~5~

1.3K 122 44
                                    

Yıl,2000

Genç kadın hızlı adımlarla kimsenin olmadığı kayalıklara doğru ilerledi, denize doğru yaklaştığında fısıltıyla seslendi can dostuna.

"Poseidon, ben geldim."

Bir süre bekledi, bekledi ve bekledi. Yaklaşık 10 dakika sonra çarşaf gibi dümdüz olan deniz dalgalanmaya başladı, dalgalar gittikçe artıyor ve şiddetleniyordu. Koca dalgalar arasında korkuszca bekliyordu genç kadın çünkü bu dalgaların ne anlama geldiğini biliyordu. Bir süre sonra dalgaların içinden bir beden göründü kayalıkların üstüne çıktığı sırada dalgalar azalmaya başladı. O sırada Poseidon arkadaşının yanına yetişti, dalgalar dindiği sırada arkadaşının yanına oturdu Poseidon.

"Uzun zamandır görüşmüyorduk. Neden beni çağırdın?"

Can dostunu uzun yıllardır görememenin verdiği özlem ve pişmanlık vardı genç kadının içinde. Poseidon gibi o da özlemişti onu ama bir açıklaması yoktu.

"Sana ihtiyacım var Poseidon... Hemde çok..."

Genç kadın o kadar çaresizdi ki ancak Poseidon biliyordu o asla kimseden yardım istemezdi ve onu bu denli çaresiz bırakan şey her neyse içinde büyük bir huzursuzluk yaratıyordu.

"Anlat bana Martha, neler oluyor?"

Söze nerden başlaması gerektiğini bilmiyordu, canı çok acıyordu genç kadının bu acı bir damla yaş olup aktı güzel gözlerinden içinde fırtınalar kopuyordu ancak tek bir kelime edevek mecali kalmamıştı artık hıçkırıkları artarken ne yapacağını bilemedi Poseidon elinden sadece ona sarılmak geldi. Kaslı kolların arasında kaybolan kadın sakinleştikten sonra derim bir nefes alıp derdini anlatmaya başladı.

"Joseph... İyice zıvanadan çıktı... Yıllardır yaptığı her şeye katlandım Poseidon, hemde her şeye..." Tekrardan ağlamaya başlar. "Ama o, dur durak bilmiyor. Yıllardır sadece kızım için katlanıyorum ona elim kolum bağlı tek kelime edemiyordum o da bunun farkındaydı zaten... Ama yaptığı son şey benim için affedilemezdi."

Merakla arkadaşını dinleyen Poseidon kaşlarını çatarak Martha'nın yüzüne baktı.

"Ne yaptı sana?"

Yüzünde buruk bir gülümseme belirdi Martha'nın sonra Poseidon'a döndü, gözlerinin içine baktı. İşte Poseidon o zaman anladı arkadaşının neler yaşadığını. Poseidon'un birinin geçmişini öğrenmesi için konuşmasına gerek yoktu birkaç saniye gözlerinin içine baktığı zaman geçmiş beyninin içinde canlanmaya başlıyordu. Martha'nın gözlerine baktığında ise kendinden nefret etti, abisinden nefret etti, güvendiği adamdan nefret etti. Gözleri doldu Poseidon'un ağlayamadı ama buna hakkı olmadığını düşündü.

"Martha, ben..."

Avucunu Poseidon'un yüzüne yasladı, şefkatle okşadı arkadaşının yüzünü. Bir damla yaş elime değdiğinde Martha da ağlamaya başladı.

"Özür dileme sevgili dostum, sen bir şey yapmadın... Ben bile isteye girdim bu yola ama artık dayanamıyorum..." Bir hıçkırık firar etti ağzından, o an anladı Poseidon arkadaşının ne istediğini.

"Yapma Martha... N'olur böyle bir şey yapma."

Gözlerini kaçırdı birkaç saniyeliğine ardından tekrardan o okyanus mavisi gözlerin içine baktı.

"Eğer ben yapmazsam bir gün o yapacak. Bu zevki ona yaşatamam Poseidon. O pis insanın ellerinde ölemem ben..."

Son Tanrıça Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin