Medya: Hades
Bölüm şarkısı: Tom Odell- Another LoveOy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın ❤️
***
Yemek bitmiş herkes kendi rutinlerine geri dönmüştü. Her şey oldukça sakin ilerlerken beni rahatsız eden tek şey Zeus'un bakışlarıydı. Bir şeyleri hatırlamaya çalışır gibi bir hâli vardı ancak neyi hatırlaması gerektiğini bile bilmiyordu. Herkes sohbet eşliğinde yemeğini yerken birden çok alakasız bir soruyla dikkatleri tekrar benim üzerime yıktı.
"Ne zamandır dünyada yaşıyorsun?"
Birden sessizleşen masaya göz atıp tekrardan Zeus'un meraklı bakışlarına döndüm.
"25 yıldır."
"Bu süre içinde gücünü kaybetmişsin."
"Anlamadım?"
Ne gücünden bahsediyordu şimdi?
"Çok büyük bir gücün var Ápeiro ancak dünyada geçirdiğin zaman yüzünden sahip olduğun güç körelmiş. Bunun için tekrardan çalışman lazım. İnsanlar zayıftır ama bazen bir tanrının bile aklını karıştıracak kadar kurnaz oluyorlar. Bu masada epey örnekleri var."
"Baba!" Diye bağırdı Apollo uyarıcı bir şekilde.
"Bana sakın sesini yükseltme! O şeytan senin zihnini altüst etti ve sende ona boyun eğdin. Onun bize tek katkısı Morpheus, başka da bir şey değil!"
"Olivia hakkında düzgün kelimeler seç! Şeytan olan o değil Athena'ydı! Bunu sende çok iyi biliyorsun. İşte bu yüzden Athena şu anda bizimle aynı masada oturmuyor!"
Öfkeyle burnundan soludu Zeus. Elini gür sakalının içinde gezdirdikten sonra tek kelime etmeden yemeğine geri döndü. Yemek bittikten sonra saat epey bir ilerlemişti. Herkes ayrı bir yere giderken Dimitri dikkatimi çekti. O da kalkmak için hazırlanıyordu. Hızla yanına gidip bileğinden yakaladım.
"Konuşalım mı?"
Gerginliği kasılan elinden ve etrafı kolaçan eden gözlerinden okunuyordu.
"Ne hakkında?"
"Söylemek istediğin şeyler vardır diye düşünüyorum ben. Bulunduğumuz yere bakılırsa eğer..."
Derin bir nefes aldım.
"Dışarı çıkalım mı?"
Dimitri önden gitmeyi tercih ederken bende peşinden ilerledim. Ormanın derinliklerinde sakince akan nehrin yanında durduk. Kocaman bir ağacın gölgesinde güneşten korunurken aynı zamanda etrafta hiçkimse yoktu. Yalnızca nehrin sesi etrafta yankılanırken dayanamadım ve sessizliği bozan ben oldum.
"Kimsin sen?"
Sorduğum sorula ormanı inceleyen gözleri birden bana döndü. Şaşkın bakışları üzerimde baskı yaratırken dik duruşumdan ödün vermemek için çabalıyordum.
"Kim miyim?"
"Evet, kimsin sen? Çünkü karşımda duran benim en yakın arkadaşım değil. Dimitri değilsin sen ve Dimitri değilsen kimsin?"
Başını geriye atıp derin bir nefes çekti içine. Ağaç yapraklarının arasından kaçan güneş ışığı sarı saçlarına değiyordu. Altın gibi parlayan saçlarını eliyle karıştırıp bana döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Tanrıça
FantasiaYıllarca kendini hiçbir yere ait hissedememek nedir? Sanırım cehennemdir... Peki ait olduğun yeri senden alsalardı? Daha büyük bir cehennem mi? Peki, ya ait hissetmediğin bu dünya aslında senin hükmün altında olmayı bekliyorsa? Yaşadığın bunca acıda...