Happy Marriage | Jenlisa

[2]

:)))))
Sabah sabah modum çok düşük

Annemin odaya girmesi ile uyanmam bir oldu. Zengin olmamıza rağmen sabahları odama gelir, yatağımdan sürükleyerek beni çıkartır ve asla hizmetçilere beni uyandırma görevini vermezdi. Uyandığımı görünce sürüklemekten vazgeçti ve odamdan çıktı. Gördüğüm rüya çok garipti, kıza kesinlikle tutulmuştum ve bana çok gerçek gelmişti. Ama Yeri'nin kuzenim olması garipti. Okulda sıradan kızın tekiydi, hatta burslu bir şekilde okuduğu için 7/24 çalışır ve kafasını test kitaplarından kaldırmazdı. Bugün düşünecek çok şeyim vardı ve benim kafam patlamak üzereydi. Yataktan sürünerek çıktım, üstümü giyinirken bile ağlamak istiyordum. Okulumun son senesinde olduğumdan gelecek kaygılarımın olması gerekiyordu. Ama tam tersi rahattım, çünkü ailem zengindi ve zaten şirketlerinin başına geçecektim. Tabii dedem istedi diye evlendikten sonra geçecektim. Okula gitmeyi gereksiz buluyordum ve gerçekten bir eziyetten farksızdı. Annemin bağırması ile irkildim, bu kadının kesinlikle benimle bir derdi vardı ve şu anda benden intikam alıyordu.

Okula girdiğimde midemin bulandığını hissettim. Okuldakilerin yüzünü görmek iğrenç bir şeydi, özellikle yalakaların ve umutsuz aşıkların. Ailemin adı yüzünden geldiğim gün popüler olmuştum, daha sonra bana tapmaya başlayan salaklar bile türedi. Ailemin adından çok benim adım anılıyordu artık. Okuldan birkaç kişiyle çıkmıştım, sevgililiğe kadar ilerlediğim 2 kişi olmuştu ve gerçekten okuldakilerle çıkmamam gerektiğini henüz öğrenememiştim. Oflayarak sınıfa girdim ve ağzının suları aka aka beni izleyenleri görünce yüzümü ekşittim. Jennie Kim. Okulun popüler kızı, herkesin altına yatmak istediği ve çevresinde bir yer edinmek için çabaladığı o kız. Jennie Kim olmaktan ilk defa bıktığımı hissettim. Böyle hissetmeme sebep olanlardan biri de Rose'ydi, sınıfa güdümlü füze gibi girdiğinde de bunu anlamıştım. Bir anda yanıma geldi ve kolumu tutarak beni sürüklemeye başladı.

- Jennie, sınıfa çok güzel bir kız geldi.

- Yani?

- Onu görmelisin! Tam bir afet, adına din çıkartıp tapmamız lazım.

- Şimdi saçmalamaya başladın Rose, bu okuldaki en güzel kişinin ben olduğumu biliyoruz.

- Buna kızı gördükten sonra karar ver.

Kolumdan çekiştirmeye devam edip, beni kendi sınıfına soktu ve kızı gösterdi. Gördüğüm şeyle şok olmuştum. Rüyamdaki kız şu anda sırada oturuyor, defterine bir şeyler karalıyordu. Ondan numarasını isteyenleri, hatta altına yatmak için sıraya girenleri görmezden geliyordu. Buna sevinmiştim, başkasının ona dokunmasını istemiyordum. Rose tek kaşını kaldırarak bana baktı.

- Ne o, çok mu etkilendin kızdan? Okuldakilerle yatmayı bıraktığını zannediyordum. Özellikle yeni gelenlere bulaşmadığını söylemiştin.

- O saçmalığı yapmayacağıma emin ol, hayatta gidip böyle bir kıza "Ben okulda hoşuma gidenleri yatağıma atıyorum, o yüzden benimle olmak için yalvar." falan demem.

- Sende bir gelişme var, gerçi böyle bir kızı yatağına atamayacağını anlamış da olabilirsin.

- Rose, uzatmaya devam edersen dayağı yiyeceksin.

Sırıttı ve kıza bakmaya devam etti. Ondan hoşlanmasını istemiyordum, en yakın arkadaşlarımdan biriyle rekabete giremezdim. Rose tekrardan kolumdan tutup beni kızın yanına sürükleyince, etrafındaki kalabalık korkudan çekilmişti. Onlara ters bir bakış atmamla ortadan kaybolmaları bir oldu. Kız defterine bir şeyler karalamaya devam ediyordu ve etrafındaki fısıldaşmalar umrunda bile değildi. Duyduğuna emindim, sadece tepkisiz kalıyordu ve adını öğrenmek için dedikodusunu yapan bir avuç aptal ile vakit kaybetmiyordu. Şansımı denemek istiyordum ve ismi doğru çıkarsa gerçekten kaderimde olduğunu düşünecektim. Kızın önündeki sıraya oturdum ve ona bakmaya başladım.