Why so serious?

392 18 1
                                    

Gözlerinin dolmasından dolayı görüşünün bulanıklaşmasını burun kemerini sıkarak dindirdi.

'Ağlamanın bir anlamı yok.' diye içinden geçirdi.

Biraz önceki yüzüne tezat, yüzüne kocaman bir gülümseme yerleştirdi.

Arka kısımda Luhan, Sehun'un sırtına çıkmış, çünkü dar kısımda Sehun görüşünü kapamıştı, saçlarını çekiştirirken Junmyeon, Luhan'ın boynundan tutmuş aşağı çekmeye uğraşıyordu.

Her ne kadar karmaşada gibi dursalar da hepsi Jongin'in hareketlerine şaşırmıştı.

Kyungsoo, gözlerine yerleştirdiği duyguyu Jongin gibi saklamaya çalışmıyordu. Şarkıya başladığı zaman da, bittiği zaman da gözlerine odaklanmış ve 'Anla.' der gibi bakıyordu.

Bakışmayı kesen ilk kişi tahmin edildiği üzere Jongin olmuştu. Sahneye döndü ve eteğinin izin verdiği kadar eğildi.

Kyungsoo'ya son kez bakıp gülümsedikten sonra, hiçbir şey olmamış gibi arka sahneye gitti.

Herkes ağır ağır alandan uzaklaşırken, Kyungsoo'nun menejeri geldi ve elini omuzuna koydu.

"En azından gidene kadar onu gördün, değil mi?"

Derin bir nefes aldı. Gözlerini kaparken sakin ses tonu ile konuştu.

"İki gün sonrayaydı, değil mi?"

Menejer kırık bir gülümseme ile omuzunu sıktı.

"Evet. İki gün sonra."

...

Jongin, herkesin giyinip gitmesini bekledikten sonra tek başına boş koridordan geçti.

Herkes yurtlarına dağıldığı için olarak düşünerek boş giyinme odasına girdi.

Kapıyı kilitledi ve herhangi bir yere fırlatıp etrafa bakındı.

Kıyafetlerini bulamıyordu.

Tüm diğer kostüm ve perukların altına baksa da yoktu. Nefesini sertçe dışarı verdi. Tavana bakarken 'Ne suçum vardı?' diye düşünüyordu.

Giyinme perdelerinin arkasından biri kolunu uzatıp tuttuğu ona ait kıyafetleri salladı.

"Bunları mı arıyorsun?"

Jongin, tanıdık ses ile ürperdi. Kıyafetlerine dikkatlice baktığında etrafları yırtılmış olduğunu gördü.

"Kıyafetlerime ne yaptın?!"

Perdenin arkasından çıkan, aşağılamalı gülümseme ile arka cebinden makas çıkardı.

"Bununla."

Jongin, kaşlarını içinde büyüyen korku ve hüzünle büzdü.

"Neden bunu yaptın, Daesung?!"

Kıyafetlerini bir kenara fırlatıp makası elinde döndürmeye başladı.

"Neden mi? Hala bitmemiş bir işimiz yok mu sence de?"

...

"Sizce de Jongin fazla geç kalmadı mı?"

"Belki de kendini izlemekten kaçmak istemiştir?"

Luhan'ın cevabı ile Junmyeon kınayıcı bakışlar attı.

"Eğer o kadar merak ediyorsanız aramaya gidebilirim."

Sehun'un cümlesinden sonra Junmyeon hızlıca başını salladı.

"Biz de seni bulamayıp buraya gelirse diye bekleyeceğiz."

...

Giyinme odalarının olduğu yere doğru yürürken Sehun, Kyungsoo'nun da oradan geçtiğini gördü.

to the beautiful you dokai ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin