"Yağız, Yağız Allahaşkına çek beni yukarı." Dedim nefes nefese. Psikopatlar beni okul çıkışı kaçmadan yakalamaşılardı ve beni çatıda baş aşağı tutuyorlar. Bir tanecik Batunuz ölecek. "Olmaz, sen daha akıllanmadın. Biraz daha böyle durda aklın başına gelsin." Dedi katil. Cani, sadist. "Kardeşim bak eliniz meliniz kayar Allah korusun düşerim." Her şeyi ters görüyorum! Kormudan altıma edeceğim. "Emre, kardeşim bari sen yardım be." Dedim. Ama nerde Murat'la birlikte oturup bizi izliyorlar. Sanki film çekiyoz. "Sen bunu çoktan hak ettin." Dedi."Aras, bak kardeşim. Ben ölürsem valla hapse girersiniz, bir daha sevgilinizi göremessiniz. Onlarında sizi bekleyecek hali yok ya, gider kendilerine yeni birilerini bulurlar." Dedim. Yağız, "sen akıllanmadın mı hala? Oğlum sen ne malsın ya. Baban küçükken çok mu vurdu kafana anlamıyorum ki." Dedi bıkkınlıkla. Biraz daha baş aşağı kalırsam öleceğim. "Akıllandım, akıllandım. Hadi çekin beni." Dedim. Aras, "biz bu salağa ne yapsakta bu yine aynı bok olacak." Dedi. Terbiyesiz canım bu da. "Bakın beni eğer yukarı çekerseniz iki gün boyunca yapacağınız haramlıklara görmemiş gibi yapacağım. Ama sadece iki gün, daha fazlası olmaz." Dedim nefes nefese. Emre, "abi bırakın ya, ne yaparsak yapalım bu mal yine aynı olacak." Dedi. "Ayıp oluyor ama Emre'cim." Dedim zar zor. Aras ve Yağız beni sonunda yukarı çektiler. Derin derin nefesler aldım. Yağız, "senin yüzünden Melis'i tek başına gönderdim gereksiz." Dedi, sanki kızı yiyecekler. Aras, "aynen öyle," dedi. "Ben mi dedim beni çatıdan sallandırın diye, Allah Allah. Kalbimi kırıyorsunuz ama." Dedim yere oturarak.
"Çekirdek olsaydıda çitletseydik." Dedim. Murat hariç hepsi göz devirdi. "Eee, Aras. Afra'ya ne zaman evlenme teklifi edeceksin." Diye sordum merakla. Hepimiz yerde oturmuştuk. Kızlar yüzünden uzun zamandır yalnız kalamamıştık. Böyle iyi oldu. Aras derin bir nefes aldı. "Şu okul bitsin. Holdingte çalışıyım biraz, kendimi tam anlamıyı toparlayınca onu karım yapacağım." Dedi yüzündeki tebbesümle. "Onunla aynı evde yaşamak, ayni yatağı paylaşmak beni çok heyecanlandırıyor. Bir de ondan çocuklarımın olması beni daha çok heyecanladırıyor." Terbiyesiz diye boşuna demiyorum. Tövbe tövbe! "Yavaş kardeşim, sizin ev ve çocuk fantazilerinizi dinlemek zorunda değiliz. Bir de ayıp yani." Dedim. Kafama vurdu. "Sanki ne anlattım." Dedi. Yağız, "valla ben ne yalan söyliyim, beni de Melis'le olmak çok heyecanlandırıyor. Bazen hayal kurmuyor değilim aslında, ev de koşuşturan çocuklar ve bu çocuklar benim kanımdan, benim sevdiğim kadından olacak. Bu beni çok heyecanlandırıyor. Ama Aras'ın dediği gibi kendimi tam anlamıyla düzeltmem ve iş öğrenmem gerek." Bir de hayal kuruyor. "Yağız'cım inşallah o hayali kurarken haram şeylerde kurmadın." Dedim. "Aras vursana şuna bir tane osmanlı tokadı." Dediğinde Aras gerçektende tokat attı. Ama o kadar hızlı değil.
Emre, "bana da çok garip geliyor lan! Benden ve sarışınımdan olacak çocuklarımız. Düşüne biliyormusunuz benim çocuklarım olacak. Çok garip geliyor lan!" Dedi gülerek. Göz devirdim. Murat, "valla ben de şu Zehra'yla çocuklarımız olsun istiyorum ama kız beni hep tersliyor. Ama eminim o da beni seviyor." Dedi. Emre, "sen böyle çapkınlık yapmaya devam edersen o kız ancak bok verir." Dedi. Iyyy. "Ayıp oluyor ama ya." Dedi Murat. "Valla ben sizin gibi çocuk falan istemiyorum. Çünkü karımı kimseyle paylaşamam." Dedim. Ne? Kıskancım ben bir kere. Aras, "sen böyle devam edersen Yaren'i ancak rüyanda görürsün." Ne alaka Yaren? Ben Yaren mi dedim? Yoo, demedim. "Ne alaka abi Yaren'le. Yok öyle bir şey." Dedim geçiştirerek. Kızın adını bile duyunca kalbim hızlanıyor lan! Emre, "lan he he, sanki biz görmüyoruz nasıl birbirnize baktığınızı." Tövbe bismillah! Valla öyle bir şey yok. Kuru iftira. Murat, "Batu! Hani aşık olmayacaktın, hani beni bekleyecektin. Valla seni öldürürüm." Aa, manyakmı ne. "Ne aşkı oğlum, yok öyle bir şey." Dedim. Aras, "he Batu he, inandık say." Dedi gülerek.
"Hadi kal kalım artık." Dedi Aras ayaklanarak. Hepsi ayaklanınca ben de kalktım. Murat önümdeydi ben de koşup sırtına atladım. "Oha oğlum oha." Dedi. "Hadi Murat'cım götür beni uzaklara, kimsenin bulamayacağı bir yere." Dedim alayla. Arkamızdaki üç psikopatta gülüyordu. "Batu, aşık olmadın değil mi?" Diye sordu Murat. "Oğlum olmadım diyorum ya, Allah Allah. Seni bekliyorum işte." Dedim. "Aferim, kankam benim. Hadi uçalım." Dedi ve koşmaya başladı.
***Eve geldiğimde direkt kendimi salondaki koltuğa attım. Annem de hemen sol tarafımdaki tekli koltuklardan birne oturdu. Yüzüne bekmadım. Hala tripliyim, ben o veleti istemiyorum! "Nasıl geçti okul oğlum?" Diye sordu. "İdare eder." Geçiştirdim. "Eee, Batu. Biri yok mu?" Gözlerimi pörtlettim. "Yok tabii ki." Dedim. "Ama oğlum, bak kardeşlerinin güzel mi güzel sevgilileri var. Ayrıca evlenmeyi bile düşünüyorlarmış. Sen de kendine öyle birini bulsan nolur yani?" Dedi. "Pazardan domates mi seçiyorum anne? Benim istediğim gibi kız yok." Dedim televizyondaki reklama bakarak. "Yaa, senin istediğin kız nasılmış peki?" Diye sordu. Derin bir nefes aldım. "Benim gibi deli dolu olsun, tamamen bana benzesin istiyorum." Dedim. Annem, "desene yandık." Göz devirdim. Sanki ne yapmışım. "Ay Batu, markete gitmemiz gerek." Dedi. "Anne ya, akşam babamla gidin beni yorma." Dedim. "Olmaz, şimdi gitmemiz gerek yemek yapacağım. Ben üzerimi değiştirip geliyorum." Başımla onayladım sadece. Ben ne kadar günah bir kulum Allahım.
"Yani anne babamla gelsen ölürdün değil mi?" Dedim bıkkınlıkla. "Oğlum, yemek yapacağım diyorum ya. Hem canım bir şeyler aşerdi durduk yere. Sanırım kardeşin de sana çekecek." Gözlerimi büyüttüm. "Iyyy, o velet bana benzeyemez. İşim gücüm yok bir de bu veletin canı ne çekiyorsu onu alacağız." Dedim sinirle. "Oğlum niye velet diyorsu. Eğer erkek olursa Batuhan koyacağız, Batu ve Batuhan ne güzel oldu değil mi?" Dedi. "He çok güzel oldu." Dedim geçiştirerek.
"Anne oha, oha. Bir de bana dersin obur. Sen kendine bir bak önce." Dedim. Sözde markete sebze meyve falan almaya geldik. Ama annem market arabasını abur cuburlarla doldurdu. "Oğlum, benim değil Batuhan'ın canı çekiyor." Allahım sana geliyorum. "Anne şu velete Batuhan deyip durma valla deli oluyorum." Dedim sinirle. Batuhan ne be? Iyyy. "Tamam, tamam. Bitti zaten. Şimdi biraz sebze ve tavuk alalım." Ve önden ilerlemeye başladı. Bu velet annemin karnında bile böyle iken doğduğunda düşünmek bile istemiyorum.
"Yaren?" "Batu?" İkimizde aynı anda demiştik. "Sen benimi takip ediyorsun?" Dedim imayla. "Ya Allahaşkına ben nerden bile bilirim senin bu markete geldiğini." Dedi sinirle. "O zaman benim evimin yakınlarında ki markette ne işin var?" Diye sordum tekrar. "Sanki bu semtte sadece senin evin var. Ayrıca ben amcamın evine geldim." Dedi. Annemin sesini duyunca susmak zorunda kaldım. "Oğlum bu arkadaşın kim?" Diye sordu. Ben cevap vermeden Yaren atladı. "Biz sadece sınıftan tanışıyoruz." Dedi gülümseyerek. "Ne güzel, Batu'nun yanında böyle güzel bir kız görmek." Dedi imayla. Vallahi ben bittim. Eve gittiğimizde annem beni sorularıyla öldürecek. Bu kız kim? Aranızda ne var? Eğer bir şey varda bana anlatmıyorsan sana hakkımı helal etmem. Bunları ve daha fazlasını söyliyeceğinden eminim.
O değilde Yaren'le aynı markete gelmemiz nasıl bir tesadüf anasını satayım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İLK AŞK
Teen FictionYeni Okul hikayesi'nin Batu karekterinin özel kitabıdır. Yeni Okul'u okumanız karakteri daha iyi anlamanızı sağlar. Önce Yeni Okul kitabını okumanızı tavsiye ederim. ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ "Sen beni mi takip ediyorsun çirkin?" "Senin gibi bir maymunu n...