Son Tanrıça

Giriş

İçimde bir burukluk var, bir şeyler eksik ama ne olduğu hakkında bir fikrim yok. Yıllardır farklı ülkeler, farklı şehirler gezdim. Bir sürü yeni hayat keşfettim ama gittiğim hiçbir yere kendimi ait hissedemedim. Bu his içimi yakıp kavuruyor yıllardır. Neredeyse 1 yıldır Yunanistan'da yaşıyorum ve buraya taşındığım günden beri her sabah ismimin çağırılmasıyla uyanıyorum. Eğer bir ev arkadaşım olsaydı bu normal olabilirdi ama ufak bir ayrıntı var. Ben tek başıma yaşıyorum.

Bu durum başlarda beni biraz geriyordu fakat zaman geçtikçe her şeye olduğu gibi bu duruma da alıştım. Bu sabah diğerlerinden farklıydı, dışarda öten kuşlar dışında hiçbir ses yoktu evimin içinde. Aklımda dönen tek şey sabaha kadar gördüğüm rüyaydı, bir rüya nasıl bu kadar gerçek olabilir ki? Rüyamda;

'Atina caddelerinde gezerken birinin bana seslendiğini fark ettim. Arkama dönüp baktığımda ilk defa gördüğüm bir adamla karşı karşıya geldim. Beni nereden tanıdığını sormak yerine boynuna sarıldım. Tuhaf bir şekilde güven veren bir hali vardı. Buram buram okyanus kokan bu adamı tanımadığıma emindim ama karşı koyamıyordum. Geri çekildiğimde yüzünü incelemeye başladım. Koyu mavi gözleri bir büyü gibi insanı hapsediyordu içine, bir kere bakan bir kere daha bakmaktan alıkoyamıyordu kendini. Kalın kaşları şekilli burnu ve dolgun dudakları o kadar güzeldi ki. Uzun açık kahve saçlarını ensesinde toplamış ama birkaç tutam firar etmiş lastik tokanın arasından. Ufak bir esintiyle havalanan saçlarıyla oynamak istiyordum. Keskin hatlarıyla dikkat çeken çenesinin üstündeki kirli sakalına özenle şekil vermiş ve bu onu fazlasıyla dikkat çekici bir hale getirmiş. Bir adım geriledim ve gözlerinin içine baktım. Bana şaşkın bir şekilde bakıp,

" İyi misin sevgilim?" Diye sorduğunda tuhaf tuhaf bakmaya devam ettim. En sonunda dayanamayıp " Sen kimsin?" sorusunu sormaktan kendimi alıkoyamadım. Bir süre beni süzdü, bunu sorarken ne kadar ciddi olduğumu anlamaya çalışıyor gibiydi.'  O sırada olan oldu çünkü karşımdaki adam ağzını açtığı anda kan ter içinde yattığım yerden kalktım. Bu neydi şimdi? Burnumda hâlâ o ferah okyanus kokusu vardı ve az önce gördüğüm şeyler gerçekten yaşanmış gibiydi. Yüce tanrım sen beni koru. Her geçen gün alıştığımı sandığım bu evde tekrardan bir yabancı gibi hissetmeye başlamıştım. Yataktan kalkıp ağır adımlarla mutfağa yöneldim. Bir bardak su doldurdum ve odama geri döndüm, suyu komidinin üstüne bırakıp bileğimdeki tokayla saçlarımı tepemde gelişi güzel bir topuz yaptım. Kafamı yatağın başlığına yaslayıp tavanı izledim bir süre. Heyecanım geçtikten sonra yavaşça suyumu içtim bugün biraz yoğun olacaktı benim için. Koca şehirde ailemden kala son parayla geçinmek biraz zor o yüzden idare edebileceğim bir iş bulmam lazım ve belki bir ev arkadaşı. Kafamda sıraladığım listeyle ufak bir kahvaltı hazırlamaya başladım. Dün akşam alt komşumun ikram ettiği böreği ısıttım yanına çay koydum kahvaltı ederken zaman kaybetmek istemediğim için gazetedeki iş ilanlarını inceledim uygun olan ilanları işaretleyip koşullarını okumaya başladım.

Kahvaltıdan sonra uygun olduğunu düşündüğüm iş yerlerini aramaya başladım. Uzun süren aramaların sonunda bir iş yerinden olumlu yanıt aldım. Atina'nın merkezinde ufak bir pastane de geceleri iş yerinde beklemesi için bir tezgâhtar arıyorlarmış telefondan adresi ve görüşmem gereken kişinin adını aldım. Saat 13:00'da randevu aldım. Şu anda saat 11:34 yaklaşık bir buçuk saatim var kısacası, bu sırada evi toparlayıp hazırlanabilirim.

Evdeki işlerimi bitirdikten sonra saati kontrol ettim daha dolu dolu bir saatim var. Dizimin biraz üstünde biten çiçekli ip askılı mavi bir elbise giyindim saçlarım omuz hizasında olduğu için uğraşmama gerek kalmadı elimle bir kısmını sağa yatırdım, sol tarafı da ufak bir tokayla kulağımın arkasında tutturdum. Doğal tonlarda bir ruj, ince bir eyeliner ve rimelle makyajımı tamamladım. Açık kahve sandaletimi giyip çantamı da aldıktan sonra her şeyin yerinde olup olmadığını kontrol ettim. Emin olduktan sonra gönül rahatlığıyla evden çıktım. Kapıyı kapatıp arkama döndüğümde olduğum yerde kalakaldım. Karşı daireye yeni birinin geleceğini duymuştum ama onu görmemiştim. Bu adam ... Oydu... Rüyamda gördüğüm adamdı..!