Unbreakable

258 17 9
                                    

“Tamam, sakin ol! Sadece çıkacak ve şarkı söyleyeceksin! Stres yapma!”

Jongin, kendinden kat ve kat stresli olan Siwon'a anlamsız bakışlar atıyordu. Sanki kısa elbise giyip çıkacak kişi oymuş gibi.

Gözlerini devirip içeceklerin olduğu yere yürümeye başladığında Siwon olduğu yerde kalmış arkasından bakıyordu.

“Ah... Yine takmadı beni.”

Sahte hüzünle ellerini kenetlediğinde Junmyeon omuzuna dokundu.

“Jongin nerede biliyor musun?”

İşaret parmağı ile ileriyi gösterdi. Kısa bir gözle aramadan sonra onu buldu ve yanına gitti.

“Hey, Jongin! İstediğin kürkü getirdim.”

Neredeyse ayak bileklerine kadar gelebilecek kalın ve heybetli kürkü ona doğru uzattığında Jongin yüzünde okunan sevinçle elinden aldı.

“Gerçekten getireceğini düşünmemiştim. Teşekkürler!”

Junmyeon eli ile sağ sola sallayıp önemli olmadığını belirttiğinde aklındaki soruyu sordu.

“Tam olarak amacını çözemesem de, sorun değil.”

Kolundaki saate baktıktan sonra konuşmasını sürdürdü.

“Artık izleyicilerin arasına gitmem gerek. Sana tekrar iyi şanslar.”

Sahne arkasında sadece yarışmacılar ve yurt başkanları kaldığında etraftaki stres ortamı azalmıştı.

Derin bir nefes aldı ve kürkü giydi. Giydiği kısa elbise, ince topuklular ve kürkle postişli uzun saçlarını savurdu.

Nedensiz yere hırs yapmıştı.

Siwon usul usul yanına geldiğinde kötü bakışlarını atmakta çekinmemişti.

“Son makyajını yapacaklar.”

Nefesini verip uzaklaştığında etraftaki yarışmacılar ona gerçekten kızmış gibi bakıyorlardı.

Ağır göz makyajlı yüzüne daha ne ekleyeceklerini düşünürken yüzüne yediği pudra ile öksürdü.

“Bu da ne?!”

Elleri ile yüzünü kapadı. Cidden şu yarışma işine girdiğinden beri çok tuhaf insanlarla iletişim kurmak zorunda kalmıştı.

Özellikle de Siwon ile.

Pudraya boğan çocuktan kaçıp tekrar arka sahneye geldiğinde birkaç kişinin çoktan sahneye çıkıp döndüklerini gördü.

“Jongin, sıra sende!”

Siwon umutla baktığında ağır adımlarla sahneye çıktı.

Kendisine döndürülen kör edici parlak ışıklara alıştıktan sonra etrafa baktı.

Luhan kamerasını almış her hareketini çekerken, parmaklarının basma hızından anlamıştı, Junmyeon'un videoya çektiğini varsayıyordu. Sehun ise sadece kollarını bağlamış, güven verici bir gülümseme takınmıştı.

Eline verilen mikrofon ile biraz daha öne çıktı. Çalmaya başlayan müzik ile gözlerini bir süre kapadı ve açtığında Kyungsoo ile göz göze gelerek söylemeye başladı.

“Kalbimi hisset.
İyi huylu, bir gün izin ver.
Beni burada takip et.
Yarını, yarın olduğunda düşünebilirsin.
Bu gece kaba aşkını istiyorum.”

Şarkının hareketli olmasının faydasıyla birçok kişiyi eğlendirmeyi, ve etkilemeyi, başarmıştı.

Ağır dans hareketleri ile şarkının sonuna geldiğinde göz kırptı ve saçlarını savurdu.

to the beautiful you dokai ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin