk. Seni Jennie ile ayıracak bir çözüm.
- Ne çözümü?
- Irene ile samimi fotoğrafların gibi bir çözüm. Hepsi gönderilmek için bekliyor ve senin de fikrini almak istedik.
- Sen ciddi misin?
Omuzlarını silkti, şu anda planı analiz etmem gerekiyordu ve Rose hiç yardımcı olmuyordu. Jennie ile ayıracaksa bunu kabul etmeliydim. Onu korumak ve hayatına devam etmesini sağlamak zorundaydım.
- Tamam, gönderin o zaman. Bundan sonra planın ikinci aşamasına geçiyoruz.
- Sen dinlenmeye devam et, ben her şeyi hallederim.
Göz kırptı ve odadan çıktı. Olacakları düşünmek bile istemiyordum, normal bir hayatım olması için her şeyi verirdim. Şu anda babam yüzünden sevdiğimden kadından ve hayatımdan vazgeçiyordum. Gerçekten mükemmel bir yaşamım vardı.
Jennie
Lisa 3 gündür ortalıkta yoktu ve tahminlerime göre dediğim şeyi ciddiye almıştı. Ciddiye almak yerine yanımda kalır, bana biraz yalvarır veya tatlılık yapar diye düşünüyordum. Gelmediği için tüm günümü Seulgi, Momo ve Mia üçlüsü ile geçiriyordum. Lisa'nın kızması umrumda bile değildi ve kendisi gelmeyerek buna yol açmıştı. Ayrıca Mia o kadar da kötü biri değildi.
Yatağımda otururken ve neler yapacağımı düşünürken gelen mesaj sesiyle telefonuma uzandım. Sanki bir çeşit dejavu yaşıyordum. Bilinmeyen bir numaranın bana Lisa ile yüzü gözükmeyen bir kızın samimi fotoğraflarını göndermesi, bana eskileri hatırlatmaya yetti. Gözümden düşen yaşlar görüşümü kapatıyordu. Ben burada onu beklerken o başkaları ile takılıyordu. Ağlamamı durdurmak içim hiçbir şey yapmadım. Gözyaşlarım artık tükendiğinde yerimden kalktım ve sinirimi vazolardan çıkardım. Canım yanıyordu ve elimin kesildiğini o zaman gördüm. Çalan kapıyla gelenin Lisa olduğunu ve onu öldürmem için kendini getirdiğini umdum. Ama kapıyı açtığımda karşımda Mia'yı gördüm, elime ve yüzüme büyük bir şokla bakıyordu. İçeri girdi ve kolumdan tutup sürüklerken kapıyı kapatmayı ihmal etmedi. Sargıyı bulduğunda elimi temizleyip sardı, yüzüme sorgular bir biçimde baktığında kafamı omzuna koymam ve ağlamaya başlamam bir oldu. Sakinleştiğimde yüzüne baktım ve ellerini tuttum. Şaşırmış gibi duruyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Happy Marriage | Jenlisa
FanficKitaplarımı çok sorgulamayın kapağı bile rastgele seçen bir insanım ben hiçbir şeye dikkat etmiyorum Jennie ve Lisa'nın ultra mutlu bir evlilikleri olacağına inanarak okuyun o zaman daha çok sövüyorsunuz