Medya: Morpheus
Bölüm şarkımız ise Chaima Mahmoud- İnni Mnih
Genellikle bu tarz şarkılar paylaşmayı düşünüyorum ancak bölüme göre değişecek. Önerdiğiniz güzel şarkılar varsa eğer özel olarak yazabilirsiniz.🧡
"Ben çıkıyorum!"
Diye seslendim Athena'ya, içerde ne giyineceğine karar vermeye çalışırken bana seslendi.
"Mavi elbise mi? Lila elbise mi?"
Gözlerimi devirerek aynı tonda cevap verdim. "Mavi!"
"Tamam, şimdi çıkabilirsin!"
Kapıyı kapatıp merdivenlere yönelirken tekrardan bir kapı sesi yankılandı apartmanın içinde.
"Elizabeth?"
Bu sesi tanımamak ne mümkün,henüz birkaç basamak indiğim merdivenden dönerek Dimitri'nin yüzüne baktım.
"Dimitri?"
Mahçup bir gülümsemeyle yanıma geldi.
"Akşam geliyorsun değil mi?"
Akşam mı? Ne akşamı? Kaşlarımı çatarak merakla yüzüne baktım.
"Akşam mı?"
Şaşkınca yüzüme baktı.
"Evet, konser falan hani?"
Ah, tabi ya! Konser! Sabah Athena yüzünden her şey aklımdan çıkmıştı.
"Dimitri... Bugün çok işim var ve akşam pastaneye gitmem gerekiyor. Ben çok özür dilerim."
O an yüzünde gördüğüm hayal kırıklığı içimden bir parça koparmıştı sanki. Her ne kadar kendisiyle vakit geçirmek istesem de yapmam gereken şeyleri erteleyemezdim. Birden kafasını kaldırıp buruk bir gülümsemeyle cevap verdi.
"Sorun değil, daha sonra vakit geçirebiliriz..."
"Haftasonu bir şeyler ayarlayabiliriz bence, değil mi?"
"Ha, tabii! Aynen ayarlarız. Ben gitsem iyi olur daha sonra konuşuruz."
"Peki." Diyerek merdivenlerden indim. Yolda yürürken aklıma birkaç şey takılmıştı. Dimitri normalde alıngan bir insan değil veya bir program ertelendiği zaman çokta umursamazdı ama son zamanlarda iptal olan şeyleri telafi etmeye veya sık sık vakit geçirmeye çalışıyor. Sanki... Veda etmeye çalışıyor gibi bir hâli var. Bu düşüncelerin sadece benim saçmalamam olduğuna inanmak istedim. Taksi durağına yetiştiğim sırada bütün düşünceleri kafamdan atmış sadece rüyamda gördüğüm şeye odaklanmıştım. Boşta olan bir araca binerek limana doğru yol aldım. Radyoda Yunanca akustik bir şarkı çalıyordu sık sık şarkı dinleyen biri olmama rağmen bu şarkıyı ilk defa duyuyordum. Şarkı eski Yunanca'ydı yani benim bildiğim ve kullandığım Yunana'yla uzaktan yakından alakası yoktu. Şarkının sözlerini anlayamasam da huzur veren bir tınısı vardı. Şarkı biterken benim de yolculuğum bitiyordu. Taksiyi limanın girişinde durdurup geri kalanını yürümeyi düşünüyordum. Ücretini aldıktan sonra uzaklaşan taksiye sırtımı dönerek tapınağı aramaya başladım. Daha önce pek çok kere gördüğüm tapınak sanki şu anda aradığım için ortadan kaybolmuştu. Yoldan geçen insanlara tapınağın yerini sorarak bulmaya çalıştım en sonunda.
"Merhabalar bakar mısınız? Bir yer sorabilir miyim acaba?"
Diyerek durduğunu orta yaşlı ifadesini epey bir geçmiş beyaz saçlı adama. Gülümseyerek cevapladı beni.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Tanrıça
FantasiYıllarca kendini hiçbir yere ait hissedememek nedir? Sanırım cehennemdir... Peki ait olduğun yeri senden alsalardı? Daha büyük bir cehennem mi? Peki, ya ait hissetmediğin bu dünya aslında senin hükmün altında olmayı bekliyorsa? Yaşadığın bunca acıda...