12.bölüm*Albay Ali*

921 86 39
                                    

Keyifli okumalar dilerim çiçeklerim.

Bir kadın çizdim sana hiç benzemedi.
Bir çift göz, burun ve dudak.
Hiçbiri yine de sen etmedi.
Yokluğunda resimler çizdim, hiçbiri senin kokunu bana yansıtamadı.

🍀

Ömrüm boyunca kimseye muhtaç olmadım ben. Hiçbir şey beni böyle acıtmadı. Ne istersem olurdu. Biraz şımartılarak büyümüş sayılırdım. Beni öyle bir değiştirdi ki, ben kendimi bile unuttum.

Küçük bir ilçeydi bizim yaşadığımız şehir ve biz bu küçük ilçenin bir köyünde yaşıyorduk. Aslında şehirde evimiz vardı fakat annem köy hayatını daha çok seviyordu pek tabi babam da öyle. O yüzden bizde orada doğmuş ve büyümüştük.

Oyunlar oynamış, piknik yapmış bütün çocukluğumuzu sokaklarda geçirmiştik. Sevgi ile yoğrulmuştuk ama asla sıkılmamıştık.

Komşu kızı Sırma, ne zaman olduğunu tam bilmediğim bir yaşta gönlümün baş köşesine oturmuştu. Bana ayrı bir güzel gelmesi, yaşadığım her şeyi onunla paylaşmak istemem, onun kıpır kıpır halleri ve beni korumaya çalışması.

O çok güzeldi.
Benim olamayacak kadar çok.
O yaşlarda böyle şeyleri düşünmezdim fakat zamanla büyüyordu insan.

Kilolu bir çocuktum boyumda kısaydı haliyle. Top peşinde koşarken yanaklarım kızarırdı mesela. Kimse sevmek için yaklaşmazdı yanıma, arkadaş olurlardı ancak. Gerçi benim gözüm görmezdi de neyse. İşte öyle bir zamanda o benimle olmuştu. Önce arkadaş olmuş, sonra beni sevmişti.

Sırma benim kırmızı çizgimdi o yüzden. Kaybetme korkusu ile büyümüş ve korktuğum başıma gelmişti.

En sevdiğim yanımda bile değildi.

Çok uğraştım, onunla aynı şehirde olmak istedim onu görmek istedim fakat babam izin vermedi. Gerçi o beni çevre tarım mühendisliği gibi bir bölümde okuduğumu sanıyordu fakat ben aşkından ressam olmuştum. Babam İzmir'de okuyan Sırma'nın okulunda onun istediği bölüm yok diye beni hiçe saymıştı. Ben de ondan habersiz bir yıl sonra başka bir okula istediğim bölüme yerleştim. Aşkım, ben hep seni çizdim.

Ben bir tek seni sevdim.

Duvarlara bile çiziyorum seni ama hiçbiri sen etmiyor, demiştim ya bir keresinde. Şaka yapmıyordum. Ben onu o olmasını istediğim her yere koydum da o beni tanımadı. O gün karşılaştığımız ilk gün yani, gözlerinin içine doğru baktım. Beni gör, beni tanı diye ama tanımadı. Ondan sonra yani okul hayatımda spor yaparak vücudumu normal bir forma sokmuştum ve yaptığım basketbol işe yaramış bana selvi bir boy vermişti. Şaka bir yana gerçekten çok iyi oldu.

Sonra dedim kendime tanımasın Ali. Ne fayda sen tanıyorsun sen tanıt kendini. Sen hatırlat. Bak aynı yerde duruyor dövmesi. Demek ki silmemiş kulağından sesini. Hala bir yerlerdeyim.

Galiba gerçekten yerdeyim.
Bana çok kızgın.
Beni affetmek istemiyor.
Konuşmak istemiyor.

Ne yapacağım Allah'ım. Nasıl affettireceğim kendimi.
Ya gerçekten unutmuşsa beni.

Defalarca denedim şansımı, sonunda dinledi beni. Sarıldı boynuma, ağladık ikimiz de.

Aşk.

Çiçek Kız Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin