RAMAZAN'A ÖZEL

3K 244 89
                                    

"Anneeeee! Ezana kaç dakika var?" Açlıktan ölmek üzereydim. "Ne dakikası Batu, daha yeni öğle oldu." "Anam, ben kalpten gidiyorum." Dedim. Açlıktan karnım gurulduyordu artık. "Abartma Batu." Dedi annem. "Ne abartma anne, açlıktan ölecem sen bana ne diyorsun. Keşke bugün tutmasaydım ya." Dedim koltuğa yayılarak. "Tabii canım yarında tutacaktın. Beni sürekli oyaladığını biliyorum Batu. Altı üstü bir gün oruç tutacaksın." Evet, doğru. Oruç tutmamak için bir yalan söyledim hatta bir ara fazla ileri gittim. Ama lütfen gülmeyin yoksa kırılırım. Anneme 'oruç tutamam özel günümdeyim' diye bir yalan söylemiş olabilirim.

Ne yapayım canım ben alışık değilim aç kalmaya. Canım midem şu an can çekişiyor. "Öffff" dedim kanalları değiştirerek. "Pöfffff" dedim bu sefer. "Offfff" dedim bu sefer. "Anne kaç dakika kaldı?" Diye sordum. "Batu daha az önce sordun, sadece aradan üç dakika geçti." Allahım ne zaman akşam olacak ölmek üzereyim. "Anne şey mi yapsak, ben şimdi boziyim orucumu. Çünkü karnım felaket ağrıyor yarın tutarım." Dedim anneme umutla bakarak. "Batu, yalan söylediğini biliyorum." Dediğinde ofladım. "Tamam ya." Dedim.

"Tamam canım midem, tamam sakin ol." Karnımı okşuyordum çünkü çok ses çıkarıyordu. Canım midem çok acıkmış ne yapa bilirim. "Tamam canım midem, az daha dayan az kaldı akşam olmasına." Kimi kandırıyorumki daha akşam çok vardı. "Anne karnım çok aç onu doyurayım ama ben aç kalırım merak etme." Dedim. "Oruç senin başına vurdu galiba Batu." Dedi. "Açım ben ama ya." Dedim bıkkınlıkla.

"Allahım sen affet ama valla çok açım." Annem kendi odasına uyunaya gidince ben de dayanamadım mutfağa girdim. Dolaptan bir peynir alıp ağzıma atacağım sırada kafama atılan şeyle peynirciğim yere düştü! "Biliyordum böyle bir şey yapacağını." Dedi annem arkamdan. "Tövbe bismillah, ne yapmışım ben ya?" Değil mi? Ben hiçbir şey yapmadım hepsi midemin suçu. "Ben gelmeseydim peyniri yiyecektin." Dedi annem bana sinirle bakarak. "Yooo, ben öyle bir şey yapmadım." Dolabın ağzını kapatıp bana sinirle bakan annem baktım. "Şey yaptı, şey ha. Elim yaptı." Yine çok zekiyim ya. "Elin yaptı?" Dedi annem. "Evet, ben onu durdurmaya çalıştım ama beni kattiyen dinlemedi. Yani benim suçum yok elimin suçu." Dedim. "Beni kandıramassın, çık hemen mutfaktan." Dedi beni mutfaktan çıkararak. "Ama şey, amaaa." Dedim. Annemde mutfaktan çıkıp mutfak kapısını kilitledi! "Niye kilitliyorsun ya? Ayıp oluyor ama. Elimin suçuydu diyorum." Dedim. "Ben oğlumu tanımazmıyım, ben şimdi mutfağa açık bıraksam gidip bir şeyler yersin. Sonrada anne ben oruçluyum diye yalan atarsın." Vallahi pes! Bu kadın çok zeki. Oğlunu çok iyi tanıyor.

"Vallahi kuru iftira." Dedim. "Batu, ben uyuyacağım sonra kalkıp yemek yapacağım. Arkadaşların gelecek biliyorsun." Dedi. "Aaa, unutmuşum. Bari Aras'ı arıyımda canım ne çekiyorsa aldırıyım." Ne diyorduk? Ennayi malı hoştur. "Ayıp Batu." Dedi annem. "Ne ayıbı canım, misafirliye eli boş gelinmez nede olsa." Dedim gülerek. "Onlar misafir değil." Vallahi bu kadın beni edecek. Benden çok onları seviyor. Koskoca Batu burda duruken o meymenetsizler sevilir mi? Sevilmez. "Neyse bu seferlik misafir olmasınlar." Dedim. Annem bana onaylamaz bakışlarla bakıp gitti.

"Alo, Aras'cığım." Telefonu açar açmaz yağcılığa başlamıştım. "Ne var Batu?" Dedi. Öküz diye boşuna demiyorum. "Duydum ki iftara bizdeymissiniz?" Dedim gülerek. "Lan salak, dün geceden beri biliyorsun ya." Haklı. "Şey diyorum." Diye başladım. "Ne diyorsun?" Dedi Aras. "Hani misafirliye eli boş gelinmez ya." Aras ofladı. "Misafirinden bir şeyler istemek için arayanıda ilk defa görüyorum." Güldüm. "Biliyorsun tatlım, ben farklıyım." Dedim. "Hay ben senin farklılığına si...." terbiyesiz. "Hoşt, ayıp. Oruçluyuz küfretmek yok. Anlamişko?" Dedim. "Bok anlamişko." Dediğinde daha çok güldüm. "Gelmeden önce bir markete uğra tamam mı?" Dedim. "Eeee?" Canım ne çekiyorsa sıralamaya başladım.

"Canım çikolata çekiyor, bol bol çikolata al. Birde çikolatalı süt, ama kidolu olanından. Ve tüm cipslerden al. Hepsinden ikişer ya da dörder al. Elini korkak alıştırma. Canım dondurmada çok çekti şimdi. Magnum dondurması istiyorum haberin olsun. Sakın cimrilik yapıp bir tane alma! Sanırım bu kadar yeterli." Dedim. "Yok canım bunlar az oldu Batu, biraz daha isteseydin kardeşim." Dedi. "Aaa, öylemi oldu. O zaman..." daha lafımı bitirmeden Aras konuştu. "Siktir lan." Dedi. "Ayıp ama ya, oruçluyum canım çok çekti ne yapa bilirim." Dedim. "Canın çok çektiyse git markete al." Dedi. "Eğer gidersem yorulurum ve daha çok acıkırım o yüzden geldiğinizde sen alacaksın." Dedim. "Al tamam mı Aras aşkım." Dedim. "Batu orta parmağını kaldırsana." Terbiyesiz yav. "Nah alırım." Deyip telefonu suratıma kapattı. Neyse sorun yok, çünkü alacağını biliyorum. Bana kıyamaz. Nede olsa bir Batu Karaman kolay bulunmuyor.

"Emre'ciğim, aşk böcüğüm, ne yapıyorsun?" Bu seferde Emre'yi aradım. "Senin aşk böcüğünü sıçayım ben." Allahım sen sabır ver. "Ayıp oluyor ama." Dedim. "Boş yapma yine, ne istiyorsun?" Zeki çocuk seni. "Duydum ki iftara bizdeymissiniz." Aras'a dediğimin aynısını onada dedim. "Eee, ne olmuş?" Dedi. "Misafirliye eli boş gelinmez heberin olsun." Dedim gülerek. "Yani diyorsun ki gelince benim dediklerim al." Zeki çocuk diye boşa demiyorum. "Evet canım bir şeyler çekiyor alır mısın?" Çok naziyim ya. "O bok midenin canı ne çekiyormuş?" Niye benin arkadaşlarım bu kadar terbiyesiz?

"Gelirken meyvesiz bir pasta alıp geliyorsun, ama pasta büyük olsun tamam mı? Kurabiye falanda almayı unutma. Ve manava uğra tamam mı? Ananas ve erik alıp geliyorsun. Bu kadarcık." Dedim. Aras'a göre Emre'den daha az şey istemiştim. "Lan bedavacı, sen niye kendin gidip almıyorsun?" İkinci Aras buda. "Yürüyerek gideceğim için yorulacağım ve acıkacağım. Gelirken sen alı ver be! Cimrilik yapma!" Dedim. "Lan sen dua et annen var, ayrıca onları alsam bile hepsini biz yiyeceğiz. Sen bok yersin." Deyip telefonu kapattı. Evet, Emre'de tamam. Alacağına eminim. Sırada Yağız bebeğim var.

"Yağız, bebeğim ne yapıyorsun?" Diye başladım. "Neden beni gereksiz yere meşkul ediyorsun Batu?" Ne öküz bir insan. Bir Melis'in yanında melek oluyor bu öküz. "İftara bizdesiniz biliyorsun değil mi?" "Eee, ne olmuş?" Dedi. "Gelirken elin boş gelme onu diyorum." Vallahi bu çocuk öküzlerin kralı. "Ne istiyorsun Batu?" Dedi bıkkınlıkla. "Şimdi, gelirken iki siyah kola. İki fanta ve iki ayran al yeter." Daha fazla şey istersem ağzıma ciddi anlamafa sıçardı. "Beni bunun için mi rahatsız ettin şerefsiz."
"Ayıp oluyor." Dedim. Telefonu suratıma kapattı. Öküzlerin kralı diye boşa demiyorum.

İftara yarım saat kala

Allahım sonunda iftara yarım saat kaldı çok şükür. Yoksa açlıktan öle bilirdim. Çok zor dayandım valla. Ne zormuş oruç tutmak.

Annem masayı hazırlaken ben de ona yardım ediyordum. Biliyorum mükemmel bir erkek adayım. Sonunda Aras'lar gelmişti. Kapı çaldığın koşarak kapıyı açtım.

"Hoşgeldiniz canım kankalarım." Deyip Afra'ya sarıldım. Sonra Ece ve Melis'e. Murat, "onlar kankalarında biz neyiz lan?" Dedi. "Kıskanma lan." Dedim ve onada sarıldım. Diğerleri içeri girerken Aras, Emre ve Yağız ellerindeki poşetlerle bekliyorlardı. "Canım aşklarım, dediklerimi almıssınız." Onlara sarılmadan hemen poşetleri ellerinden aldım. "Lan insan bir hoşgeldin der, hemen poşetlere koştun şerefsiz." Dedi Emre. "Tamam canım, hoşgeldiniz." Deyip önden içeri girdim.

"Bugün ziyafet var millet!" Diye bağırdım. Aras kafama vurdu ve salona geçti. "Oha ama." Dedim bıkkınlıkla.

"Sonunda okudu Allahım. Hadi herkese afiyet olsun." Deyip suyumu içmeye başladım. "Yavaş iç, boğulacaksın." Dedi Aras. "Susamışım susamışım." Dedim kaşımı alıp pilava daldırdım ve yemeye başladım. Vallahi çok acıkmışım be. Tabii ki yarın tutmuyorum belki diğer gün tutabilirim.

İLK AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin