İLK AŞK

12. BÖLÜM: Haram Batu Haram

"Bana bak Batu, birazdan Afra gelecek eğer dakka bir 'haram, haram' deyip sinirlerimi bozarsan diğer gözünüde ben morartırım, ve evden de atarım." Cani Aras. "Tamam be! Ama siz de haram şeyler yapmayın kardeşim. Üç sene daha bekleyin zaten evleneceksiniz. O zaman çocuk çalışmalarına başlarsınız." Dediğim Aras göz devirdi. "Çocuğumun senin gibi bir salak amcası olacağı için çok üzülüyorum." Deyip odadan çıktı. Terbiyesiz canım bu da, benim gibi yakışıklıya neler diyor.

Aynanın karşısına geçtim. Yüzüm yara bere içindeydi ve gözümün altı morar mıştı. Üzülmeyin hayranlarım, iyim, iyi olacağım. Şimdi bunları yapan kim diyeceksiniz, Yağız ve Murat. Biliyorum çok sinirlendiniz ama sakin olun. Yağız çok kötü dövdü ama beni be! Aras'ın evine kadar koştum. Evet, yanlış duymadınız. Aras'ın evine bir saat boyunca koştum onlarda pşimden koştu. Eğer Aras yardım etmesedi valla hastaneliktim. Yağız şerefsizinde eli ağır, piç kurusu nolcak. Altı üstü binlerce liralık olan; saat ve tişörtlerini aldım. Çok cimriler değil mi? Hiç bana çekmemiş.

"Canım yengem gelmiş, haram şeyler yapmaya gelmiş." Dediğimde Aras kafama vurdu. "Ah! Acıdı." Dedim. Afra göz devirdi ve Aras'la birlikte el ele! Bak el ele diyorum. Benim yanımda el ele. Ben niye sapım ya?

"Sıkıldım ya, bune böyle mıç mıç. Oğlum Aras sen böyle değildin. Ne ara içine böyle romentik bir öküz çıktı. Doğruyu söyle Afra, büyümü yaptın?" Dediğimde ikiside aynı anda göz devirdi. Oha! Baya havalı. Ben de sevgilimle böyle olmak istiyorum. Ben niye sapım?

"Alo, Murat'cım, aşkım, sevgilim, bir tanem. Napıyorsun?" Diye sordum. "Konuşmuyorum seninle." Dedi. "Kırılıyorum ama." Dedim. "Ne istiyorsun Batu?" Dedi, afferim beni iyi tanıyor. "Gelsene Aras'a, çok eğleniyoruz. Diğerlerinide getir ama." Dedim. "Tamam." Deyip suratıma kapattı. Terbiyesiz. Siz bana göz devirirsiniz he, siz saplığımı gözüme sokarsınız he, ben de sizi yalnız bırakırmıyım peki? Bırakmam.

"Alo, ben çirkin bir kızı aramıştım ama.." dedim gülerek. Yaren'in derin nefes alma sesi geldi telefondan. "Ne istiyorsunuz maymun?" Dedi. Maymun ne be? Böyle yakışıklıya dünya tatlısına maymunmu denir? "Çirkin, arkadaşını alıp gelsene Aras'ın evine. Çok eğleneceğiz." Dedim. "Yani, bilemiyorum Batu. Daha iki gündür tanıdığım birinin evine gelmek. Pek hoş olmaz." Dediğinde ofladım. "Yemeiyeceğiz seni, yengelerimde burada merak etme. Sana adresi atıyorum." Deyip telefonu suratına kapattım. Evet, biraz öküz ola bilirim. Ama yakışıklı bir öküz.

Koltukta oturmuş karşımdaki birbirine sarılmış Aras ve Afra'ya bakıyorum. Çok yalnızım. Şimdi siz görürsünüz, yalnız kalmanıza asla izin vermiyeceğim. Evet çok kötüyüm. Zilin çalmasıyla koşup kapıyı açtım. Beklediğim kişiler gelmişti. Aras beni öldürecek. Hepsi birlikte gelmiş, aynı an da. Yağız beni itip, "çekil şurdan." Deyip beni itti. "Kırılıyorum ama, yüzümdekilere bir bak. Bu bana yapılırmı be." Dedim. Murat hiçbir şey demeden içeri girdi. Küsmüş benimle anladım. Yaren ve Zehra utana sıkıla içeri girmişti. Yaren bana şaşırarak baktı. "Yüzüne noldu?" Dedi salona yürürken. "İki kıskanç yakışıklılığıma dayanamayıp beni dövdüler." Dedim bağırarak aynı zamanda Yağız ve Murat'a bakıyordum. Göz devirmekle yetindiler. Zehra, "çok geçmiş olsun." Dediğinde başımı salladım sadece.

Aras, "lan sen niye bana haber vermeden çağırıyorsun." Dedi. Çok sinirli. "Ama abicim çok sıkıldım napıyım." Dediğimde yastığı alıp kafama attı. Emre, "senin haberin yokmuydu?" Diye sordu Aras'a. "Yoktu tabii ki, bu şerefsiz çağırmış sizi." Dedi. "Çok ayıp şerefsiz falan." Dedim. Yağız, "niye dün bırakmadın ben bunu öldiriyim? Dünya bir gereksizden kurtulurdu." Dedi. Kendimi tekli koltuklardan birine attım. "Çok ayıp, ben olmasam siz ne yapardınız?" Dedim. Yağız, "o saati de bana geri vereceksin, yoksa seni gerçekten gebertirim." Dedi. "Altı üstü bir saat ya, ne cimrisin." Dedim umursamazca. "Lan ben onu italyadan ünlü bir markadan aldım. Kendini satsan o saati almassın." Dedi. "Ben niye kendimi bir saat için satıyorum canım, çok meraklıysam sen sat kendini." Dedim. Yaren kırkırdadı, Yağız yastık attı. Ben de havada yakaladım. "Salak yemin ederim." Dedi. Göz devirdim. Harbi salak bu Yağız.

Murat yerinden kalkıp Zehra'nın yanında oturdu. "Kusura bakma biraz sinirliydim seni görmedim." Dedi. Zehra, "görmene gerek yok zaten. Uzaklaşır mısın?" Dedi Murat'ı iterek. Emre Murat'ın kazağından tutup Zehradan ayırdı. "Rahat bırak oğlum kızı, valla gebertirim seni." Dedi Murat'ı tekli koltuğa oturttu.

Bana bakan Yaren'i fark ettiğimde tamamen ona döndüm. Yüzüme bakıyordu, yaralarıma. Kesin acıyordur, ya da dalga geçiyordur. Derin bir nefes alıp yerimden kalktım. "Ben yiyecek bir şeyler getiriyim."  Deyip mutfağa ilerledim.

Bu Yaren ne garip bir kız ya. İşin kötüsü beni de değiştiriyor. Kafamı sağa sola salladım. Dolabı açıp kaseleri çıkardım. Evet, neyin nerde olduğunu biliyorum. Kendi evimde bile bilmiyorum. Kendi evimde bu kadar kalmadığım için gayet normal.

Tolaptan içecekleri çıkarırken Yaren'in sesini duydum. "Batu?" Dediğinde ona döndüm. "Evet, benim. Bir dakika sen bana adımlamı seslendim. Afferim yola geliyorsun." Dedim sırıtarak. Yaren göz devirdi. "Başlama yine istersen." Dedi. Bakışlarımı elindeki kreme çevirdim. Yaren, "şey, çok kötü görünüyor. Bu kremi sürersen hem acısı geçer, hem çabuk ileştirir." Dedi. "Sen benimi düşünüyorsun?" Dedim şaşırarak. "Sadece çok kötü görünüyordu, insanlık namına yardım ediyim dedim onuda mahfettin." Dedi. Sırıttım. "Peki." Dedim ve ona doğru adım attım. Kremi elinden aldıp kapağını açtım. İşrat parmağıma biraz sıkıp ağrıyan yerlere sürmeye çalıştım. Göremiyorum çünkü, üşeniyorum yukarı çıkmayada. "Biraz yanağının gerisine sür." Dedi Yaren. Dediğini yapıp parmağımı yanımın gerisine götürdüm. "Diğer yanağının biraz altına." Dedi yüzüme bakarak. Elime biraz daha kremi sıkıp diğer yanağıma geçtim. "Şey biraz daha yukarı." Dedi Yaren. Dediğini yaptım. Gözlerini, hatta yüzüne bakmamak için başka yere bakıyordum. Bu kız her yanıma geldiğinde içim bir tuhaf oluyor, bir sıcaklık basıyor. Yaren biraz daha bana yaklaştı ve kremi kendi parmağına sıktı.

Parmağını yanağıma kattığında affalladım. Daha önce hiçbir kız bana dokunmamıştı ve şimdi Yaren dokununca bir garip oldu. "Ben yaparım." Dedim. "Belli oluyor." Dedi göz devirerek. Parmağını yanağımda hafifçe daire çiziyordu. O kadar nazik davranıyordu ki.. canımı acıtmıyordu. "Neden gerildin?" Diye sordu. "Daha önce hiçbir kız bana dokunmadığım için. Şimdi sen dokununca garip oldum." İtiraf ederek. Önce bana şaşkınca baktı. "Ben, şey. Sorun olmiyağını zannetmiştim. Seni diğer erkekler gibi sürekli kızları parmağında oynatan erkeklerden zennettim. Farklı duğunu biliyordumda bu kadar değil." Dedi. Cevap vermedim o da yaralarıma kremi sürmeye devam etti.

Her dokunuşunda içim bir tuhaf oluyor lan. Kendine gel Batu! Sen Batu Karamansın. Kardeşlerinin en güzel anını 'haram' diye bozansın. Sakin, sakin, sakin. Sadece kremi sürüp gidecek. Bu kadar büyük tepki vermene gerek yok.

"Çok kötü vurmuşlar." Dedi. Başımla onayladım. Noluyor bana ya? Niye konuşmuyorum? Bu kadarda fazla ama! Ben Batu Karaman'ım ben böyle şeyler hissedemem. Olmaz. Haram Batu haram. Kendine gel!

"Haraaaaaaaaaaaaam!" Diye birden bağıran arkadaşlarımla yerimden sıçradım Yaren'de aynı şekilde korkmuştu. Aras, "bakın hele buraya, bize 'haram şeyler yapmayın' diyen Batu beyimiz haramlıklar yapıyor. Çok ayıp Batu." Göz devirdim. "Sizce ben haram şeyler yapar mıyım?" Dedim. Emre, "gördük gördük kıza nasıl baktığını." Dediğinde gözlerimi pörtlettim. "Yoo, ben kimseye bakmadım." Dedim. Ece, "Yaren'cim hayırdır?" Deyip göz kırptı. "Şey, ben sadece krem sürmüştüm. Yanlış anladınız siz." Dedi utanarak. Afra, "evet, kesin biz yalnış anlamışızdır." Dedi imayla. "Ayıp oluyor ama." Dedim. Yağız, "sıra biz de Batu'cum. Sen her güzel anımızın içine et, biz de seninkine ederiz." Dedi. "Terbiyesiz." Dedim. Konuyu hemen kapatmak için, "siz bunları alın geçin salona ben geliyorum." Dedim her bir kaseyi onlara dağıtarak.

"Lan Batu, sen bana söz vermiştin." Diye ses duyduğumda arkamı döndüm. Murat'tı. "Ne sözü oğlum?" Dedim. "Hani aşık olmiyacaktın, beni bekleyecektin." Dedi. "Hee, bekliyorum zaten." Yani, galiba bekliyorum. "Nah bekliyorsun, Yaren'le sen hayırdır. Bana bak sakın aşık olma." Dedi. Göz devirdim. "Tamam dedim ya lan." Dediğimde yanıma geldi. "Aferim benin canım arkadaşım." Bu bana küs değilmiydi? Sanki bir şey hatırlamış gibi benden ayrıldı. "Niye sümüklü Semih'e sattın oğlum tişörtümü?" Dediğinde hemen konuyu değiştirdim. "İnanmıyorum, Zehra ordan sana kaş göz işaretimi yapıyor." Dediğim gibi baktı ama o bakana kadar ben yanından kaçıp salona kaçtım.

Yaren'in yanına oturdum ve, "teşekkür ederim." Dedim. "Rica ederim." Dedi gülümseyerek sebepsizce ben de onunla birlikte gülümsedim. Çok garip şeyler oluyor oğlum bana.