[19]

880 68 11
                                    

:D :D :D

Günün son bölümü bu

2 hafta daha geçti btw

Jisoo

Jennie'nin sorgusuna daha fazla dayanamayacaktım, 2 haftadır babasının nerede olduğunu ve neden onları burada tuttuğumuzu soruyordu. Kendilerini mahkum olarak adlandırmaları ise komikti. Salak kız şu anda onları rehin aldığımızı zannediyordu. Kendi iyiliği için yaptığımızı bilmeliydi.

Sabahın ilk ışıklarıyla odama giren Jennie'ye baktım, yanımdaki Rose huzursuz bir şekilde söylendi ve uyanmaması için yatağımdan kalktım. Jennie'yi kolundan tutup bahçeye sürüklediğimde bana yine aynı soruyu sordu.

- Neden buradayız Jisoo? Neler oluyor ve babam nerede?

- Jennie, bunların hepsi sizin iyiliğiniz için. Baban hiç masum biri değil ve şu anda çözmem gereken şeyler var. Beni anlıyor musun?

- Anlayamıyorum. Bana hiçbir şeyi anlatmıyorsun ve sürekli görmezden geliyorsun.

- İyi, al sana gerçekler. Baban Lisa'nın babasını öldürmüş, Lisa Jiyong ile onunla yüzleşmeye gittiğinde baban ona tuzak kurmuş. Sen evlilik için yanıp tutuşurken, Lisa 1 hafta boyunca bodrum katında süründü. Bunun ne kadar ciddi ve ağır olduğunu anlayamazsın.

- Ben... Ben ne diyeceğimi bilmiyorum, babam bir katil mi yani?

- Aynen öyle Jennie, az kalsın Lisa'nın da katili oluyordu.

- Onun karanlıktan korktuğunu biliyorum, babam bilmeden kapatmış olmalı.

- Hayır, bunu biliyordu ve kasten onu oraya kapattı. Psikolojisini iyice bozmak ve delirtmek için onu Jiyong ve adamlarının cesetleri ile bıraktı. Ayrıca ruh hastası baban, ona Jiyong'un öldüğü ana kadar çektiği fotoğrafları çizdirmiş. Yiren yardım etmeyi kabul etmeseydi çoktan delirmişti.

- Ne? O nerede, onu görebilir miyim? Sana yalvarıyorum Jisoo, lütfen bana yerini söyle.

- Olmaz.

- Ne demek olmaz?

- Şu anda psikolojik destek alıyor ve ortasında her şeyi bozmanı istemiyorum.

Dolu gözlerle bana bakıyordu, rahatsız hissetmiştim ama uzak durması gerekiyordu. Lisa'nın da tedavisi hakkında bir an önce bilgi almalıydım. Yoksa Jennie burayı başımıza yıkardı. Aşkın insana neler yaptırabileceğini biliyordum, kendimi Jennie'nin yerine koyduğumda yaşadıklarının ağırlığını anlamıştım. Lisa'nın durumu ise başka bir boyuttu. Hayal edilemeyecek ve taşınamayacak kadar ağırdı. Jennie'ye beklemesini işaret ettim ve telefonumu alarak Yiren'i aradım. Jennie meraklı bir şekilde beni izlemeye devam ediyordu, konuşmamızı da dikkatli bir şekilde dinlediğine emindim.

- Ne oldu Jisoo?

- Lisa'nın durumu nasıl? Bir ilerleme kaydetti mi psikolog?

- Konu ne zaman geçmişi konuşmaya gelse ağzını bıçak açmıyor. Böyle giderse yıllarca burada kalmak zorunda kalacak.

- Anlıyorum, Dara ile konuşabilir miyim?

- Elbette, bir dakika bekle.

Onu beklerken Jennie ile göz göze geldik, kötü bir şey olmuş gibi bakıyordu. Telefonu hoparlöre aldım ve bakışlarını üstümden çekmesini sağladım. Artık telefona bakıyordu.

- Jisoo?

- Lisa'ya ne sordun?

- Öncelikle karanlık ve kapalı alan korkuları hakkında sorular sordum. Babasının yaptıklarını anlattı, bu konuda bir sıkıntı yok.

Happy Marriage | JenlisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin