Keyifli okumalar dilerim çiçeklerim.
Bir çiçek açsam; sadece sen görsen.
Bir gülebilsem; sadece sen duysan.
Sadece sen.🌸
Sesi kulaklarımda, gülüşü dudaklarımda sanki. Daha dün gibiydi. Heyecandan karnıma ağrı giriyordu. Okul çıkışı birlikte herzaman ki tepeye çıkmış kendi tabirimiz ile topak ağaca çıkmıştık. Topak ağaç üç artı bir ev gibiydi. Şekli şemali. Tırmanırken dallarından oluşturduğu merdivenleri vardı. Tutunarak kendimizi yukarıya çektiğimizde içine giriyorduk. Sanki televizyon gibi dört kenarı çevrili bir dal vardı. Karşısında kendi tabirimiz ile spor salonu olarak dediğimiz yer vardı. İki tutunacak dal ve aşağısında bir dal onun üzerinde istediğiniz kadar zıplayabilirdiniz zarar vermiyorduk bence. Karşı tarafta tamamı ağacın yeşil taraflarından oluşan koltuk gibi bir yer. En tepedeydi ve en rahatıydı. Bir gün yine onun tepesine çıkmış karşılıklı oturmuş elimizde hobby çikolata vardı. O zamanlar onun tadı da güzeldi eski günler gibi.
"Bugün Meltem hoca delirmiş ne yaptın kadına" dedim ayaklarımı sallarken, ikimizde sekizinci sınıfa gidiyorduk fakat ayrı sınıflardaydık. Köye gelen servis bakkalın yanından bizi alıyor şehire götürüyordu. Deniz manzaralı okulumuzda ders görüyorduk ama dersten kaçmayı beceremezsek okul çıkışı hemen gelen otobüse binip tekrar köye geliyorduk. Yine kaçamamış hemen köye gelmiştik fakat eve gitmek yerine bir yere çantalarımızı bırakmış tepeye çıkmıştık. Biz çocukluk arkadaşı gibi gözüksekte birbirimizi seven iki kişiydik.
"Ne yapayım kızım ya yok not tut, yazı yaz. Hiç beceremiyorum o işleri"
"E bana mektup yazıyorsun? Hem liseye üniversiteye gidince ne yapacaksın." dediğimde onu izliyordum. O yeşil alandan oluşan koltuğa oturmuş ellerini başının arasına almış gökyüzüne bakıyordu. Oturmamış yüzü, çıkmamış sakalı gözlerinde batmamış bir güneş vardı.
"Seni seviyorum sana güzel şeyler yazıyorum. Ona öyle mi resim çiziyorum onun kağıdına" dediğinde kıkırdamalarım yükselmeye başlamıştı. "Hem sen hep yanımda olacaksın. Notları senden alırım"
"Hep mi?" diye sorduğumda hep diyerek yanağımdan öpmüş ve aşağıya inmeye başlamıştı.
Ikimizde geldiğimiz yolları yanyana tamamlarken salakça sırıtıyor arada birbirimizin omzuna çarpıyorduk. Küçüktük her şey çok saf ve masumdu.
"Aydil hanımla görüşeceğim" diyerek girdiğim mağazaya bir çalışan beni onun yanına götürmüş diğeri ise üzerimi inceliyordu. Üzerime giydiğim sarı ince dizlerimde biten bol bir elbise vardı. Üzerime krem ceket geçirmiştim. Saçlarımı tek tarafıma almış küpelerimi doldurmuştum. Yüzüme de makyaj yaparak tamamlamış ayağıma babet geçirerek evden koşup çıkmıştım.
"Canım" diyerek bana sarılan Aydil'e sıkıca sarıldım ve konuşmalıyız diyerek ayrıldım. Tabi hemen, diyerek ceketini ve çantasını alarak çıktı ve arkamızdan gelen personele doğru konuştu. "Ayşe bir saate gelirim acil olan bir şey olursa beni ararsın." Beni inceleyen kadını Aydil'in koluna girerek incelemiş ve gözlerimi devirmiştim. Kapıdan çıkınca ona doğru dönerek güldüm. "Kapıda ki kızı sevmedim kovsana"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çiçek Kız
ChickLitNice ağaçlar yetiştirdim bir kalbimi yetiştiremedim... Sevgili Dostum'a ithafen...