İLK AŞK

16. BÖLÜM: Çirkin Misafir

Neymiş efendim,  arkadaşın bizim eve gelecek. Ya o benim arkadaşım değil ki. Annem marketten çıkana kadar Yaren'e,  akşam bize davetlisin, gelmessen ölümü gör. Dedi kızı resmen tehtit etti. Yaren'de dayanamayıp kabul etti. Akşam çirkin bir misafirimiz var.

"Oğlum emin misin aranızda bir şey olmadığına? Salak sanıyor herhalde beni. "Anne dedim ya sınıftan tanışıyoruz diye." Yok, inanmıyor. Başka bir şeyler ima ediyor. "Oğlum ilk defa seni bir kıza bu kadar yakın görüyorum ya ondan. Belki bir şeyler vardır diye." Dedi sırıtarak. "Anne iyimisin sen? Ayrıca biliyorsun, oğlun yakışıklı olduğu için kızlar peşini bırakmıyor." Dedim koltuğa daha çok yayılarak. "Oğlum kızlar peşinde koşsa ne fark eder. Sen onları korkutup ya da saçmalayarak kaçırıyorsun. Ama bu farklı, çok güzel. Tam istediğim gelin." Dediğin gözlerimi büyüttüm. "Yok artık, ne gelini?" Dedim. "Ne demek ne gelini? Senin turşunu kuracak değilim ya." Dedi. "Vay be, demek benden hemen kurtulmak istiyorsunuz." Dedim sahte bir üzüntüyle. Daha fazla bu saçmalığa dayanamayacağım ayağıya kalktım. "Oğlum evleneceksin, çocukların olacak. Biz de torunlarımız seveceğiz. Bunun isteğiyle yanıp tutuşuyorum." Oha! Valla annemde terbiyesiz olmuş. "Oha ama anne ya, ne çocuğu? Ben çocuk falan istemiyorum." Dedim. "Yine başladın çocuk istemiyorum diye, inşallah boy boy çocukların olurda görürüm ben seni." O nasıl dua lan! "Tövbe de anne, o nasıl dua. Ben çocuk falan istemiyorum." Salondan çıkacakken annem yine konuşmaya başladı. "Batu, odanı topla ve duş al. Ne de olsa misafirimiz gelecek." Dedi sırıtarak. "Kızı odama götürecek değilim ya, tövbe tövbe!" Dedim bıkkınlıkla. "Sonuçta evi gezdireceksin, odanıda göstereceğin için odanı toplamak zorundasın." Ofladım. "Tamam, tamam." Dedim ve yukarıdaki odama çıktım.

AKŞAM SAAT SEKİZ

"Batuuu, kapıya bak." Diye bağıran anneme, "anne sen daha yakınsın, sen bak." Dedim bıkkınlıkla. "Elim kirli Batu, hadi kapıyı aç. Ayıp olacak." Dediğinde oflayarak yatağımdan kalakıp aşağıya indim.

Kapıyı açtığım karşımda çok güzel olmuş bir çirkin vardı. Bu kıza çirkin demek hakaret olurdu. Ne diyorum ben be! Kendine gel Batu, ayıp. Haram. "Hoş geldin çirkin." Dedim gülerek. "Hoş buldum." Kapıdan çekildim içeri geçmesi için. Çok gergin görünüyordu. Yani sonuçta hiç tanımadığı birinin evine gelmişti. "Şöyle geç." Dedim salonu elimle işaret ederek. Başıyla onayladı ve salona geçip koltuğa oturdu. Ben de tekli bir koltuğa oturdum. Gözlerimi ellriyle oynayan Yaren'e çevirdim. "Rahatla biraz." Dedim. Başıyla onayladı ve elleriyle oynamayı bıraktı. O sırada annem mutfaktan çıktı ve yanımıza geldi.

Annem gülümseyerek Yaren'e sarıldı. "Hoş geldin kızım." Dedi ve ayrıldı. Yaren'de, "hoş buldum." Dedi çekinerek. Bu kız benim yanımda tam bir canavar ama benden başkasına iyilik meleği olup çıkıyor. Annemle Yaren yan yana oturdu ve annem, "kızım umarım ailen bizim yüzümüzden sana sorun çıkarmamıştır." Dedi. Yaren, "babam biraz sorun çıkardı ama ablam ve amcam ikna ettiler." Dedi. "Kızım kusura bakma, ilk defa oğlumu bir kızla bu kadar yakın görünce daha yakından tanımak için çok ısrar ettim." Allahım sen sabır ver. Valla bu annemde haram şeyler düşünüyor. "Sorun değil." Dedi nazikçe. Vay seni çirkin ördek yavrusu seni. "Peki, eşimde birazdan gelir hep birlikte yemek yiyelim. Ay ne güzel oldu böyle." Dedi bana imayla bakarak. Tabii ki bu haram düşüncesine göz devirdim.

Kapı çaldığında tabii ben gidip açtım. Annem ve Yaren maşallah beş dakka susmak bilmediler ya. Beynim yandı. Kapıyı açtığımda babam gülerek içeri girde ve bana, "vay kerata, bir de sevgilim yok. Haram der bizi geçiştirirdin." Dedi gülerek. "Ne sevgilisi baba, siz beni bu gün deli edeceksiniz." Dedim bıkkınlıkla. "Hadi hadi, senin yanında kolay kolay kız bulunmaz. Heleki bu kadar yakınında." Dedi gülerek. Ve bir şey dememe izin vermeden salona geçti.