Sorsak dünyaya hükmedecektir her bir birey ama tek bir dünya vardır, o da benim diyebilmektir hakikat. Bir insanı kendisi kadar, kendi düşünceleri, dertleri, noksanları kadar ne meşgul edebilir hayatta?
Bu yüzdendir ki herkesin tek dünyası vardır. Tesadüflerin elinde oyuncak olacaksa irademiz, neden vardır o vakit? Kullanmayı bile beceremediğimiz hislerimiz neden meşgul etsin ki göğsümüzü? Emin olalım ki dünya kafamızın içi kadar ipsiz sapsız düşsel bir konumda değildir.
Ömrümüz tamamen, açık olan fakat kör gözlerimizle baktığımız dünyada, insanların fevkaladeliklerine alkış tutmakla geçiyor ve ömrümüzden gidiyor. Peki biz ne zaman göreceğiz? Kendimizden bahsediyorum..
Değersel konuma elbetteki farkındalık gereklidir fakat farkındalık ilk önce kendi bedeninde başlar.
Kafamda ki düşünceleri hoyrat bir biçimde çalı süpürgesi ile bir çırpıda süpürmek istiyorum fakat iyi düşünceler kalsın. Korkum şudur ki; kafamda, düşen çalı süpürgesinin bir kaç çalısı dışında birşey kalmaması. Saflıktan, tamamen soyutsal bir kavrama dönüşmek korkutuyor bu yitik aklımı.
Birbirimizi aramaktan evvelki hayatımız sahiden birbirimizi aramaktan başka birşey değilmiş, ne aradığımızı bilmeden aramış birbirini arayan soyut kavramdaki bedenlerimiz. Yitirdiğim aklımla soyutlaşan, bedenim sayesinde direnmişim kirli dünya düzenine ve buyüzden de bir misli daha fazla yaşamışım sizlerden. Misliyle yaşamaktan ötürüdür ki, kendimi hep kendimi dinliyorken bulmak.
Hiç bir parafları birbirine benzemeyen insanlarız, ne tesadüfdür ki hayat bizi birleştirdi. İki kelimenin lafına inanmıştık oysaki.
Düşündüren asıl bölüm ise niçin olmasıydı. Neyi ve niçin seviyorduk körelircesine? Ben ki sana sadece yoldaş olabilirdim, rehberlik edemezdim. Kötü yan ise yolu ikimiz de bilmiyorduk.
Zamanla yok olmaktan, birbirimizi şaşırtmaktan başka birşey gelmiyordu elimizden. Daha sonrasında çoktan oyuncağı olmuştuk bu kirli dünyanın.
Zaten bizler gibileri kirletmiyormuydu bu koca dünyayı?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANNEMİN PLAKLARI - Sevgi Neydi? (yazılıyor/AKTİF KİTAP)
Aktuelle LiteraturSevgili Zeki Müren dinleyicilerine şu şekilde seslenmişti; 'Hepimizin son aşkı, son sevgisi; unutulması imkansız olan taze bir hatıraya dayanır. Onu gönül dağarcığımızda bir sır gibi ebediyen saklarız. Bu hatıra bazen solgun bir resim, bir yaprak, b...