22. BÖLÜM: Hıçkırık

2.2K 196 35
                                    

"Heluuuuuu" diye bağırarak sınıfa daldım. Tabiriyle öküz gibi daldım. İyice Aras'lara benzedim. "Kime diyorum, ben sizin için ağzımı yorayım ama siz cevap vermeyin. Peki öyle olsun." Dedim sınıftakilere bağırarak. Hâlâ beni takmıyorlardı. "Terbiyesizler! Burada ben konuşuyorum, insan bir dinler." Vallahi hepsi şerefsiz bunların. "Aman be! Allah belanızı versin tamam mı?" Deyip sevgilimin yanına oturdum. Evet sevgilimin yanına, Yaren'ciğimin yanına oturdum. Nede olsa artık sap değilim.

"Günaydın canım ssvgilim." Dedim Yaren'e. Gülümsedi. "Günaydın, bakıyorum bugün yine formundasın." "Ayıp ediyorsun, ben her gün formumdayım." Dedim. Nede olsa ben Batu'yum.

"Murat, bebeğim. Zehra'yla işler nasıl?" Tabii kide dalga geçiyorum. Hâlâ sevgili olamadılar. "Şerefsiz." Dedi sinirle. "Ayıp terbiyesiz, okuldayız. Bu kadarda terbiyesizlik olmaz canım." Dedim kafama kalem atılmasıyla inledim. "Hangi hayvan oğlu hayvan attı?" Dedim ayağıya kalkarak. "Ben attım lan, sus beş dakika. Bir uyutmadın." Dedi Yağız. "Gidip evinde uyusana kardeşim. Okul yatma yeri değil ha!" Dedim sinirle. "Yoksa Yağız fakirmi oldunuz, baban iflas etti tüm eşyalarınız gitti sokakta kaldınız. Anam anam, artık Yağız bana bir şey almiyacak. Ben ne yapacam?" Bedavacılığa alışmış olabilirim. "Lan ne gerizekalı bir insansın, beş dakikada saneryo yazdın." Dedi. "Demek sen benimle para için birliktesin ha?" Dedi sinirle. "He, nolmuş?" Dedim gülerek. Sağ tarafımdanda başka bir kalem atıldı. "Ama ayıp oluyor ha." Dedim Emre'ye dönerek. "Lan şerefsiz bedavacı, demek ki fakir olsak bizle arkadaşlık yapmayacaksın." Dedi. "Yoo yaparım ama öyle fazla samimi olmam kusura bakmayın yani." Aras, "boşuna şerefsiz demiyoruz." Dedi. "Ben de size boşuna ennayi demiyorum." Dedim ve gülerek yerden iki kalemi aldım. "Allah razı olsun bu ennayilerden." Dedim gülerek. "Sayenizden kalemlerle koleksiyon yaptım." Üç öküzde bana çok sinirli bakıyordu. En iyisi çenemi kapatıp yerime sessizce oturmak.

Ders başlayalı çok oldu ve ben çok sıkılıyordum. Ve matematik dersiydi bok gibi ders lan. Böyle ders mi olur lan!

"Şşş, Aras." Diye sessizce fısıldadım. Aras bana kafasını salladı. "Lütfen gidelim." Dedim. "Banane oğlum, çok isyiyorsan sen tek git." Pis insan seni. Biranda aklıma gelen şeyle gözlerimi büyüttüm ve sırıttım. Bu ders çok güzel kaynayacak.

Yavaşça ayağıya kalktığımda Yaren'nin bakışları bana döndü. Ona göz kırpıp derin bir nefes aldım. Onlar için küçük bir konser verecektim bu güzel sesimle. Umarım nazar etmez.

"Kalbim kırıldı, kalbim kırıldı. Aras bana hiç inanmadı." Sınıftaki tüm yüzler bana döndü. "Kalbim kırıldı Aras bana hiç inanmadı, ne olurdu inansaydı. Kalbim kırıldı, kalbim kırıldı. Bir öküz kalbimi kırdı." Daha şarkının başlarındaydım ama herkes kulağını kapatmıştı ve yüzünü buruşturmuştu.

"Siz benim bu ses tellerime kurbaaaaan olun!" Diye bağırdım.

Matematik hocası, "Batu yine başladın boş işlere, otur yerine."
"Ayıp oluyor ama, ben daha bitirmedimki müziğimi. Aras için yazmıştım o kadar ya. Vallahi kalbim kırıldı." Dedim.

"Hocam, hocam, ğocam." Dedim sonda bok ederek. "Ne var Batu, ayrıca ğocam değil hocam." Dediğinde sırıttım. Artık hoca değil ğoca o bir kere tamam mı?

"Ğocam duydunuz mu?"

"Ne duymam gerekiyor?" Amma salak ha.

"Kalbimin kırılma sesini." Dediğimde göz devirdi.

"Batu sus ve otur yerine." Dedi sinirle. "Ama ğocam, ama.. ama.. ama... ama.. ğocam yapmayın bana bunu." Hoca, pardon ğoca yüzünü sinirle ellerinin arasına aldı. "Batu sınama beni." Dedi bana dönerek. "Ama ğocaaaaam, ben sizi çok seviyorum sizin şu yaptığınıza bakın. Olmaz böyle ama."

"Çık dışarı!" Diye bağırdı ğoca.

"Valla mı? Ama sevgilimi almadan şurdan şuraya gitmem." Dedim.

Yaren bana doğru yaklaştı ve sessizce konuştu, "Batu otur, yoksa hiç hoş şeyler olmayacak." Dedi. "Sen sus çirkincim, amacım dersi kaynatmak. Zaten burazdan zil çalacak." Dedim sırıtarak. "Caaanım ğocam benim, ben çıkmıyorum zaten siz birazdan çıkacaksınız." Dememle birlikte zil çaldı. Matematik ğocası bana sinirle baktı ve kitaplarını toplamaya başladı.

"Yine bekleriz ğocam." Dedim hoca kapıdan çıkmadan. Sadece bana sinirle baktı ve gitti. Onada acıyorum valla benle uğraşmak zor tabii.

Yağız sırama yaklaşıp kafama yavaş bir şekilde vurdu. "Aferim lan, bir işe yaradın." Dediğinde ellerimi ukalaca saçlarımdan geçirdim. "Aaa lütfen Yağız bey beni şımartıyorsunuz." Dediğimde bu sefer sinirle kafama daha hızlı vurdu vicdansız. "Şımarma hemen." Dedi ve diğeriyle birlikte sınıftan çıktılar.

Sınıfta ben ve Yaren'den başka kimse kalmamış. Biz de boş boş oturup birbirimize kaçamak bakışlar atıyorduk. Yaren biranda bana dönünce yerimden fırladım lan. Korktum.

"Batu, daha önce hiçbir kızı öptün mü?" Tövbe. Bu kız nediyor?

"Hele sen bana bir bak, ben hayatta öyle haram şeyler yaparmıyım. Elim bir kıza temas bile etmedi çirkinim. Sen ilksin." Dediğimde güldü ve bana yaklaştı.

"Yaaa, gerçekten mi?" Dedi gülerek.

"Tabii ki." Dedim. Yaren bana daha çok yaklaştı. Tövbe bismillah. Bu kız ne yapıyor lan!

"Sen çok farklı ve özelsin." Dedi kafasını bana yaklaştırarak. Allahım inşallah düşündüğüm şeyi yapmaz.

"Eee bur Batu kolay yetişmiyor." Kafamı biraz ondan uzaklaştırdım.

"Batu!" Dedi biraz daha yaklaşarak.

"Ben sana gerçekten aşık oldum." Dedi.

"Ben de." Diye bildim.

Biraz daha yaklaştı. Dudağımız arasında çok ufak bir mesafe kalmıştı. Olmaz, olmaz Batu buna izin veremessin. Haram, günah. Evlenmeden olmaz.

"Yaren!" Diye fısıldadım. Allahïm bana bir şeyler oluyor. Ve Yaren tama beni öpeceği sırada hıçkırdım. Çok fazla üst üste hıçkırmaya başlayınca koşarak sınıftan çıkıp tuvalete gittim.

Allahım çok teşekkür ederim. Eğer hıçkırık tutmasaydı öpüşecektik. Tövbe tövbe. Bu kızda iyice azdı ha. Ona evlenmeden olmaz diyorum az daha öpüyordu ve beni büyük bir harama sokacaktı.

Sanırım bu hıçkırık meselesini bizimkilere anlatsam benle dalga geçecekler. En iyisi anlatmamak. Onlar alışık tabii haram şeyler yapmaya. Neyse bugünde kurtuldum. Bur daha asla olmayacak.

İLK AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin